Mehmet Ocaktan
MHP lideri Devlet Bahçeli’nin “Terörsüz Türkiye”ye giden yolda 22 Ekim’de başlattığı açılım hamlesi, PKK’nın fesih ve silah bırakma kararıyla birlikte giderek ete-kemiğe bürünmeye başladı. İşin teknik boyutunu oluşturan silahların nereye gömüleceği, Kandil’in tepe isimlerini hangi ülkelere gideceği, doğal olarak MİT’in denetiminde yapılacaktır.
Ancak biliyoruz ki esas itibariyle bu meselenin özünü, PKK’nın kongre bildirgesinde talep edilen yasal düzenlemeler ve demokratik siyaset adımları oluşturmaktadır.
Her ne kadar çözümün genel anlamda çerçevesini Bahçeli oluştursa da fiili anlamda sürecin hayata geçirilmesi, yasal düzenlemelerin yapılması iktidar iradesiyle yürütülecektir. Yani işin esas sahibi AK Parti iktidarıdır.
Şu ana kadar AK Parti çok gönüllü olmasa da Bahçeli’nin kararlı tutumu karşısında çözüm meselesine fiilen katılmış bulunuyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Macaristan dönüşü gazetecilerin bu konudaki sorularına verdiği cevapta “Evlatlarımıza bırakacağımız en önemli miras Terörsüz Türkiye olacak” diyerek çözüm konusunda, Bahçeli çizgisine yaklaşmış bulunuyor. Aynı şekilde MGK toplantısı sonrası yapılan açıklamada da “Terörsüz Türkiye hedefiyle atılan adımların ve gelişmelerin değerlendirildiği” belirtilerek “terörün ülke gündeminden kalıcı olarak çıkarılması” güçlü bir şekilde vurgulanmıştır.
Ancak bütün bunlar, terörün tasfiye boyutu ile ilgili değerlendirmeler… Bir de meselenin ‘hukuk’ ve ‘demokratik siyaset’ boyutu var. Her ne kadar AK Parti hukuk ve demokratikleşme konusuna pek sıcak bakmasa da gerek Bahçeli’nin açıklamalarında gerekse PKK’nın fesih kongresinin sonuç bildirgesinde ‘silahsızlandırma’ ile birlikte hukuk ve demokratikleşme adımlarının atılması özellikle vurgulanıyor.
Şimdilik AK Parti hukuk ve demokrasi işleriyle pek ilgilenmiyor. Bu çerçevede iktidarın, şu ana kadar Öcalan’a serbestlik getirecek “umut hakkı” yasası konusunu dillendirmekten de özenle kaçındığını bir yere not etmekte yarar var.
Oysa Bahçeli’nin 22 Ekim’de Öcalan’a yaptığı çağrıda çok açık vaadi var. O ifadeler aynın şöyle: “Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın. Bu dirayet ve kararlılığı gösterirse, ‘Umut Hakkı’nın kullanımıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılması ve bundan yararlanmasının önü de ardına kadar açılsın.”
Ama hemen belirtmek gerekiyor ki Bahçeli, sürecin zamana yayılarak sürüncemede bırakılmasını da istemiyor. Bu yüzden Meclis’te bütün partilerin katılımıyla, en kısa sürede bir komisyon kurulması çağrısında bulunarak sürecin demokratik zeminde ilerlemesi için güçlü bir irade ortaya koymuş bulunuyor.
Evet AK Parti iktidarı da “Terörsüz Türkiye”yi istiyor ama meselenin hukuk ve demokrasi boyutunu sanki biraz zamana yaymak istiyor gibi… Bu arada DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları’nın 23 Mayıs’ta Diyarbakır’da yaptığı konuşmada, çok net mesajlar verdiğinin altını da özellikle çözelim. Hamitoğulları diyor ki: “Bugün atılacak en temel adımlardan birisi; kayyum yasasının bir an önce lağvedilmesi ve atanmış kayyumların geri çekilmesidir. Halkın seçtiği belediye eşbaşkanları görevlerine gelsin. Halkın iradesi yok sayılamaz.”
Peki AK Parti, bu ağırdan almayı ne kadar sürdürebilir? Zira Bahçeli’nin acelesi var ve bir an önce meselenin sonuçlanmasını istiyor.
Galiba AK Parti’yi en çok, PKK ve Öcalan’la sağlanan uzlaşmanın ortaya çıkaracağı faturanın maliyeti endişelendiriyor. Ama bu mesele PKK’nın silahsızlandırılması sonrasında “oldu da bitti maşallah…” diyerek nihayete erdirilecek bir iş değil.
Her problemin çözümünün, pozitif ve negatif anlamda sonuçları olacaktır. Terörsüz Türkiye sağlandığında, bu sonuç nasıl iktidarın hanesine bir başarı hikayesi olarak yazılacaksa, sürecin belli aşamalarında oluşacak herhangi bir olumsuz sonuç da yine iktidarın hanesine yazılacaktır.
İşte iktidarı esas endişelendiren de meselenin bu negatif boyutu olsa gerek… Ama zahmetsiz rahmet olmuyor… Hem çözüm olsun ama sonunda siyasi bir maliyet de çıkmasın anlayışıyla çözüm üretmek mümkün değil. Eğer Bahçeli risk alıp adım atmasaydı, bugün “Terörsüz Türkiye” diye bir gündemimiz de olmayacaktı.
Ayrıca unutmayalım, bu çözüm süreci sadece PKK ile değil bütün toplum kesimlerini kapsayan bir kucaklaşma ile nihai bir başarıya ulaşabilir. Bir tarafta barışı konuşurken, diğer taraftan belediye başkanlarına, siyasi parti liderlerine ‘siyaset mühendisliği’ operasyonları düzenleyip hapse atmak ‘Terörsüz Türkiye’ hayalini zehirleyen bir yaklaşım olur.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.05.2025
14.04.2025
9.04.2025
4.04.2025
31.03.2025
24.03.2025
10.03.2025
11.02.2025
5.02.2025
23.01.2025