Hilâl KAPLAN
HDP lideri Demirtaş ve bazı HDP'li milletvekillerinin özerklik "ilan edilen" Demokratik Toplum Kongresi toplantısındaki konuşmaları, ayrıca 50'den fazla vatandaşımızın öldürüldüğü 6-8 Ekim Kıyımı'ndan hendek terörüne dek şiddeti haklılaştıran açıklamaları üzerine Ankara ve Diyarbekir Cumhuriyet başsavcılıklarınca soruşturma başlatıldı. Adalet Bakanlığı, kendisine ulaşan fezlekeleri Başbakanlığa, Başbakanlık da TBMM'ye sunacak ve süreç ilerleyecek. Sürecin sonunda söz konusu milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması ve yargı yolunun açılması ihtimal dahilinde.
Hendek terörünün estirildiği Cizre, Silopi ve Sur gibi yerlerden 7 Haziran'da da, 1 Kasım'da da HDP'ye rekor oranda oy çıkmıştı. Ancak şimdi buraların hepsinden %50'den fazla nüfus göç etmiş durumda. Halk, bırakın hendek başında beklemeyi, PKK'ya söverek evini yurdunu terk etmekle meşgul. Göç etmeyenlerin önemli kısmı da PKK'ya destekten değil, imkânsızlık ve çaresizlikten kalmayı seçiyor. Kendilerini belirsiz bir geleceğe sürükleyen bu sorumsuz ve bencil siyasetten herkes yaka silkmiş durumda.
Devletin, uzun zaman alsa da teröristle vatandaşı ayırt ederek mücadele ediyor olması, üstelik bunu 2 yıl boyunca sulh yolunu aradıktan sonra PKK'nın ateşkesi bitirmesi üzerine yapması başka bir paradigmanın kapısını araladı. Çözüm süreci nasıl ki daha önce denenmemiş bir yöntemdi, şu anki mücadelenin biçimi de öyle. Ayrıca yine devletin hendek terörü yüzünden göç etmek zorunda kalan vatandaşlara kira, çocuk bezi, yemek, vb. yardımları sunuyor olması, sırf Sur'daki esnafa özel 1 milyon 753 bin 500 lira yardım bütçesi ayrılması gibi örnekler de bu yeni mücadele paradigmasını güçlendiren yönler. Kandil'in tatlı dille de tehdit diliyle de hendek terörüne destek vermesini sağlayamadığı halkın yönünü ısrarla "Ankara'ya" çevirmesini sağlayan etkenler bunlar...
Ancak HDP'lilerin hendek terörünü savunan sözleri her gelişmiş demokraside yargılanmayı gerektirse de, dokunulmazlıklarının kaldırılması bu dalgayı tersine çevirme etkisi yapabilir. Muhtemelen HDP de dokunulmazlıklar kaldırılır kaldırılmaz, Meclis'i terk edip, "Artık Ankara'da siyaset yapmamızın yolları kapanmıştır" diyerek Diyarbekir'de, 2011'de olduğu gibi "kendi meclislerini" kurup özerklik tartışmasını bambaşka bir boyuta taşımaya, siyaseti daha da şiddetli davranmaya zorlamaya kalkışacak. Kandil de, yüzünü kendine değil, Ankara'ya dönen Kürtleri, bu propagandayla tekrar kazanmaya çabalayacaktır. Dokunulmazlıkların kaldırılması tartışmasına bu açıdan da bakmak şarttır.
Bir de Demirtaş'ın, "Başkanlık tartıştırmak hak da özerklik tartıştırmak neden suç?" çıkışı var ki akla ziyan. Sizin "tartıştırmanız", hendeklere el yapımı bomba döşeyen "hafif silahlı gençleri" de içerdiğinden olabilir mi acaba? Türkiye'de HAK-PAR gibi federatif yönetimi savunan ve son seçimlerde 100.000'den fazla oy alan siyasî partiler varken, Demirtaş'ın argümanı kof bir retorikten öteye gidemez.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları




























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019