Mahmut ÖVÜR
"Can çıkar huy çıkmaz" misali Türkiye'deki laik-milliyetçi sol, hatta sosyalist kesimlerin huyu hiç değişmedi. Bu kesimler, her seçim öncesi sandığa ve oy kullanmaya ilişkin akla hayale gelmeyen spekülasyon yaptıkları gibi sivil siyaseti "darbe"yle tehdit etmekten de vazgeçmedi. En "demokratı" en sosyalisti bile sıkıştığında buna başvurdu. Tabii şimdi sözle yaptıklarını geçmişte darbelere destek vererek de yaptılar.
Bu tehdidin mucidi İsmet İnönü'ydü. 1960 askeri darbesine giderken Demokrat Parti'yi şöyle tehdit ediyordu: "Bu yolda giderseniz sizi ben bile kurtaramam." Çok partili sistemin önünü açan İsmet Paşa, ne yazık ki yaklaşan seçimleri önermeyecek, yanlış yaptığını düşündüğü sivil iktidarı "askerlerle" korkutacaktı. Öyle de oldu. Ve 1960 darbesiyle Türkiye'de darbeler süreci başladı. Bu anlayışa sahip olanlar kendi içlerinde tutarlıydılar ve hiç değişmediler. Bazı darbelerden zarar görseler bile kendi darbelerine hep inandılar. Onların alametifarikası buydu. Kendilerini sol, sosyal demokrat hatta sosyalist olarak nitelemeleri sonucu değiştirmedi.
Sadece bir kez, 1973'te ve 1977'de rahmetli Bülent Ecevit önderliğinde darbelere karşı çıkarak siyaset yapıp, sandığa güvendiler, karşılığını da yüzde 42 oyla aldılar. Ama o oyun gereğini yapamadıkları için bir daha da o düzeyde oy alamadılar. Sonraki yıllarda da değişen pek bir şey olmadı. Ne askeri vesayete yönelik bir siyaset geliştirdiler ne de Türkiye toplumunun gerçek sorunlarına dokunabildiler. Kestirmeden "bu halk bizi anlamıyor" deyip hep "zinde kuvvetlere" umut bağladılar. Bunu 28 Şubat sürecinde çok daha açık yaptılar. Gözü kara bir biçimde postmodern darbenin yanında saf tuttular.
AK Parti'nin iktidara geldiği 2002'den sonra ise her seçim öncesi "darbe" beklentisi sürdü. Hatırlayın 2007 öncesini, Cumhuriyet mitingleriyle "karanlığın farkında mısınız?" diyerek meydanları dolduran milyonların umudu "Ordu göreve" çağrısıydı. Çünkü sandıklara gidildiğinde sonuç belliydi. Kaç kez aynı şey yaşandı, 2010 Referandumu, 2011 seçimleri, en son 30 Mart yerel ve 10 Ağustos 2014 cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucu değişmedi. Bilinçaltındaki o "zinde kuvvetler" beklentisi hep tazeliğini korudu.
Şimdi 7 Haziran 2015 seçimlerine giderken o çevreler yine aynı türküleri söylemeye başladı. Son dönemde Murat Belge dahil bu doğrultuda "uyarı" görevini yaptı ama "Gezi'ci avukat" Can Atalay kadar açık sözlü olanı yoktu. Bir televizyon programına katılan Gezi'nin avukatlarından Atalay, şöyle diyordu: "Ben kaygılanmam, AKP seçmeni, AKP'yi savunanlar kaygılansın. Bu tür durumlarda toplumsal talepler karşılanmadığında iyi saatte olsunlar devreye girer."
Hem "Faşizme karşı omuz omuza" diyeceksin, hem de bir sivil iktidarı darbeyle uzaklaştırmak isteyen "iyi saatte olsunlar"ın yani askerlerin yapacağı darbe için "beni ilgilendirmez" diyeceksin. Türkiye'deki solun çıkmazı bu işte. Bırakın solculuğu, sıradan bir siyasetçi bile darbe ihtimali karşısında nasıl "ben kaygılanmam" diyebilir? Biri "kaygılanmam" diyor, bir başkası "iktidara gelirsek gazetelere el koyarız" diyor, en tepedeki ise tıpkı 60 darbesi öncesindeki gibi halkı sandığa değil sokağa çağırıyor.
Bu sol, hiçbir zaman sivil siyasete ve halka güvenmediği için bu darbeci yanı sık sık açığa çıkıyor. Oysa ilkesel olarak siyaset yapanlar "en kötü" sivil iktidara bile sahip çıkmalı onunla sandıkta hesaplaşmalı...
Üç ay sonra seçim var, haberiniz var mı?
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2020
28.05.2019
6.05.2019
3.05.2019
2.05.2019
28.04.2019
21.04.2019
19.04.2019
18.04.2019
13.04.2019