Hasan CEMAL
Hiçbir şey sonsuza kadar sürmez.
Demokrasi de gün gelecek tarihin sayfaları arasına gömülecek.
Güçler ayrılığı, yargı bağımsızlığı, özgür medya demek olan liberal demokrasi bugün orta yaş krizi içinde.
Perişanları oynuyor.
Demokrasiye daha iyi bir alternatif var mı?
Churhill 1947'de, “Demokrasi en kötü yönetim biçimidir” der, ama hemen arkasından, “Bugüne kadar denenmiş olan bütün yönetim şekilleri hariç olmak şartıyla..." diye ekler.
Amerikan demokrasisi Trump'ı aşabilir; ancak Erdoğan akla geldiğinde aynı şeyi Türkiye'de demokrasi için söylemek güçtür.
Batı demokrasisi yaşamakta olduğu orta yaş krizini aşacak!
Bu satırlar benim değil, elimin altındaki bir kitaptan aldım. Adı, Demokrasi Nasıl Sona Sona Eriyor (How Democracy Ends).
New York'ta geçen haziran ayında çıktı. Yazarı, David Runciman, Cambridge Üniversitesi'nden bir siyaset bilimi profesörü.
Bu satırları, cumartesi günü öğle vakti bahçemizdeki ağacın altında yazarken tepemde müthiş bir cayırtı ve gümbürtü koptu.
Yerimden fırladım.
Üç tane savaş uçağı...
Boğaz'ın üzerinden Şehitler Köprüsü istikametinde, arkalarında hızla buharlaşan beyaz izler bırakarak bir anda gözden yitip gittiler.
Tedirgin oldum.
Ne oluyor, sorusu ister istemez kıvrıldı kafamın içinde...
15 Temmuz gecesini hatırladım.
Ankara'da, darbe zamanlarında Çankaya Köşkü üzerinden uçurulan jet uçaklarının çıkardığı korkutucu seslerle, başkent sokaklarında boy gösteren tankların paletlerinden çıkan o gacır gucur ürpertici sesler aklıma geldi.
Askeri darbeler...
Yine olabilir mi?
Okuduğum kitap olabilir demekle birlikte askeri darbelerin artık geçmişte kaldığının altını çiziyor.
Askeri darbelerin yerini, günümüzde seçim sandığından çıkan sivil darbelerin aldığına işaret ediyor.
Verilen örnekler arasında Türkiye'yle Erdoğan var tabii...
Kitapta uzun uzun demokrasiye dair alternatifler anlatılıyor, tartışılıyor. Çin modeli bu çerçevede yerini alıyor.
Yükselen popülist milliyetçiliği besleyen kaynaklar da büyüteç altında.
Kitapta şu noktalara da dikkat çekiliyor:
İkinci Dünya Savaşı'nı izleyen 40 yıllık Soğuk Savaş döneminde liberal demokrasinin en iyi zamanlarını yaşadığı...
Çünkü kapitalizmin istikrarlı bir ekonomik büyümeyle birlikte hayat standartlarını yükselttiği...
Refah devletine kapıyı açtığı...
Sağlık, eğitim gibi alanlarda gelişme sağladığı...
Böylece siyasal elitin de kitlelerin güvenini kazandığı belirtiliyor kitapta.
Günümüzde ise özellikle son yirmi yılda, bütün bu alanlarda geriye gidişin yaşandığını, bunun daliberal demokrasileri fena halde gerilettiğini, kitleler nezdindeki çekiciliğine darbe indirdiğini söylüyor, Cambridge'li siyaset bilimi hocası...
Son zamanlarda demokrasinin halleriyle ilgili olarak epeyce kitap okudum. Çoğu bu yıl çıkmış olan kitapların yazarları, Amerika ve İngiltere'nin önde gelen üniversitelerinden akademisyenlerdi.
Pek öyle içim açılmadı bu kitapları okurken.
İyimserlik değil karamsarlık boy verdi iç dünyamda.
Yakın geleceği göremedim çünkü.
Dünyanın da, Türkiye'nin de önü karanlıktı.
Bu karanlığın içinden ne çıkacak, öngöremiyordum.
Öngören de pek yoktu, okuduklarım arasında...
Bu nedenle de, Cambridge'li akademisyen David Runciman'ın bu kitabının sayfaları arasında dolaşırken, genellikle yanıtsız birçok soru uçuştu kafamda...
19. Yüzyılla 20. Yüzyılın başlarındaki vahşi kapitalizm dönemini düşündüm.
Bu dönemin insanlığın başına açtığı korkunç felaketleri anımsadım.
Birinci Dünya Savaşı...
Mussolini...
Stalin...
Büyük Ekonomik Buhran...
Hitler...
İspanya İç Savaşı, Franko...
İkinci Dünya Savaşı...
Ve sonrasındaki totaliter rejimler...
Dünya yine böyle korkunç acıların yaşandığı kapkaranlık bir döneme sürüklenebilir mi?
İkinci Dünya Savaşı sonrasında kapitalizmin vahşi yanları törpülenmiş, kapitalizm sosyal refah devleti ile epeyce ehlileştirilmiş, kitlelerin hayat standartları yükselmişti.
Vahşi değil güler yüzlü kapitalizm tarih sahnesine çıktı.
Bu sayede, İkinci Dünya Savaşı'ndan itibaren siyaset sahnesinde liberal demokrasinin yıldızıparlamaya başladı ve tarihin en büyük barış projesi olarak Avrupa Birliği'nin temelleri atılarakmilliyetçilik hastalığının tedavisine ciddi olarak el atıldı.
Batı'nın demokrasi projesindeki Amerika-Avrupa ittifakıyla Soğuk Savaş sonrasında kırk yıllık demokrasi dönemi açıldı, bu da 1989'da Berlin Duvarı'nın yıkılmasıyla sonuçlandı.
Bundan sonraki 20 yıl boyunca da, tarihin sonu çığlıklarıyla liberal demokrasinin zafer sarhoşluğu yaşanacaktı.
Ancak bunun böyle olmadığı son 10 yılda belli oldu. Batı'da patlayan 2008 mali krizi ile birlikteküresel kapitalizmin çöküş hâlleri gözler önüne serildi.
Küresel kapitalizmin ekonomik ve siyasal elitleri açgözlülükleri ve kibirleriyle sınıfta çaktılar.
Amerika'da Trump böyle kazandı.
Avrupa'da milliyetçilik ve popülizm böyle sahne almaya başladı.
Irkçı, yabancı düşmanı, Müslüman düşmanı, farklılıklardan hiç hazzetmeyen, demokrasiyi sevmeyen siyasal akımlar Avrupa Birliği'nin sınırları içinde böyle güçlendiler, hatta iktidara tırmandılar.
Şimdi böyle bir Amerika var.
Böyle bir Avrupa var.
Bu karanlık süreç devam edecek mi?
İnsanlığın başına yine korkunç felaketler sarılacak mı?
Bu hortlakların dansı bir süredir yine gözümüzün önünde.
Sorular da ister istemez kulaklarımıza çalınmakta:
Faşizm, Nazizm, Komünizm benzeri rejimler Batı'da yine sahne alacak mı?
Yoksa, küresel kapitalizm kendini toparlayacak mı?
Kendini reforme edebilecek mi?
Yeniden istikrarlı bir büyüme rayına oturabilecek mi ekonomiler?
İşsizliğe, yoksulluğa ve eşitsizliklere çözümler üretebilecek mi?
Güler yüzlü bir hâl alarak liberal demokrasiyi yeniden güçlendirebilecek mi?
Yüzlerini demokrasiden popülizme, otoriter ve diktatoryal düzenlere çevirmiş ve yeniden milliyetçi rüzgârlara kapılmış olan kitlelerin güvenini yeniden kazanabilecek mi?
Böyle bir ihtimal var mı?
Yoksa küresel kapitalizm ve küresel elitlerin bugün artık böyle niyetleri yok mu?
Bu konuda, boşuna umutlanma diyen sesler de kulağıma geliyor.
Diyorlar ki:
Güçler ayrılığı, yargı bağımsızlığı, özgür medya demek olan liberal demokrasi orta yaş krizi içinde
Demokrasinin gerçek altyapısı kapitalizm değil, sosyalizmdir!
Olabilir.
Ama ben de onlara diyorum ki, bu sosyalizm dediğiniz nedir, hele bi gelin de anlatın.
Bir şeylerin çökmekte olduğu çok açık da, yerine neyin gelmekte olduğunu öngörmek çok zor.
Türkiye'de yarın ne olacak?
Biliyor muyuz?
Hayır.
Karanlıktayız.
Peki ya Erdoğan?..
Artık yükselişte değil.
Çöküşe geçti.
Ama ondan nasıl, ne zaman kurtulacağız?
Bilen var mı?
Sanmıyorum.
Onun yerine ne, nasıl bir düzen gelecek?
Biliyor muyuz?
Sanmıyorum.
İyi pazarlar!
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024