Hakan TAHMAZ
Türkiye’de olayların hızına yetişmek mümkün değil. Çalkantılı Ortadoğu’nun bir ülkesi olmak işleri daha da zorlaştırıyor. Her sorun çok hızlı krize dönüşebiliyor. Daha demokratik hukuk devletleri krizleri fırsata çeviriyor. Türkiye’de son birkaç yıldır neredeyse bunu unuttuk.
Kürd Bölgesel Yönetimi’nin referandum kararı, Katar’a uygulan abluka ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun mecburiyetten başlattığı “Adalet Yürüyüşü” tam da böylesine konular. Türkiye’nin bu üç vakada da karşı karşıya olduğu tehlikeli durum, ülkenin yönetilemez konuma sürüklenmesinin, korku ve güvenlik eksenli siyasetinin sonucu.
Adalet Yürüyüşü ve ona ebelik eden CHP Milletvekili Enis Berberoğlu’nun “devletin gizli kalması gereken bilgilerini, siyasal ve askeri casusluk maksadıyla açıklamak" suçundan 25 yıla mahkûm edilmesi ve tutuklanması, yeni bir mihenk taşı olma ihtimali yüksek, önemli bir gelişme.
AK Parti-MHP ikilisinin Türklerin bekası sorununun kuyruğuna takılarak, CHP’nin kendisi için beka sorununu yaratmayı başardı. Türklerin beka sorununa evrensel değerler ve normlar temelinden yaklaşmamanın Türk siyasetinde yarattığı siyasal sorunların, girdabın farkında değil. “Devleti kuran” parti böbürlenmesine ve nostaljisine kendini fazla kaptırmış durumda. Bununla yüzleşebilme cesaretini gösterebilirse beka sorununu atlatma ihtimali söz konusu olabilir. Değilse, merkez siyasette yeni bir kulvarın oluşmasına kendi elleriyle zemin hazırlamış olacak.
Kılıçdaroğlu’nun başlattığı “Adalet Yürüyüşü” zor da olsa CHP’nin bu girdaptan kurtuluşunda bir fırsat olabilir. Krizi fırsata dönüştürmeyi becerememesi, krizin parçası olmasından kaynaklanıyor. AK Parti ve MHP merkezli milli mutabakatı karşısına almayı cesaret edemeyen CHP liderinin, “Adalet Yürüyüşü”, beyhude bir çaba olacak.
CHP kendisi için değil, herkes için adalet arayışına giriştiğinde /yöneldiğinde anlamlı ve inandırıcı bir şey yapmış olacak. Tıkanmışlığının önünü, tüm mağdurları sarıp sarmalayan evrensel ölçülerde bir siyasetle açabilir. Türkiye’nin bugün ihtiyaç duyduğu siyasetin bir parçası böyle olabilir.
Referandum
Bütün bölge ülkeleri gibi Türkiye içinde bir başka önemli gelişme, KDP’nin ve YNK’nin Güney Kürdistan’da 25 Eylül 2017 tarihinde bağımsızlık referandumu yapma kararı almaları ekseninde süren tartışma. Referandumun gerçekleşip gerçekleşmeyeceğinden bağımsız olarak, bu kararın bizzat kendisinin ciddi sonuçları olacak. Yeni bir krizin sinyalleri veriliyor. Krizin ne kadar büyüyebileceğini kestirmek şimdilik güç. Bu, biraz da Kürd siyasal parti ve aktörlerinin ellerinde.
Erbil/Hewlêr siyasetinin sıkışmışlık hâlinden çare olarak alınan bu karar ile Kürd siyasetinin yeni bir döneme girdiği kesin. Referandumun gereğini yapanların ve yapamayanların artık eski konumlarında kalabilmeleri mümkün gözükmüyor.
Her şeyden önce artık Kürd siyasal aktörler arasındaki ilişkiler eski gibi süremez. Kürd parlamentosunun bu süreçte nasıl bir işlevi olacağı önemli bir konu. Parlamentoyu işletmeden ve sorunları çözmeden referandum yapılması zor göründüğü gibi, yeni sorunlara yol açma tehlikesini de barındırıyor. Bunun anlamı, Goran ve Komela ile KDP arasındaki gerginliğin/çatışmanın yeni bir hâl almasıdır.
Son birkaç yıldır referandum konusunu sürekli gündeme taşıyan KDP’nin, konunun çok yönlü önemine uygun olarak tüm Kürd siyasal aktörlerle ilişkilerini normalleştirme yönelimine, çabasına girmesi, ortaya çıkacak marazi durumları önlemek için elzemdir.
KDP ile çeşitli sorunlar ve nedenlerle gerilim ve çatışma içinde olan Kürd siyasal aktörlerinin de referandumu araçsallaştırma yoluna gitmeleri büyük bir tehlike ve yanlıştır. Çeşitli haklı veya haksız gerekçelerle referandum iradesini zayıflatma sonucunu doğuran eleştiriler, Kürd sorununun çözümünde büyük kırılma yaratma potansiyeli taşıyor. Bunun siyasal faturası, en azından KDP’nin referandumu iç siyasal sorunların aracı hâline getirmesi kadar ağır olacaktır.
Bütün Kürd kesimler, referandumu araçsallaştırmaktan geri durmalılar. Kürdler, referanduma karşı Amerika, Rusya, İngiltere, Almanya, Türkiye, İran ve Irak’tan yükselen haksız, yetkisiz sesler karşısında referandum konusunu bir beka sorunu olarak el almakla yüz yüze kalmış durumdalar. Bu, KDP’nin yanlış hesaplarının bir sonucu olabilir. Ancak ok yaydan çıktı. Kürdlerin bekası, referandumu milli bir duruşla savuşturmaktan geçecektir. Eksik, doğru, yanlış; referandum kararı Kürdleri küresel siyasetin parçası yapmıştır.
Bugünkü tabloda referandumun yapılamaması durumunda sadece bu kararı alanlar değil, bütün Kürdler, hatta Ortadoğu’nun demokrasi güçleri yenilgi yaşayacaktır. Nasıl Suriye’deki başarı veya başarısızlık sadece PYD’nin başarı veya başarısızlığı olmayacaksa.
Küçük hesaplarla da olsa çıkan yolu, bir fırsata dönüşme ihtimalini Kürd siyasal aktörleri değerlendirmek zorundalar. Kürdler arası ilişkileri ve IŞİD karşıtı cepheyi güçlendirecek bir yol izlenmelidir. Aksi, yeni bir felakete kulaç atmak olur.
Hakan Tahmaz
(IMP News)
Yazarlar
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel’e saldırı aydınlatıldı mı şimdi? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDış politikada rasyonel zemin 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKomisyon Suriye’yi, Suriye İsrail’i, İsrail Trump’ı…. 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEYargı CHP’ye çalışıyor 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluHerkes sözünden sorumludur; 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilFanatizm ve inancın siyasallaşması 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanBüyük Türkiye hayali böyle bir hayal miydi? 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.09.2025
20.09.2025
9.09.2025
5.09.2025
3.09.2025
29.08.2025
26.08.2025
12.08.2025
5.08.2025
29.07.2025