Gülay GÖKTÜRK
AK Parti’nin 2002’den beri yaptıklarını takdir eden ve uzun yıllar destek veren ama son yıllarda ciddi hayal kırıklığı yaşayan bir okurum, “Mısır’da kurulan idam sehpaları ve 7 Haziran” başlıklı yazım üzerine bir mesaj atmış. “Mısır darbesini içten içe destekleyenlere sözünüzü okudum. Peki biz ne yapacağız Sayın Göktürk? Bize de bir sözünüz var mı?” diye soruyor.
Soru önemli. O yüzden cevabımı bu sütundan vermeyi tercih ettim.
Söz konusu yazımın ana fikri şuydu: Dindar muhafazakâr seçmen AK Parti’yi sadece siyasi bir parti olarak değil, makus talihini değiştiren bir kurtarıcı olarak görüyor. Bu kurtarıcıya yönelik olarak sürdürülen düşmanlığı ve bitip tükenmek bilmeyen darbe tehditlerini gördükçe de, ne yaparsa yapsın ondan vazgeçmiyor; eleştirilerini, itirazlarını içine atıp ona siper oluyor. AK Parti’nin etrafındaki ateş çemberi böyle devam ettikçe, sözünü ettiğimiz sosyolojik kesim de en az yüzde 50’lik bir oy gücüne sahip olduğuna göre, bu partinin seçim kaybetmesi zor görünüyor. Daha da önemlisi, partinin oto- denetim mekanizması zayıflıyor; tabandan yukarıya işlemesi gereken düzeltme fonksiyonu işlemez hale geliyor.
Esasen AK Parti tabanında birbiriyle çelişen iki farklı eğilim birlikte yaşıyor.
Bu eğilimlerden biri, farklılaşma, çeşitlenme, bireyselleşme, sekülerleşme, demokratlaşma eğilimi... Diğeri de, kuşatma altındaki “kurtarıcısını” darbecilere, komploculara yem etmeme, ne olursa olsun koruma eğilimi...
Ekonomik planda ciddi bir orta sınıflaşma yaşanan bu tabanın normal koşullarda desteklediği partiyle arasına mesafe koyabilmesi, eleştirel bakabilmesi, aradan geçen on üç yıldan sonra AK Parti’yi hâlâ “kaderini bağladığı bir kurtarıcı” olarak değil, kendisini yönetmek üzere oyunu verdiği bir parti gibi görebilmesi gerekirdi.
Ama bu olmuyor. Muhalefet, siyasi mücadelesini ülke iktidarını kazaen ele geçirmiş bir düşman güce karşı savaş şeklinde yürütünce, muhafazakâr tabana düşen de bu savaşta safını belirlemek oluyor.
Buradan okurumun sorduğu sorunun cevabına gelelim. Bu tablonun değişmesinin baş şartı, parlamento içinde ve dışında yürütülen muhalefetin normalleşmesi, AK Parti’nin bu kuşatmadan kurtulmasıdır.
“Kuşatan ben değilim ki” deyip kenara çekilmekle olmaz.
Bu konuda herkesin yapabileceği şeyler var.
Basit örneklerle gidelim:
Eğer AK Parti tabanı şimdiye kadar partisine karşı hakkaniyetli davranıldığını görseydi; yani iyi bir şey yaptığında toplumun farklı kesimlerinden vicdanlı çıkışlar yapılsaydı; muhalefetin hiçbir şeyi takdir etmeyen tutumuna gereken tepkiyi gösterilseydi...
AK Parti’yi sokakta yıkma denemeleri yapıldığında AK Partili olmayan ama demokrasiye kıymet veren insanlar ve sivil toplum kuruluşları seslerini yükseltebilseler, iktidarın meşruiyetini savunabilselerdi...
Paralel Yapı’nın ihaneti ortaya çıktığında Meclis’teki diğer partiler AK Parti’yi yapayalnız bırakıp zor duruma düşürmeye çalışmasaydı; olağanüstü koşulların zorunlu hale getirdiği olağanüstü önlemler üzerinden AK Parti’yi köşeye kıstırmak yerine, Meclis bu olağanüstü önlemleri konsensus halinde alabilseydi...
New York Times gibi gazeteler AK Parti iktidarına karşı iftiralara dayanan operasyonel yayınlar yaptıklarında AK Partili olmayan STK’lar, kanaat önderleri susup oturmak yerine yürütülen bu uluslararası algı operasyonuna karşı harekete geçseydi, imza kampanyaları, ilanlı kınamalar yapılsaydı...
AK Parti iktidarı Gazze’de, Suriye’de, Mısır’da mazlumların savunuculuğunu yapar ve bu yüzden hedef olurken, AK Partili olmayanlar da bu şerefli pozisyonu alkışlasaydı...
Türkiye’yi yönetmeye alışmış basın organlarının ve bazı sermaye gruplarının AK Parti’ye karşı yürüttüğü yıkıcı kampanya bu kesimlerden de gerekli tepkiyi görseydi...
Yani kısacası, AK Partili olmayan toplum kesimleri yiğidi öldürse de hakkını yemeseydi, ne AK Parti bu kadar hırçınlaşır ve hatalar yapardı; ne de AK Parti tabanı böyle korumacı bir pozisyona çekilirdi.
Bu kutuplaşmanın içinde doğrudan yer almayan geniş “ara kesimler”, “tarafsız hakem” rolü oynayabilir ve yapıcı bir muhalefet ikliminin yaratılmasına katkıda bulunabilirdi.
Dolayısıyla, bugünkü tablonun sorumlusu sadece yıkıcı muhalefet yapanlar değil. Bu muhalefete ses çıkarmayarak, hakkaniyetli davranmayarak AK Parti’nin ve tabanının kendilerini yapayalnız hissetmesine yol açanların da payına epey bir sorumluluk düşüyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.01.2016
8.02.2016
3.02.2016
31.12.2015
29.12.2015
27.12.2015
25.12.2015
22.12.2015
21.12.2015
18.12.2015