Hakan Albayrak
Esed rejimi, Ankara'nın ‘Soçi mutabakatı sınırlarına çekilmezsen biz seni silah zoruyla geri püskürtürüz; bu süreçte askerlerimize saldırırsan seni İdlib dışındaki yerlerde de vururuz’ minvalindeki ültimatomuna rağmen, Rusya ve İran’dan aldığı cesaretle Türkiye'ye meydan okumaya devam ediyor: ‘İlerlemeyi sürdüreceğiz ve egemenlik hakkımızı ihlal eden Türk askerlerini de hedef alacağız.’
Ya müttefiklerine güvenerek Türkiye ile savaşı göze alıyor veya Ankara'nın ‘blöf’ yaptığını düşünüyor Esed rejimi. Belki de kendisi -Ankara'ya geri adım attırmak ümidiyle- ‘blöf’ yapıyor.
Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekâtları gerçeği, Ankara'nın İdlib konusunda ‘blöf’ yaptığı veya muarızının ‘blöf’üne pabuç bırakacağı ihtimaline dayanmanın akıllıca olmadığını göstermekte. Barış Pınarı Harekâtı şimdilik yarım kalmış olabilir, ama orada son sözün söylenmesini beklemeden bu vaziyete bel bağlamak da akıllıca olmaz. Esed rejimi İdlib ve dahî ötesine ilerlemekte kararlıysa, bu kararlılığını ancak Türkiye ile savaşı göze almaya dayandırabilir.
Peki Ankara, Rusya ve İran destekli Esed rejimiyle savaşı göze alıyor mu gerçekten?
Hangi boyutta bir savaş öngördüğünü bilemeyiz, A-B-C planlarını bilemeyiz, kısa-orta-uzun vade projeksiyonlarını bilemeyiz; ama söylemlerine ve sahada yaptığı askerî yığınağa bakarak, Ankara’nın savaş ihtimali üzerinde büyük bir ciddiyetle durduğunu ve karşı taraf geri adım atmadığı takdirde savaştan kaçınmayacağını söyleyebiliriz.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bugün AK Parti TBMM Grup Toplantısında yaptığı konuşma, ‘blöf’ ihtimalini iyice zayıflattı:
“Artık son ikazlarımızı yapıyoruz. Gerek ülkemizde gerek Rusya'da şu ana kadar maalesef arzu ettiğimiz neticeye ulaşamadık. Türkiye İdlib konusunda her türlü hazırlığını yapmıştır. Bir gece ansızın gelebiliriz. İdlib harekâtı bir an meseledir. İdlib'i hem Türkiye hem bölge halkı açısından güvenli yer haline dönüştürmekte kararlıyız.”
Erdoğan’ın “Bir gece ansızın gelebiliriz” dediği her yere Türkiye’nin er veya geç intikal ettiğini hatırlatmaya gerek var mı?
Libya konusunda da net ve bağlayıcı konuştu Erdoğan:
“Şayet uluslararası toplumun da dahil olduğu görüşmelerden adil bir anlaşma çıkmazsa -şu anda Trablus'un meşru yönetimi masadan çekilmiştir ki olumlu bir karardır, haklı bir karardır, isabetli bir karardır; çünkü tezgah farklı dolaşıyor, farklı yöne doğru gidiyor- meşru Trablus yönetimini ülkenin tamamında hakimiyet kurması için destekleyeceğiz.”
Türkiye böyle bir savaş atmosferinde olmayı, ateşle imtihan edilmeyi istemezdi. Ama şartlar Türkiye'yi buraya sürükledi. Türkiye burada ve Türkiye risk alıyıor. Zamanında başka türlü hareket edilseydi belki durumun bu noktaya gelmesi engellenebilirdi ama olan oldu ve durum bu işte. Herkes -Esed, Hafter, Rusya, İran vesaire- bu duruma göre hareket etmeli.
İnşaallah son anda sağduyu hakim olur ve yangının üstüne körükle gitmek yerine herkes ateşi söndürmeye bakar.
Allah, akıbetimizi hayreylesin.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
16.05.2022
7.03.2022
31.01.2022
20.01.2022
30.11.2021
25.11.2021
15.11.2021
25.10.2021
17.08.2021
9.08.2021