Çok değil, daha 21 Ekim’de Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca bakın ne diyordu;

"Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı konusunda özellikle bir kısım medyada koparılan fırtınaların doğru olmadığını ifade etmek istiyorum.

Önce algı oluşturuluyor, oluşan algının üstünden olgularla hareket edilmeye çalışılıyor. Elbette 14 bin civarında mesleğe yeni giren ve 5 yılın altında kıdeme sahip hâkim ve Cumhuriyet savcımız var" …

Yargıtay Başkanı, adaletsizlikten inleyen toplumun acılarını görmüyor, duymuyor hissetmiyor, algı bunlar diyordu…

Ama aynı Mehmet Akarca, aradan üç ay geçmeden, 06 Ocak 2022’de “hâkim ve savcıların eğitimsiz olmasından şikâyetçi” oluverdi;

“14 bin hâkim savcının kıdemi 5 yılın altında. Herkes meslek içi eğitimden geçirilmeli.”

Aynı konuşmasında yaklaşık 23 bin hâkim ve savcı olduğunu da söylüyordu.

84 milyonun, sadece 9 bin eğitimli ve kıdemli yargıcı var…

İşte bu yüzden mi hukuk yok?

İşte bu yüzden mi zorbalık ve haydutluk cangılı var?

Peki “eğitimsiz ve kıdemi 5 yılın altında” olan binlerce yargı mensubu kimlerden oluşuyor, göreve nasıl atandılar ve bu kıdemsiz kişiler hangi mahkemelerde görev yapıyor?

Benzeri soruların cevabı pek gelmiyor…Gelemiyor…

Ben kendi soruma cevap kabilinden hemen bir örnek vereyim; İstanbul’da takip ettiğim bir davada Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı 30 yaşında idi ve ben mahkemede yaşanan hukuka aykırılıklar karşısında isyan ederken, “benim meslek yaşım, sizin yaşınızdan fazla” demek durumunda kalmıştım.

30 yaşında hâkim olmaz mı?

Olur elbet ama Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı nasıl olur?

Üstelik de 15 Temmuz Yargısı’nın gündem davalarına bakan bir mahkemede…

Bir hukuk devletinde olmaz ama 15 Temmuz yargısı klasiğinde elbette olur…

Biraz daha eskiye gidip, 05 Nisan 2018’de Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün “eğitimsiz ve kıdemi 5 yılın altında” olan yargı mensupları için neler dediğini de bir hatırlayalım…

“FETÖ’cü hâkim savcıların ihracıyla birlikte çok yoğun bir şekilde yargıya hâkim savcı alındı. Yaklaşık 4 bin FETÖ’cü hâkim savcı ihraç edildi. 5 binin üzerinde hâkim savcı alındı.

Mahkemelerin yürüyen işlerinden dolayı, hatta eğitim dahi almadan kürsüye giden hâkim savcılarımız oldu.”

“Eğitim dahi almadan kürsüye çıkan hâkim savcılar...”

Aman Allah’ım…

Eğitim almadan kürsüye çıkan hâkim ve savcıların baktıkları dosyalar ne olacak?

“Kobay sanıklar…”

Teorik ve pratik eğitimlerini insanları yargılarken hızlıca alacak olan hâkim savcıların ne anlama geldiğini, bunca yıllık hukukçu olmama rağmen son dönemlerde kovalayıp durduğum çok farklı ve çeşitli dava ve mahkemelerde gördüm.

Korku filmi seyretseydim daha iyiydi…Hiç olmazsa film der geçerdim…

Türk yargı sisteminin kolayca onaramayacağı bir büyük yara bu…

Üzeri çıplak, şarkı söyleyerek spor yapan savcı belki de en masumu…

Diyarbakır’da halı sahada tartıştığı 14 öğretmeni gözaltına aldıran savcı gördük,

Osmaniye’de hastanede tartıştığı doktoru gözaltına aldıran savcı gördük…

Yasal olmamasına rağmen tutuklama isteyen eğitimsiz ve kıdemsiz bu genç savcılarından birisinin meslek içi eğitim görmesini talep eden hâkimin başına ne geldiğini de gördük…

HSK hakkında soruşturma başlattı ve görev yerini değiştirdi. Her yol HSK demek ki…

Ağır hukuk kırımları yaşandı, insanların hayatlarına, özgürlüklerine el konuldu, intihar edenler oldu, aileleri dağılanlar oldu, hastalanıp tedavi edilemedikleri için ölenler oldu.

Bir daha sorayım; kimler bu eğitimsiz ve kıdemsiz binlerce yargı mensubu?

Adalet Bakanının da ikrar ettiği üzere FETÖ örgütüne dahil oldukları iddiasıyla apar topar ihraç eden sayıları 5.000 ni bulan yargı mensuplarının yerine aldıkları çoğu parti üyesi, ilçe başkanı, gençlik kolu başkanı gibi kişiler.

Yazılı sınavda başarılı olanlar mülakatta elendi, partili adaylara yer açıldı.

Diğer yanda terör örgütü üyesi iddiası ile ihraç edilip aklanan binlerce kıdemli ve eğitimli hâkim savcı görev bekliyor…

Niye liyakat sahibi aklanmış olan hâkim ve savcılar hala bekliyor?

AB raporunda da yazıyor, beraat eden hâkim ve savcılar niye görevine dönemiyor?

Daha geçenlerde, AİHM 427 yargı mensubunun ihracını hak ihlali saydı.

Evrensel hukuk karşısındaki bu inat nedir?

Hukukun uygulanmasından neden korktuğunuzu biliyor, anlıyoruz ama siz de bilin ki korkunun ecele faydası hiç olmadı….

Gene olmayacak…