Hasan Bülent KAHRAMAN
Şimdi anlıyoruz ki, referandum siyasal hayatta beklediğimizden, sandığımız ve tahmin ettiğimizden daha fazla ve sert sonuçlar üretti. Akparti bu gelişmelerden payına düşeni belli kıvrılmalar bakımından alıyor. Ama kırılma düzeyindeki çalkantı CHP'de yaşanıyor.
Etrafta sorulan bir temel soru var, haklı ve meşru bir soru, insanlar neden CHP'nin her olaydan sonra böyle bir hengâme içine düştüğünü, neden gerildiğini, neden kopmanoktasına geldiğini merak ediyor.
Bahusus, referandum sonrasında yaşanan gelişmeyi insanlar yerli yerine oturtmakta zorlanıyor.
Oysa soru basittir ve neredeyse tek cevaplıdır: CHP, sadece kültürel değerler üstünden siyaset yaptığı, sosyolojik açıdan toplumun itici güçlerine dayanmadığı, siyasal bir proje üretmediği, dayandığı tarihsel kavramların ötesine geçemediği için, yanlış konumlanmış bir parti olduğu için her oluşum karşısında kendisini yeniden bir sarsıntı içinde buluyor.
Yani aksları yetersiz, güçsüz olduğundan her tümsekte veya çukurda tekerlekleri kopma, ayrılma noktasına geliyor.
Şunu da ekleyelim. CHP kendisini sol veya sosyal demokrat sanıyor. Oysa bu kavramlarla ilişkisi yok. CHP bu kavramlarla ilişkisini daha 1990'larda oportünist Deniz Baykal eliyle koparmış bir partidir.
Uzun süre Genelkurmay'ın partisi olduktan, ulusalcılığın partisi konumunda kaldıktan sonra, o kanattaki, yani askeri vesayet planındaki gelişmeler bir kere daha CHP'nin altını boşalttığından, parti, bugünkü ideolojik planda neyi savunduğunu bilemeyen partiye dönüşmüştür.
Bu o kadar böyledir ki, 2015'te 7 Haziran seçimlerinden sonra CHP elde ettiğini savunmayı, korumayı bilmemiştir.
Baykal'ın oportünist çıkışıyla her şeyi bir anda yitirmiştir.
Bu referandumdan sonra da CHP ne savunduğunu bilemez bir durumdadır. Eğer yukarıda sahip olmadığını belirttiğim özelliklere, niteliklere CHP sahip olsaydı, o durumda % 49'luk kitleyi sürüklemeyi de bilebilirdi.
Yapamıyorsa bu durum CHP'nin 'toplumsal muhalefet' denen kavramdan bihaber olduğunu gösterir. Öyledir ve o % 49'luk kitle şimdi acaba CHP'yi sürükleyebilir miyim sorusunu kendisine sormaktadır.
Yaşananların özeti budur.
Referandum sonrasında partide üç büyük kanadın çarpışması görülüyor. Bir, Baykal'ın her zamanki oportünist, egosantrik çıkışları var. Kendisini 2019 için konumlandırmaya çalışıyor. İki, Fikri Sağlar'ın başını çektiği ve baştan beri çizgisinde kırıklık oluşturmadan savunduğu özellikle Kürt ve Alevi tabandan destek beklediği Cumhuriyetçi-sol çizgi var. Üç, şimdi Selin Sayek Böke'nin adayı olacağı, metropol sermayesi tarafından destekleneceği umulan liberal-kapitalist çizgi var.
Kılıçdaroğlu ve ekibi ise bu kanatlar arasında geleneksel CHP değerlerini savunan, her rüzgâra açık, ne yapacağını bilmez bir halde yönetmeye çalışıyor CHP'yi.
Böyle bir partinin dönüşmesi zordur.
CHP artık gerçekle hayalin, gerçekle nostaljinin bir arada bulunduğu, körün tarif ettiği file dönüşmüş, herkesin bir başka şey olarak tanımladığı (ama görmediği) bir partidir. Türkiye'nin ihtiyaçları bakımından bu bir problemdir. Ama ne yapalım, siyaset ideolojiden sosyolojiye değil, sosyolojiden ideolojiye giderse anlam, verim ve işlev taşır. Partiler varsa bunun için vardır.
Ötesine CHP karar versin.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.05.2025
5.05.2025
6.03.2025
26.02.2025
13.02.2025
6.01.2025
18.11.2024
31.10.2024
23.10.2024
8.10.2024