Halil BERKTAY
Dün minik, gerçekten minicik, “anlayana sivrisinek saz (anlamayana davul zurna az)” kabilinden bir olay anlatmıştım, bazı solcuların ne garip şeyler yapabildiklerine; durduk yerde, sırf kindarlık ve dar kafalılık yüzünden yalan söyleyip, sonra yakalanma telâşından işi iyice yüzlerine gözlerine bulaştırıp gülünç duruma düştüklerine dair. Sırf bu değildi tabii; zaten daha geniş, teorik ve tarihsel bir boyutu olmasaydı, değinmezdim bile. Ne ki, nâzik bir deyimle “reel sosyalizm” dediğimiz komünist tek-parti diktatörlüklerinin gerçek karşısındaki Pravda tavrının ikiyüzlülüğünü nano-ölçekte de olsa sürdürdüğü için ilginçti sanırım.
Bir zamanlar resimler dahi makyajlanırdı, biliyorsunuz. Örneğin 1922’de Gorky’de çekilen fotoğraflar soldan kesilerek Lenin’in yanında sırf Stalin varmış gibi gösterilmiş; Kızıl Meydan’daki mitinglerde hemen yanıbaşında görülen Troçki sonradan silinmiş; NKVD’nin başı ve kendi adıyla anılan Yezhovschina terör dalgasının mimarı Nikolay Yezhov, 1940’ta idam edilince fotoğraflardan da yokolmuştu.
Aynı şekilde Çin’de, Mao’nun cenaze töreninin fotoğrafından, dört gün sonra tasfiye edilen “Dörtlü Çete” derhal çıkartılınca ortada tuhaf boşluklar kalmış; resimde hayaletler gezinir olmuştu. Ama bazıları için tarihten alınacak ders yok gibi. Dönüp dolaşıp, hep aynı ucuz trüklere başvuruyorlar.
Salı gecesi bunları düşünür, bir kısmını da kelimelere dökerken, benim de ömrümün üçte ikisini verdiğim sosyalizmin trajik geçmişinden bir başka haber ilişti gözüme. Macaristan’da Bela Biszku tutuklanmış. Ekim 1956’da patlak veren halk ayaklanması Sovyet tanklarınca bastırıldığında kurulan komünist partisi geçici yürütme komitesinden bir o henüz hayatta (91 yaşında). İçişleri bakanlığı sırasında, 1956’nın son aylarında Budapeşte ve Salgotarjan’da toplanan kalabalıklara karşı güvenlik güçlerine ateş emri vermek ve 50 küsur kişinin ölümüne yol açmakla suçlanıyor. İsyancılara en ağır cezaların verilmesi için mahkemelere yaptığı baskıya henüz sıra gelmemiş. Bu dönemde en az 226 kişi idam edilmişti. Yugoslav elçiliğine sığınmışken, eski arkadaşı Janos Kadar’ın güvencesine inanıp dışarı çıktığı anda Sovyet askerlerince tutuklanarak ülkeden kaçırılan, sonra gizlice geri getirilen, gizlice yargılanan, Haziran 1958’de gizlice idam edilen ve elleri ayakları dikenli tellerle bağlı olarak gizlice gömülen, ama 1989’de 100,000 kişinin katıldığı yeniden defin töreniyle “ölüsü dahi” rejimin sonunu getiren İmre Nagy (ve diğer bazı üst düzey âsîler) bunun dışında kalıyor.
Biszku’nun komünizmin çöküşünden 22 yıl sonra tutuklanması izaha muhtaç. Azerî katil “baltacı” Safarov’un rüşvet karşılığı ülkesine iadesi ve sonra serbest bırakılması rezaletini unutturma çabası dâhil, birçok şey geliyor insanın aklına. Ama benim daha çok dikkatimi çeken, BBC’nin bu habere koyduğu başlık oldu : “karşı-devrimci Bela Biszku” (Hungary 1956 counter-revolutionary Bela Biszku arrested). O yıllarda ve sonra, 15 veya 19-20 yaşımdaki halime gitti aklım. Standart bir komünist bilincim vardı; Macar halkı ve İmre Nagy yönetimiydi karşı-devrimci; Sovyet müdahalesiyse Amerikan emperyalizmine karşı sosyalizmi korumaya çalışıyordu. Ne zaman tersini düşünmeye başladım acaba ?Tabii ki halk ayaklanması devrimci; Kadar ve Biszku’lar ise karşı-devrimciydi. (Nasıl şimdi Arap Baharı devrimci; Kaddafi, Mübarek ve Esed’ler karşı-devrimci konumdaysa.)
Lâkin ben bugün bile bunu tam içime sindirmiş sayılır mıyım ? Solcuların ne kadarı, bunu gönül rahatlığıyla kabullenmeye hazır ? Duygu ve düşünce dünyasını hakikaten o kadar değiştirmiş ? Teorinin değil, gerçekliğin mantığını sonuna kadar götürmeye razı ?
Yazarlar
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.03.2025
8.03.2025
8.03.2025
6.03.2025
10.02.2025
29.01.2025
25.01.2025
16.01.2025
24.12.2024
20.11.2024