Kemal ÖZTÜRK
Kahire’nin tozlu, kalabalık, gri renkli ara sokaklarından birindeydi. Eski Kahire’nin otantik mekanı, El Fişavi kıraathanesine girip oturduk. Duvarlarda, bu mekana gelen ünlü isimlerin fotoğrafları vardı. Mısır’ın ünlü yazarı Necip Mahfuz’dan tutun, çok sayıda siyasetçiye kadar herkes uğramıştı bu mekana.
Bunlardan biri de büyük şair ve mütefekkir Mehmet Akif Ersoy’du. Mısır’ın Hilvan şehrinden Kahire’deki Ezher Üniversitesi’ne ders vermeye geldiğinde, ara sıra bu kıraathaneye gelir, çay içermiş.
SÜRGÜNDE BİR MİLLİ KAHRAMAN
Bir nostalji hatıra gibi gelmemişti bana Akif’i o mekanda anmak. Zira Akif gönüllü sürgününü yaşıyordu burada. 1925 yılında Atatürk’le ayrı düştüğünden, ülkeden ayrılmak zorunda kalmış, fakirlik, yokluk ve vatan hasretiyle burada yaşamıştı. İstiklal Marşı’mızın yazarıydı ve uğruna canını vereceği vatanından uzakta, Mısır’da 11 yıl geçirmişti.
Akif’in kurucusu olduğu Sebilürreşad Dergisi (3 yıldır yeniden yayınlanmaya başlandı) Aralık sayısını ölüm yıl dönümü nedeniyle Mehmet Akif Ersoy’a ayırdı. Yeni yayınlanan belgeler ve yazılara bakınca, tıpkı Kahire’deki El Fişavi kıraathanesinden hissettiğim hüznü yeniden hissettim.
Zihnimden geçen cümle şu oldu: Bir kahraman nasıl düşmana çevrilebilir?
BİR KAHRAMANI DÜŞMANA ÇEVİRMEK
İki yazı son derece etkileyiciydi dergide.
İlki Murat Bardakçı’nın. Ölüm döşeğinde bile Akif’in nasıl izlendiğini, Safahat’ın nasıl imha edildiğini belgeleriyle anlatıyor. Cumhuriyet ve Cumhurbaşkanlığı arşivlerinde Akif’in “irtica-906” koduyla fişlenmesini, Kahire’de izlenmesini ve Akif ölüm döşeğiyken Safahat’ın nasıl yakıldığını belgeleriyle anlatıyor Bardakçı.
Akif ölümünden 6 ay önce (Haziran 1936) Kahire’den İstanbul’a geldiğinde, Genel Kurmay Başkanlığı, emniyet, istihbarat nasıl alarma geçiyor ve sonrasına Akif nasıl izleniyor, belgelerden okuduğunuzda, bir milli kahramanın nasıl da “düşman” gibi görüldüğünü düşünüyorsunuz.
Oysa Atatürk’e Akif’i bir “düşman” izler gibi izleyip, rapor eden tüm devlet ricali, belki de her gün, onun yazdığı İstiklal Marşı’nı okuyarak işlerine başlıyorlardı. Ne acı bir çelişki değil mi?
“DOSTLARI BİLE AKİF’İ GİZLİ SEVDİ”
Sessizce ülkeden ayrılıp, 11 yıl acı dolu sessiz sürgün yaşayan ve sessizce ülkesine dönen Akif, 6 ay sonra Teşvikiye Sağlık Yurdu’nda sessizce vefat etti (27 Aralık 1936).
Vefatından sonra “İrtica-906” kodlu dosyası kapatılmadı. Cenazesi, onu sevenlerin, ailesinin ne yaptıkları izlendi, kitaplarının basımı engellendi. Atatürk’ün ölümünden sonra, 1943 yılında Safahat ancak basılabildi.
“Gün oldu ki onu sevmek cesaretti; dostları bile bazen onu gizli sevdi”… Cemal Kuntay’ın bu acı veren hatıratını alıntılayan Taha Akyol’un yazısı Sebilürreşad’ın ikinci etkileyici yazısı. “Dostları bile onu gizlice sevdi” cümlesinden daha acı veren ne olabilir insana? Akif bu yüzden İstanbul’u terk edip Mısır’a gitti.
Bugün toplumun büyük çoğunluğu Akif’in yaşadığı ıstırabı bilmez. Teşvikiye’deki hastanede acılar içinde yatarken, izlendiğini biliyordu Akif. Buna rağmen hastanenin yanı başındaki okulda, kendi yazdığı İstiklal Marşı okunurken, ne hissetmiştir sizce?
İktidar onun şiirini kutsallaştırırken, şahsını nasıl da düşmanlaştırmayı başardı acaba? Akif’in, Atatürk’ün “tek adam” politikalarından memnun olmaması, onun bir kahramanken “düşmana” dönüştürülmesi için yeterli bir gerekçe midir?
DOSTUNU ÖTEKİLEŞTİREN,SONRA DÜŞMANLAŞTIRIR
Lakin siyasette bu acı yolun nasıl kat edildiğini sonraları da gördük. İktidar, güç böyle bir şeydir. Dostunu düşmana çevirecek kadar zihni esir alabilir. Farklı düşünenlere, aykırı düşünenlere, eleştirenlere karşı tahammülsüzlük, hoşgörüsüzlük, Akif’i sürgüne gönderen yolun başlangıcıdır. Nitekim o yoldan, Akif gibi düşünmeyen, Halide Edip, Rauf Orbay, Kazım Karabekir, Adnan Adıvar da geçti.
Düşünce özgürlüğüne, fikir hürriyetine, farklı düşünmeye tahammül sorunu, Abdülhamid döneminde, İttihat Terakki’de, Atatürk, İnönü ve Menderes dönemlerinde de vardı.
Ötekini susturmak ve dışlamak bir ideolojinin, bir partinin, bir kesimin değil, gücü eline geçiren herkesin sorundur. Bu sadece bir siyasi sorun da değildir. Her ortamda yol arkadaşları, dostlar bir gün geliyor ötekileştiriliyor, sonra da düşmana çevrilebiliyor.
Oysa ki Akif’in hikayesini okuyunca, bunun ne kadar dramatik ve acı verici olduğunu anlayabiliyoruz. O zaman bu hatalara düşmemek gerekir.
Bugün iktidar ya da muhalefet, siyaset ya da medya fark etmez, her alanda, herkes yol arkadaşlarını, dostlarını, ülkesine hizmet etmiş, katkı yapmış insanları, ne kadar farklı düşünürlerse düşünsünler, asla ötekileştirmemeli, düşmanlaştırmamalı. Kendilerinden öncekilerin düştüğü bu hataya düşmemeli.
Gelecekte nasıl anılacağımız buna bağlı. Bizim hikayemiz de acı veren bir hikayeye dönüşmesin.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.05.2024
20.04.2024
20.04.2024
12.04.2024
25.01.2024
9.05.2022
7.04.2021
26.03.2021
19.03.2021
11.03.2021