İbrahim Kahveci
Rakamları tamamladıkça sonuçları aktarmaya devam ediyorum. 31 Mart Belediye Meclisi oylarında son veriler şu şekilde:
Seçmen: 57.093.410
Geçerli oy: 46.260.174
İktidar bloğu: 23.512.122
Muhalefet: 22.748.052
İktidar bloğu ülke genelinde 24 Haziran seçimlerine göre oy oranını yüzde 53,66’dan -2,83 puan kayıpla yüzde 50,83’e düşürmüş.
Ama iktidar bloğu asıl büyük kaybı 30 büyük ilde yaşıyor. Burada yüzde 52,15 olan çoğunluktan yüzde 48,01 ile azınlığa düşüyor.
Büyükşehirlerde kayıp -4,14 puan.
İktidar bloğuna en büyük kayıp kendi kalesi sayılan illerden gelmiş: Bursa, Konya, Kocaeli, G.Antep, Ş.Urfa, Samsun, Kayseri, K.Maraş, Sakarya, Trabzon, Ordu, Malatya, Erzurum...
Bu illerde iktidar bloğu toplamda oy oranını yüzde 66,42’den -9,55 puan kayıpla yüzde 56,87’ye düşürmüş. Ama iktidar bloğunun küçük illerdeki oy oranı yüzde 66,8’de nerede ise sabit kalmış.
İyi ama bu sonuçlar toplam kaybın 2,83’de kalmasını izah etmez. İktidar bloğunun oyunu artırdığı yerlere baktığımızda karşımıza ilginç sonuçlar çıkıyor: İzmir 3,22; Diyarbakır 8,22; Aydın 1,11; Tekirdağ 0,26; Muğla 2,84; Van 5,37; Mardin 3,62 gibi iller çıkıyor.
Burada şu noktayı çok net görüyoruz:
Ülkemizde ve bir çok ülkede genellikle küçük bir kesim siyasi değişimlere kısa sürede refleks gösteriyor. Bu kesime yüzde 10-15 arasındaki oynak kesim diyebiliriz.
Bu kesim seçime değil, geçime bakıyor da diyebiliriz.
Ekonomik açıdan baktığımızda kriz en fazla mavi yakalıları büyük şehirlerde vurdu. Henüz kırsal kesim yaşanan ekonomik krizden çok etkilenmiş değil.
O nedenle olacak ki, Tokat 3,67; Elazığ 2,48; Isparta 5,22; Aksaray 1,61; Kastamonu 5,70; Amasya 7,45; Kırşehir 4,93; Çankırı 4,24; Bartın 4,67 oy oranında iktidar bloğuna desteğini artırıyor.
Elbette 31 Mart seçimlerinin il merkezleri ile taşra arasındaki oy dağılımları incelemeye değerdir. İl merkezlerinde yaşanan büyük kayıpların, taşrada nasıl kapatıldığını göreceğiz.
Mesela Samsun İlkadım merkez ilçesinde 24 Haziranda 129 bin olan oy sayısı, 31 Mart seçimlerinde 81.996’ya düşüyor. Canik ilçesinde de 46.834’den 34.655’e geriliyor.
***
Önceki gün yeni bir ekonomi reformu denilen paket açıklandı. Paket öncesi 5,67-68 aralığında seyreden dolar/TL paritesi dün itibari ile 5,75’e yükseldi.
Parası olmayan çalışan kesimden kanun zoru ile yeniden para toplama paketi geldi. Artık siyasetin finansmanında kullanılan işsizlik fonuna kıdem tazminatı fonu ve zorunlu bireysel emeklilik fonu da eklendi.
Önümüzdeki 5 yıl içinde bu fonların büyüklüğü GSYH’nın yüzde 10’unu aşması bekleniyor. Kısaca önümüzdeki 5 yıl içinde en az 400 miyar lira civarında bir para milletten toplanmış olacak.
İyi ama, bu toplanan paralar kamu bankaları eliyle nereye yatırılacak?
İşte onu bulmak için de şu anda kamu bankalarının en fazla kaynaklarını kimlere, hangi gruplara kullandırdıklarına bakmamız yeterlidir sanırım.
Kısaca önümüzde daha da siyasallaşan bir ekonomik tablo bizi bekliyor. Bazı grupların kamusallaşacak borçları ve yine bazı grupların milletin parası ile desteklenmesi...
***
Bugün ülkemiz ekonomik açıdan çok ciddi bir çıkmazın içinde. Kamu bir türlü kemer sıkamıyor. Özel sektör zaten daralan iç talep ve ağırlaşan faiz & kur gideri ile iflasa doğru adım adım gidiyor.
Bu ortamda kamunun vergiden feragat ederek, üretici özel sektörü desteklemesi gerekirdi. Ama açıklamaların aksine görüyoruz ki, kamu hala kendine çalışmaya devam ediyor.
Yarını düşünen yüzde 10-15’lik kesim çok ciddi sıkıntıları şimdiden görüyor ve tercihini oy dağılımında gösteriyor.
Bu kesime poşetçi demek, bir kilo soğana tercihini değiştirdi demek en hafif tabir ile gerçek ülke dertlerini bilmemek demektir.
Ülkemiz maalesef çok ciddi sıkıntıların henüz ilk aşamasındadır. Şu anda kriz aşamasının ikinci çeyreğini yaşıyoruz.
Kriz aşamasında düşecek gelirler ile bir de “Bunalım Aşaması” yaşayacağız. Yani düşük gelir seviyesinde uzun süre devam edecek bir durağan dönem.
Asıl o aşamayı düşündüğümüzde olayın ne poşet, ne soğan ne de bu kesimin geçim derdi olmadığını anlayacağız.
Asıl ülke bekası bu bunalım döneminde yaşanacaklarda gizlidir. Bilmem anlatabildim mi...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
18.06.2025
10.06.2025
9.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025