Hadi ULUENGİN
BAŞLIĞI sloganlaştırdım ama sistemi ilke olarak reddettiğim sanılmasın. Hayır!
Hayır, çünkü yürütmeyi güçlendirse bile sözkonusu rejim demokrasiyle çelişmez.
Nitekim aynı yönetim tarzı pek çok Kuzey ve Güney Amerika ülkesinde ilk günden itibaren, Fransa’da ise yarı-başkanlık modeliyle 1958’den beri “tıkır tıkır” (!) işliyor.
Hatta bu ikincinin eski krizlere panzehir olduğu düşünülürse, siyasetbilimci Maurice Duvergertarafından teorize edilmiş çözümün demokrasiyi güçlendirdiği bile söylenebilir.
Dolayısıyla “başkanlık sistemine hayır” derken genel bir önyargıyı yansıtmıyorum. AKP tarafından TBMM’ye sunulan önerinin içeriğini ve doğrultusunu kastediyorum.
***
HEMEN ekleyeyim ki “Türkiye’nin özel şartları izin vermez” de demeyeceğim.
Eski statükonun hep dil pelesengi etmiş olduğu bu “özel şartlar” bahanesinden bıktık.
Evet, enine boyuna tartışmalar ertesinde asgari bir toplumsal uzlaşma yakınlaşmışsa; bilhassa da başkanlık sistemiyle mutlaka atbaşı gitmesi gereken yapısal dönüşümler ve frenleme mekanizmaları hazırlanmışsa, sözkonusu yönetim tarzı pekâlâ da gündeme gelebilir.
Oysa bırakın enine boyuna tartışmayı, Recep Tayyip Erdoğan’ın gelecekteki kariyeri için biçilmiş kaftan olarak sunulduğu göz çıkartan AKP önerisi haniyse damdan düştü.
Sistem değişikliği gibi hayati bir atılıma soyunmasına rağmen iktidar partisi en ufak bir açıklama, en küçük bir bilgilendirme, en minik bir ikna kampanyasına tenezzül etmedi.
Üstelik o Erdoğan ki otokrat ve otoriter eğilimleriyle “tek adamlık” sinyali veriyor, kendisi için ayarlanmış bir başkanlığın demokrasiyi pekiştireceği tezi ikna edici olmuyor.
***
FAKAT yine de şüpheci davranmayalı ve AKP’nin bugünkü liderinden bağımsız bir biçimde ve gerçekten samimi bir iradeyle yürütmeyi yenilemek isteğini varsayalım.
Bu takdirde dahi başkanlık sistemine yine hayır!
Zira kabul, sözkonusu sistem tabii ki demokrasiyle çelişmiyor. Ama aralarındaki uyumu sağlamak için de mutlaka ve mutlaka iki koşulun hayata geçmiş olması gerekiyor.
Birincisi, başta iktidar partisinin sözünü verip de tutmadığı anayasa değişikliği olmak üzere mevcut rejimi demokratikleştirecek yapısal dönüşümlere tekabül ediyor.
Kürt sorununu belirleyen yeni yurttaşlık tanımı ve aynı sorunla ilintisi bulunsa bile aslında tüm bünyeyi kapsayan ademimerkeziyetçilik atılımı da mihenk taşlarını oluşturuyor.
Aksi takdirde değil başkanlıkla, Türkiye isterse krallık veya diktatörlükle idare edilsin, meselelerin özüne asla inilemeyeceği için her türlü yöntem farklığı ancak şekilde kalacaktır.
Hatta başkanlık sistemi idari yapıda zaten varolan merkeziyetçiliği daha da çok perçinleyeceğinden hâlihazırdaki durumdan bile geriye gidilmesi tehlikesi doğacaktır.
***
ÖTE yandan hiçbir demokrasi denetim mekanizmalarından bağımsız düşünülemez!
Dolayısıyla başkanlık sistemlerinde meclise hemen her zaman senato ve farklı seçimlerin farklı tarih ve kısmiliklerde yapılması gibi ciddi “frenleme supapları” eklenir.
Bunlar geleneksel parlamenter sisteme kıyasla daha da fazlasıyla güçlendirilmiştir.
Oysa AKP önerisi burada da yüzeysellik arzediyor. Elâstikiyete açık kapı bırakıyor.
Artı, bakanların meclis dışından atanabileceğine dair vurgulama ve kontrolün bütçeye indirgenmesiBismarck Almanya’sını ve darbelerin “teknokratlar kabinesi”ni hatırlatıyor.
O hâlde yazının başlığını şimdi başka bir biçimde formüle edeyim:
***
BAŞKANLIK sistemine, arabayı atın önüne koşan bugünkü şartlar altında hayır!
Ancak sırf yürütmeyi değil tüm sistemi yenileyecek bir irade ortaya çıktığı takdirde, tabii ki Recep Tayyip Erdoğan’ın da seçilmesi dâhil her şey mantıki ve mümkün olabilir!
Yazarlar
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları




































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.02.2016
12.02.2016
6.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
18.01.2016
15.01.2016
8.02.2016
1.02.2016
25.12.2015