Hidayet Şefkatli TUKSAL
Başlık biraz şakacı, çünkü böyle bir gazete henüz yok. Ama elimde olsa, sadece iyi haberlerin yazıldığı bir gazete ve yayınlandığı bir televizyon kanalı kurmak isterdim. Kötülüğün içinde iyiliklerin kaybolduğunu düşünüyorum çünkü. Ve sürekli teşhiri yoluyla kötülüğün yayıldığını, taklit edilerek çoğaldığını, sıradanlaştığını düşünüyorum. Kızgın bir yolcunun şoföre şemsiye vurmasıyla meydana gelen kaza haberini “Olmaz bu kadar!” nidaları eşliğinde izlerken, bir de bakıyorsunuz, iki gün sonra, bir başka kızgın yolcu, yol çalışması sebebiyle güzergâh değiştiren bir otobüs şoförünü direksiyon başında bıçaklıyor… Boşanan kadınların kocaları tarafından öldürülmesi ile ilgili haberler de benzer bir etki yapıyor bence. Kızgın ve erkeklik gururu rencide olmuş kocalara kötü bir model sunuyor. Eskiler, kötülüğün yayılmaması için bu konularda ketum davranmayı tercih ederlermiş; haklıymışlar.
Genç ergen çocukların ve hattâ yetişkin “çocuk”ların oynamaktan zevk aldıkları, bağımlısı oldukları bilgisayar oyunları sayesinde, “oyun” adı altında kötülüğün pek çok türünün sanal olarak tecrübe edildiği ve işlendiği bir ortam, evlerimizin içinde, burunlarımızın dibinde mevcut maalesef. Porno bahsine hiç girmiyorum bile; o belâyla emniyet ve ruh hekimleri dışında ilgilenen bir kuruluş var mı, onu da bilmiyorum. Ancak bu oyunların ve porno yayınların çocukların bilinçaltına ektiği o kötü tohumlarla nasıl baş edilebileceği ve bunlardan çocukların hangi alternatiflerle korunabileceği, önümüzde koca bir mesele olarak duruyor.
İyi haberler duyma ihtiyacıyla başladım ama ben de kötü ve üzücü şeylerden bahsettim, kusura bakmayın. Bunu telafi etmek üzere, böyle bir gazete olsa, takip edilecek, haberleri yapılacak ilk kuruluş olarak gördüğüm Şefkat-Der’den bahsedeyim. Bu, derneğin kısa adı; tam adı ise “Sokakta Yaşayanlara Kimsesizlere Şiddet Mağdurlarına Cinsel Kurbanlara Şefkat Kapısı Yoksullukla Mücadele ve Ötekilere de İnsan Hakları Derneği.” Adı bile çok şey söyleyen bu dernek, çalışmalarını yakından takip ettiğim için biliyorum, gerçekten ismi ile müsemma; kimseyi “öteki” saymayan bir anlayışla hizmet vermeye çalışıyor. Ancak bir yardım kuruluşu için olmazsa olmaz sayılması gereken ve Şefkat-Der’in titizlikle riayet ettiği bu özellik, ne yazık ki bir avantajdan çok dezavantaj olabiliyor ülkemiz koşullarında.
1995 yılında Konya’da resmen kurulduğundan beri, bir elin parmaklarını geçmeyecek bir gönüllü ekiple çalışıyor Şefkat-Der. Din, dil, ırk, cinsiyet ayrımı yapmadan, sokakta yaşam mücadelesi veren evsizlere, şiddet mağduru kadınlara, cinsel istismara maruz kalan, genelev pavyon ve sokaklarda Şefkat-Der’in tabiriyle “hayatı çalınan hayatsız kadınlar”a, sokak çocuğu tabiri ile anılan çocuklara, gençlere, mülteci ve sığınmacılara, yoksullara ve insan hakları ihlallerine uğrayanlara yönelik olarak çalışıyor.
Ben ilk olarak 2008 yılında tanıdım bu ekibi. Konya gibi fazlaca muhafazakâr bir şehirde, yukarıda sayılan insan tipleriyle meşgul olmak bayağı zor bir işti. Çünkü “(Her türlü) yaradılmışı Yaradandan ötürü sevme” iddiasında bulunan dindar /muhafazakâr insanların çoğu, sıra bu iddialarına uygun işler yapmaya gelince, birden bire huysuzlaşıyor, dedikodulardan çekiniyor, karışıp bulaşmamayı tercih ediyorlardı. Kurucusu Hayrettin Bulan ve o dönemdeki yardımcısı Ayfer’in olağanüstü çabalarıyla Şefkat-Der ayakta duruyor; toplumun ilgisini ve şefkatini esirgediği insanlara, bir yandan bir tas yemek ve bir dam altı sağlamaya çalışırken, bir yandan da onları Şefkat-Der’e getiren koşulların değişmesi için politikalar üretmeye, kampanyalar yapmaya çalışıyorlardı. Kadınlara yönelik şiddet ve kadın cinayetlerinin etkili tedbirlerle önlenmesi; kadınların “çok namuslu” toplumumuz tarafından genel evlerde, pavyonlarda, sokaklarda bedenini satan cinsel köleler haline dönüştürülmesinin engellenmesi için çok nefes tüketti, çok emek harcadı bu ekip. Sürekli travmalı insanlarla bir arada olmalarına rağmen, onlardaki enerji ve azmin hiç azalmaması Allah’ın bir rahmeti kuşkusuz… Kişisel varlıklarını ve sağlıklarını tamamıyla bu alana adayan Hayrettin Bulan ve ekibinin, profesyonelleşmeyi reddetmesi, hayatlarını destek sağlamaya çalıştıkları insanların içinde ve onlarla bir arada sürdürmesi gerçekten her türlü takdirin üstünde.
Ben “iyi haberler” adına Şefkat-Der’i yazmayı sürdüreceğim, ama siz de ilgilenirseniz lütfen Hayrettin Bulan’ı aramaktan çekinmeyin. Telefonu 24 saat açık, 24 saat yardıma hazır bir adam bekliyor o telefonun ucunda: 0 535 733 77 13.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.04.2021
28.03.2021
12.12.2020
23.11.2020
2.01.2020
13.10.2020
29.09.2020
21.09.2020
13.09.2020
5.09.2020