Mehmet TIRAŞ
Devlet Bahçeli olayına döneceğim..
Baştan referandum üzerine bir iki cümle edeyim..
Referandum tarihi sonunda belli oldu Cumhurbaşkanı Erdoğan imzaladı ve 16 Nisan 2017 tarihinde Pazar günü oy kullanacağız..
Açıkça şunu ifade edelim ki bu referandumdan ‘Evet’ çıkarsa OHAL kalıcı bir sistemimiz olacak..
Yani KHK’lerle yönetileceğiz, yargı ve parlamento devre dışı kalacak..
Erdoğan demiyor mu OHAL geldi,bak ne grev,ne direniş ne de gösteri gibi ıvır zıvır yok oldu.
OHAL’den sonra muhalif olanlar başta medya olmak üzere hepsi ‘kamu düzenini rahatsız ettikleri’ için hepsi baskı altına alınıyorlar,teröristlikle ve darbecilikle suçlanıyorlar, kamusal haklardan da mahrum ediliyorlar ve hapse atılıyorlar..
Şuan 20 Temmuz 2016 tarihinden bu yana OHAL ilanı ile Kamudan KHK’lerle 150 bin insan açığa alındı,ihraç edildi 42 bin kişi de tutuklandı..
147 Gazeteci cezaevine atıldı,2 bin 500 gazeteci işsiz kaldı onlarca radyo,televizyon,dergi ,gazete ve dernek kapatıldı.54 Gazetecinin mal varlığına el konuldu..
Bunların hepsi KHK’lerle yapıldı..Yargı ise talimatla karar verir durumda işlevini sürdürüyor..
Yeni bir kıyım daha uygulanmaya konuldu 8 Şubat 2016 tarihi itibarı KHK ile kamuda çalışanlardan 4 bin 560 kişi işten atıldı, bunun 330’u AKP’ye muhalif akademisyenlerden oluşuyor..
Referandum dan Evet çıkarsa, muhalefetsiz ve hukuksuz bir ülke yönetimine geçerken, ülkeyi de tek adama teslim etmiş olmakla, OHAL demokrasinin yerini alan,yeni rejimin adı da Milli ve Türk Usulü başkanlık olacak.
Hayır çıkarsa OHAL kalkacak ve demokrasi ve hukukla yönetilecek parlamenter bir sistem için batı standartlarında, demokratik bir anayasa gündeme gelecek..Ülkenin üzerinde ki korku bulutları dağılırken özgürlük rüzgarı esecek..Bu fırsatı ‘Hayır’cılar olarak kaçırmayalım.
Devlet Bahçeli’ye ne oldu?
Devlet Bahçeli birden yüz seksen derece dönüş yaparak, ülkenin gündemini değiştiren ve aylarca işgal eden bir anayasa değişimini gündeme niye getirdi?
Bahçeli bugün AKP ile mutabakata vardığı 18 maddenin hepsine geçmişte total olarak karşı olduğu halde, böylesi bir anayasanın ülkeyi böleceğini iddia ederken, niye böyle bir yola girdi?
Devlet Bahçeli’nin Başkanlık ve 17/25 yolsuzluk ve rüşvet operasyonun hakkında Cumhurbaşkanı Erdoğan için neler söylemiş, kısa internetten bir sörf yapın insan okurken utanıyor..Tabi burada Erdoğan’ın da Bahçeli için söylediklerine de göz gezdirelim.Bu iki insan nasıl olup ta bir araya geliyor ve Anayasa gibi bir konuda mutabakata varıyor inanılır gibi değil.
Hele ağza alınmayacak, kavgada düşmanına söylenmeyecek etik olmayan sözlere ise hiç girmeyelim..
Peki Bahçeli buraya nasıl geldi?
Erdoğan devreye girip Adalet Bakanı Bekir Bozda’ğ’ını görevlendirmeseydi ; MHP’nin Genel Başkanlık koltuğunda Bahçeli diye birisi bugün oturmayacaktı..
Erdoğan, MHP’deki parti içi muhalefete genel kurul yaptırmamak için her türlü hukuki ve etik olmayan devlet imkanlarını kullanarak Bahçeli’nin Genel Başkanlığını kurtardı.
Bir de 15 Temmuz darbe girişimi olmasa ve OHAL’e geçilmese idi, bugün MHP’nin koltuğunda,Bahçeli’ye muhalif olanlardan muhtemelen Meral Akşener MHP Genel Başkanı olacaktı..
OHAL’e Devlet Bahçeli dikkat ederseniz şartsız destek verdi ve Erdoğan’ı az da olsa frenleyen yargı ve medya denetleme alanını kapatarak , mevcut olan demokrasinin kuvvetler ayrılığını bertaraf ettirdi.
Erdoğan’da MHP’deki muhalif olan etkili isimlerden Meral Akşener’i FETÖ’cülükle etkisiz hale getirerek, Bahçeli’ye nefes aldırdı.. Devlet Bahçeli koltuğunu garantiye alınca deliksiz uyku uyumaya başladı..Ama Erdoğan’ın kendisine yaptığı kıyağa karşı Bahçeli’ye de ahdi vefasını yerine getirmek kalmıştı; Erdoğan’ın rüyasında görse inanmayacağı desteği vermek için, partili Cumhurbaşkanlığı denilen tek adam olma yolunu açan, 18 maddelik anayasa taslağını gündeme getirdi ve Erdoğan’ın hayal ettiği yolu açmış oldu.
Dikkat ederseniz Erdoğan bize OHAL 12 ay olsa yetmez diyor, Devlet Bahçeli’de hükümet OHAL’e süre olarak ne kadar ihtiyaç duyuyorsa bizden tam destek diyor..
Aslında OHAL Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Devlet Bahçeli’nin hayalindeki bir sistemdir..
İkisi de parti içi muhalefeti kabul etmedikleri gibi devleti kutsayan,bireyi yok sayan,insan odaklı siyaset yapmayan,din,ırk ve mezhep üzerinden olaylara yaklaşan,çoğulculuğu bölücülük olarak algılayan, bireyin özgürlüğünü ve azınlık haklarını tanımayan,demokrasiyi yaşam biçimi değil de araç olarak gören;batı karşıtı, içe kapalı yerli ve milli diye anlayışı savunanlardır.
Erdoğan Kürt sorununu inkar edip çözüm masasını devirip, Kürt il ve ilçelerini savaş uçaklarıyla yerle bir etmesinden sonra; Kürtlerin seçtikleri HDP’li 13 milletvekilini, 60 Belediye Başkanlarını tutuklaması bu devam ediyor,HDP’nin parti teşkilatlarına yapılan operasyonlar; MHP ile aralarındaki buzları eriten gelişmeler değil mi? Erdoğan’ın AB’den uzaklaşıp,idamı tekrar getireceğim demesi ve sürekli gündemde tutması birlikte olma yolunu açmadı mı? Artık iki partiden birisinin fazla olduğunun farkına vardılar ve küçük olanın büyüğe katılmasıyla, sistemin adını da ‘Türk ve Milli Partili Cumhurbaşkanı koyarak çözdüler.’
Şu soru sorulmalı ve tartışılmalı:”Erdoğan mı Bahçeli’nin çizgisine geldi,Bahçeli mi Erdoğan’ın kadrajına girdi? Bu ayrı bir yazı konusu onu belirteyim ama..Cevabım kısa ve net: Erdoğan Bahçeli’nin çizgisine geldi.
Bir fikri takip yapalım;OHAL’den sonra KHK’lerle yapılan AKP’nin hukuksuz ve haksız uygulamalarından,yargının güdümlü hareket etmesinden,basın özgürlüğüne yapılan basıklardan,gazetercilerin tutuklanmasından tutunda; yolsuzluk ve rüşvet konusunda Devlet Bahçeli’den bir tepki açıklaması oldu mu?
İnsanlar işlerinden oluyor,tutuklanıyor, mal varlıklarına el konuluyor MHP’den bir ses var mı?
Yok.
Hani Bahçeli masasındaki saati 17.25’e ayarlamıştı?Şimdi bu saat’e ne oldu?
Bu referandumdan Evet çıkarsa ileride Erdoğan Başkan, Bahçeli Başkan yardımcısı olarak karşımıza çıkması sürpriz olmayacak..
Bunun şuan pazarlıkları yapılıyor, altyapısı da hazırlanıyor evet çıkarsa 2019’u beklemeden mevcut AKP hükümetinin içinde MHP’li bakanları görürsek şaşırmayalım.
Demokrasi ve Hukuk Bahçeli’ye de Erdoğan’a da yabancı kavramlardır.
Erdoğan ve Bahçeli’yi bir araya getiren OHAL’dir.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025
29.09.2025
22.09.2025
15.09.2025
1.09.2025