Hasan CEMAL
Davutoğlu, Erdoğan-Baykal görüşmesini medyadan mı öğrendi? Bu görüşmeden rahatsız mı oldu?
Bilemiyorum.
Ama rahatsızlık duyduğuna dair işaretler var.
Davutoğlu’nun Erdoğan-Baykal görüşmesinden sonra TRT’de yapmış olduğu açıklamalar ilginçti.
İlginçti, zira Erdoğan’a cumhurbaşkanı olarak anayasa çerçevesindeki yerini işaret ediyor, herkes yerini bilecek diyordu.
Davutoğlu’nun şu sözlerinin altını özellikle çiziyorum:
Parlamenter sisteme karşı değilim, hiçbir zaman da olmadım.
Başkanlık sistemine geçmek istedik ama halk buna yetki vermedi.
Sistem değişmediğine göre artık taşların yerine oturtulması lazım.
Herkes kendi görevini yetki ve sorumlulukları dahilinde üzerine düşeni yaparsa bir uzlaşı doğar.
Sayın Cumhurbaşkanı’nın sayın Baykal ile konuşması olumludur.
Koalisyon partiler arasında olur. Bu görüşme koalisyon görüşmesi değildir.
Sayın Cumhurbaşkanı’mız koalisyon müzakerelerinin parçası değildir, müzakereleri yapacak kişi değildir.
Davutoğlu’nun zihne
astığı soru işareti çengelleri
Başbakan Davutoğlu’nun bu sözlerinden hareketle bazı sorular sorulabilir:
Davutoğlu, Erdoğan’a anayasadan kaynaklanan kırmızı çizgilerimi hatırlatmış oluyor?
Halk ‘başkanlık sistemi’ne hayır dediğine göre, sen de artık fiili başkan gibi davranmaktan vazgeç demeye mi getiriyor?
Bundan böyle taşlar yerli yerine otursun derken, Erdoğan’dan anayasa sınırları içine çekilmesini mi istiyor?
Özetle:
Koalisyon konusunda anayasal açıdan senin yapacağın görevlendirmedir, gerektiğinde ‘kolaylaştırıcılık’tır; bundan ötesi parti liderlerinin işidir, demeye mi getiriyor?
Bu soruların hepsinde gerçek payı olduğu söylenebilir.
Eğer öyleyse, gerçek payı varsa, Davutoğlu’nun bu tutumu olumlu sayılmalıdır.
AKP’de ‘Erdoğan’ yarılması...
Belki şu yorum da yapılabilir:
AKP içinde Erdoğan’a artık mesafe koyulmasına dönük eğilim, Davutoğlu’nun bu sözleriyle suyun yüzüne çıkıyor, hatta güçleniyor.
7 Haziran’la birlikte bu durumun, yani Erdoğan karşıtı havanın parti içinde, parti tepelerinde gittikçe belirginleştiğini söylemek mümkün.
Yandaş medya köşelerinden de, AKP’de ‘iki kanat’ın hızla oluştuğunun tüm belirtileri yayılıyor, iki ayrı kanat saklanamaz hale geliyor.
Peki, bu durum nereye varır?
Erdoğan’a isyan yaşanır mı?
AKP çatlar mı?
Bu soruların yanıtlarını vermek için daha erken.
AKP’de Erdoğan’ı cumhurbaşkanı olarak anayasal konumuna indirgemek ve parti içinde etkisiz kılmaktan yana olanların bu işi suhuletle gerçekleştirmek isteyecekleri söylenebilir.
Yoksa alınlara hain damgası kolayca vurulabilir.
Senaryo mu, gerçek mi?
Bir başka soru akla takılıyor.
Yoksa Erdoğan’la Davutoğlu kapalı kapılar arkasında mutabık kaldıkları bir senaryoyu mu oynamaya başladılar?
Benim yukarıda alıntıladığım Davutoğlu mesajları böyle birdanışıklı dövüş senaryosunun parçası olabilir mi?
Erdoğan geri çekilir gibi yapıyor; Davutoğlu, Erdoğan’ın anayasal konumunun altını çizer gibi yapıyor; ‘yeni dönem’in koalisyon oyunlarını sahneliyorlar.
Acaba bu ‘oyun’un arkasındaki gerçek senaryo, bir erken seçimolabilir mi?
Bir başka deyişle:
Erdoğan-Davutoğlu ikilisi, bu partilerle koalisyon da olmaz, istikrar da, olsa olsa kaos olur deyip, bir erken seçimin planlarını mı yapıyorlar?
Bilemiyorum.
Öngörmek için biraz daha zaman lazım.
Ama Erdoğan’ın kafasının içinde erken seçim tilkileri dolaşıyor demek gerçeğin bir parçasıdır.
Erdoğan’ın değişmesi mümkün değil!
Erdoğan’ın 7 Haziran sonrasının ilk konuşmasını dikkatle izliyorum.
Değişmiş mi?
Öyle bir hava içinde.
Koalisyonlar konusunda, Türkiye’yi hükümetsiz bırakmama konusunda pozitif mesajlar vermeye gayret ediyor.
İnandırıcı mı?
Sanmıyorum.
Yine kendi oyununu oynadığı izlenimini ediniyorum.
Özellikle, “Doğrudan halk tarafından seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı’yım” vurgusunu dinlerken, kendi gerçek ‘oyun planı’ndan kopmadığını düşünüyorum.
Konuşmasındaki Batı düşmanlığı bu izlenimimi daha da güçlendiriyor.
Suriye konusunda da Batı’yı suçlarken şöyle diyor:
“Bakın sınırımızda Tel Abyad’da, Arapları ve Türkmenleri uçaklarla vuran Batı, ne yazık ki onların yerine terör örgütü PYD ve PKK’yı yerleştiriyor.”
Uzun lafın kısası:
Erdoğan’ın bu saatten sonra değişmesi mümkün değil.
Değişir gibi yapabilir.
Biraz geri basarak, oyununu daha yumuşak oynayabilir.
Büyük koalisyon isteyenleri sevindirebilecek esnek pozisyonlar sergileyerek, Saray’daki Sultan’ı unutturmak, zaman kazanmakisteyebilir.
Yoksa Erdoğan değişmez!
Atılması gerekilen üç adım
Tekrarlıyorum.
Erdoğan, hem Türkiye siyasetinin, hem AKP’nin sırtında ağır bir yüktür.
Barış, demokrasi ve hukuk devletinin yolunu açmak için önce bu ‘yük’ten kurtulmak lazım.
Bunun ilk üç adımına gelince:
(1) Erdoğan’ı anayasanın içine, partilerüstü, tarafsız konumuna çekmek…
(2) Cumhurbaşkanlığı’nı Saray’dan Çankaya Köşkü’ne taşımak…
(3) Yolsuzluk-rüşvet dosyalarını açmak…
Bu noktaları geçiştirerek, Erdoğan’ın demokrasi ve hukuku yerle bir eden uygulamalarını göz ardı ederek kurulacak hükümetlerle bu ülkeye ne istikrar gelir, ne de demokrasi ve hukuk…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024