İstanbul 3'üncü incisine, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'ne kavuşuyor. Garipçe köyünden alana kadar ciddi bir güvenlikten geçiyoruz.

İşin sıkıya alınmasından herkes memnun.
Çok sayıda yerli ve yabancı devlet adamı, işadamı ve yabancı misyon temsilcileri dikkat çekiyor. Kiminle konuşsam, her zamankinden güvenli duruşuyla sanki bunun bir açılıştan çok farklı bir şey ifade ettiğini anlatır gibiler.
Törene, bir köprü açılışından çok bir "dik duruşun" simgesi olarak bakılıyor. Ya da sadece iki kıtayı buluşturan değil, Türkiye'nin farklı coğrafyalara açılışının yeni köprüsü olarak. Ama üzerinde asıl durdukları şey, Yavuz Sultan Selim ve Osman Gazi köprüleri, Avrasya Tüneli, 3. Havaalanı ve İzmir Otoyolu gibi devasa yatırımlarla Türkiye'ye yönelik kuşatmalara meydan okunmasıydı. Hem de yeni bir ruhla, 15 Temmuz direnişinin meydanlara yansıyan Yenikapı ruhuyla...
Dün Cizre'de şehit edilen polislerin acısının sindiği alanda konuştuğum her işadamı, her sivil toplum temsilcisi aynı şeyi söyledi: "Teröre, bizi iç savaşa sürüklemek isteyen darbecilere inat açılışlar sürmeli. Yaşama küsüp, bir şey yapamaz hale gelmemizi istiyorlar; fırsat vermemeliyiz.
Onları ancak böyle yeneriz."
Törene katılan devlet erkânının ortak mesajı da halkın 15 Temmuz direnişindeki cesaretiydi. Türkiye'ye saldıranlara ve arkasındaki güçlere ortak çağrıyı da Cumhurbaşkanı Erdoğan dillendirdi:
"Gelin bu milletle uğraşmaktan vazgeçin. Türkiye'de, Suriye'de, Irak'ta döktüğünüz kan yeter. Kanlı pençelerinizi bu bölgeden ve ülkemizden çekin."

Kars’ın 15 Temmuz’u

 Türkiye, 15 Temmuz'da kurtuluş savaşı sonrasının en kritik gecesini geçirdi. O gecenin kritik şehirleri İstanbul ve Ankara'ydı. Onlar düşseydi Türkiye düşecekti. Ama o kadar olmasa da bu düşüşü zorlaştıran Cizre gibi Kars gibi başka şehirler de vardı. Örneğin o gece benim de şehrim, Kars'ın tanklara nasıl direndiğinin bilinmesi gerekiyor.

O gece, saat 22.00'de merkezi kavşakları 15 tank kuşatmıştı. Aynı anda tugay komutanlığı "Asker yönetime el koydu" anonsu yaptırıyor, vatandaşa korku salıyordu. Darbecileri FETÖ'cü iki vali yardımcısı da destekledi. AK Parti İl Başkanı Adem Çalkın o gece neler yaşadıklarını şöyle anlatıyor:
"22.00'de sokağa çıktım. 2 polis 'İhtilal oldu' dedi. Eve gidip eşimle helalleştim.Arkadaşları aradım, 14 kişi olduk. O arada genel merkezden teşkilat başkanı aradı 'partiyi açın' dedi. Hemen açtık. Emniyet Müdürlüğü karşımızdaydı. Tugay komutanı EmniyetMüdürü'ne 'tugaya git' diye baskı yapıyordu. Ama o direndi ve gitmedi. Valimiz de dik durarak destek verdi."
O moralle Kars'ın sokaklarına inen halk, darbe girişimine karşı direnip tankların hareketini engelleyecekti. En kritik an ise Emniyet Müdürlüğü'nü teslim almak isteyen komutanla halkın karşı karşıya gelmesiydi. Halk darbeci komutana şöyle seslendi: "Bizi ezip geçmeden Emniyet'i alamazsınız." Sonrasını Çalkın şöyle anlatıyor: "Cumhurbaşkanımızın açıklamasıyla kalabalık arttı. Toma'lar ve Özel Harekât hazırlandı. Topluca tankların önüne dikildik. Ciddi mücadele verdik ve darbecileri durdurduk."