Fehmi KORU
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın kurduğu yeni hükümet, acaba ne hükümeti?
Soruyu bir yabancı medya kurumunun ‘savaş hükümeti’ tespitinden hareketle soruyorum. O kurumun ve benzerlerinin temennisini yansıtıyor bu tespit. Bir süredir kamuoyunu meşgul eden hükümet-Cemaat çatışmasının artarak devam etmesi beklentisiyle...
Aynı beklenti ülkemizde de kendini belli ediyor.
Çatışma devam ederse meydana gelecek gelişmelere bel bağlayanları anlayabiliyorum. Çatışmaksızın yanyana yaşamaları hükümete de Cemaat’e de yaramıştı; çatışma iki tarafı sevenleri üzdü; çatışmanın sürmesi ise her iki tarafı sevmeyenleri sevindiriyor...
Devam ederse, süreç, hükümet ile Cemaat’in etkilerinin azalmasını getirecektir.
“Zayıflasınlar ve nefessiz kalsınlar” temennisinde olanları anlamak bu yüzden kolay...
O temenni sahiplerinin medyadaki uzantıları günlerdir sevinçlerini nasıl gizleyeceklerini bilemez haldeler...
Dostları karalar bağlar, yüreklerine düşen yangını derinden hissederken, çatışmalarını zevkle izleyen bazılarının etekleri zil çalıyor...
Ülke zarar görüyormuş... İstikrar zedeleniyor ve bunun faturası hepimize çıkıyormuş... Çatışmalardan medet umanların umurunda mı? Değil elbette.
Peki de, acaba Cemaat’e yakın olan veya hükümetin başarısını gönülden dileyenler arasında da çatışmanın devamını isteyenler var mı?
Esas cevabı araştırılması gereken soru bu...
Soruyu bir boşlukta gündeme getiriyor değilim. Son aylarda beliren görüş ayrılıkları cepheleşme doğurdu. Cephelerin gazeteleri ve gazetecileri, televizyonları ve sözcüleri var. Ekranlarda karşı karşıya geldiklerinde de, farklı gazetelerin sayfalarından başlarını uzattıklarında da sözlerini sakınmadıkları görülüyor; ‘karşı-cephe’yi köşeye sıkıştırmak için manşetler ve anahaberler kıyasıya kullanılıyor...
Eh, muhalif olmak, neye muhalif olunursa olunsun, muhalife keyif verir; Cemaat’e muhalif olan da, hükümetin yeni muhaliflerine de, şimdiki konumları herhalde keyif veriyordur... Cephelerde zoraki ve gönülsüz yer alanlar bağırlarına taş basıyorlar; bazılarının duydukları keyif ise satırlarına ve yüzlerine yansıyor işte...
Oysa konum ve tavırlarında samimi iseler keyif almak yerine üzülmeleri gerekir...
Özellikle eli kalem tutan ve ağzı lâf yapan insanlar başkalarından daha değişik bir sorumluluk da taşıyor. Kendilerini okuyan veya dinlediklerinden etkilenenleri yanlışa düşürmeme sorumluluğu... Bireysel yanlışların telâfisi kolay; kitleleri yanlışa sürüklemek ise herkesi ateşe atmakla eşdeğer...
Hükümetin yarıya yakınının yeni simalardan oluşması, ondan ‘savaşkan’ bir tavır bekleyenler için hayal kırıklığına yol açabilecek bir fırsat kapısı teşkil ediyor; aynı zamanda sıfırdan başlama imkânı bu... ‘Yolsuzluk’ iddialarının kamuoyunu meşgul ettiği şu günleri geride bırakmaya yarayacak bir büyük siyasi atılımı başlatabilir yeni hükümet...
‘Reset’ ihtiyacından söz ediliyordu, sorunlu konularda daha rahat hareket kabiliyeti sağlayacak dönüşümü gerçekleştirme amacına işaret etmek için; hükümet bu yolda adımlar atabilir... Türkiye’yi ‘en fazla gazeteciyi cezaevinde tutan ülke’ konumundan uzaklaştıracak, ortalığı toza dumana boğan aculcu girişimler üzerinde yeniden düşünme egzersizleri yaparak toplumsal rahatlamaya yol açacak adımlar...
Bizim ‘savaş hükümeti’ne değil, bizleri ‘barışçı’ bir topluma dönüştürecek bir hükümete ihtiyacımız var...
Yeni hükümete bu alanda atacağı adımlarda başarılar diliyorum.
Yazarlar
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.08.2025
5.08.2025
3.08.2025
27.07.2025
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025