Mehmet TIRAŞ
Yazıya attığım başlık 18 aydır Silivri cezaevinde tutuklu Gazeteci,yazar Ahmet Altan’ın savunmasından aldım.
Ben yazıya başlamadan beş gündür süren ve karar duruşması olan Altan Kardeşler ve Nazlı Ilıcak hakkında mahkeme ağırlaştırılmış müebbet cezası verdiğini açıkladı.
Eğer idam olsa idi mahkeme Altan kardeşlere ve Nazlı Ilıcak’a idam kararı vermiş olacaktı..
Altan kardeşlerin ilk duruşması 17 Haziran 2017 Tarihinde başlamıştı Altan kardeşlerin Avukatı Ergin Cinmen OHAL’den sonra tutuklanan gazeteciler,Akp’ye muhalefet olanlar, akademisyenler ve siyasiler tutuklu değil tutuluyorlar diye duruşma başlamadan önce,aylar önce mahkeme koridorunda kısa ayak üstü yaptığımız sohbette söylemişti.
Altan kardeşlerin davası bir yerde sonucu belli siyasi bir dav,a olduğu açıktı.
OHAL’den sonra açılan bütün davalar hukuki bir dava değil siyasi bir dava olduğunu mahkemenin de Ağırlaştırılmış müebbet cezası vermesi de, bunu teyit etmiyor mu?
Ya 11 Ocak 2018 Tarihinde Anayasa Mahkemesinin tutuklu Gazetecilerden Şahin Alpay ve Mehmet Altan için tutuklulukları bir hak gaspıdır ve tahliye kararı vermesini yerel mahkemenin uymadığı gibi, ağırlaştırılmış müebbet cezası vermesi yargının siyasi iktidarın talimatı ile çalıştığının belgesi değil mi?
Gelelim beş gün süren karar duruşması sürecinde Ahmet ve Mehmet Altan’ın savunmalarına göz atarken; tarihe geçecek ileri de hukuk fakültelerinde ders verilecek nitelikteki alıntılar yapalım.
Ahmet Altan sayın Yargıç diye başlayan savunmasından:
“Ben bugün buraya yargılanmaya değil yargılamaya geldim.diye başlıyor.
“Hukuk, insanlığın yaradılışından bu yana insanların birbirlerine çektirdikleri acıların demir gürzüyle biçimlenmiş bir değerler bütünüdür.”
Her zorba,her zalim,her diktatör hukuku öldürmek ister ama hiçbirinin gücü buna yetmez.
Hukuku,bulunduğu yüce zirvelerden alıp topluma taşıyacak olan yargıdır.
Hukuk toplumla buluştuğunda Adalet Tanrıçası ortaya çıkar.Hukuk,yargı,adalet üçgeninde,bu kutsal zincirde vurulabilecek,yaralanabilecek,ölebilecek tek zayıf halka yargıdır.
Bu yüzden her zorbanın,her diktatörün ilk hedefi yargı olur.
Yargı vurulup düştüğü anda çürümeye başlar,kurtlanır,kokuşur,damarlarından kan yerine irin gelir.
Bugün Türkiye’yi saran çürümüş ceset kokusu,ölmekte olan bir yargının bütün topluma yayılan,herkesi ürküten kokusudur.
Türkiye’de artık adaleti ‘ötekinin cezalandırılması’ olarak gören bir yargı ve medya var.
Öteki de biziz.AKP’nin muhalifleri.
Dünya,bu davayı,öldürülmüş bir yargının otopsisini izler gibi dehşetle izliyor.
Bir yargı vurulduysa mutlaka ihanete uğramıştır.
Yargının vurulabilmesi için savcı ya da yargıç kılığına girmiş bazı bazı görevlilerin,cübbelere bürünerek yargıya sızmış olması gerekir.
Siyasi iktidar muhaliflerini susturabilmek için yalan söylüyor,iftira atıyor,gerçekleri çarpıtıyor,mesleklerini öldürüyorlar.
Yargı çöktü,medya çöktü,ordu çöktü,eğitim çöktü,sağlık çöktü,ekonomi çöktü,dış politika çöktü, asayiş çöktü,parlamento çöktü,siyaset çöktü,ahlak çöktü.
Bugün Türkiye’de Mezarlıklar Müdürlüğü dışında düzgün çalışan tek bir müessese bile kalmadı.
Hiçbir iktidar korku ve şiddetle uzun süre ayakta kalamaz.
Ahmet Altan devam ediyor:
Bu Devlet bizi 15 Temmuz darbesini yapmakla suçluyor.
Açık bir yalan bu.
İktidar yalanlara dayalı “Darbecilik” suçlamasını sürdürdükçe benim de 15 Temmuz’la ilgili kuşkularım artıyor.
15 Temmuz darbesinin komutanı kim bilinmiyor.
15 Temmuz’dan sonra Akp daha önceden fişlediği binlerce muhalifi tutuklattı.
FETÖ’cü gruba sokulmayanlar için ayrı bir kategori daha var.
PKK terör örgütüne yardım edenler kategorisi.
Bizleri hem FETÖ’ye hem de PKK’yardım ediyorlar suçlaması.
Biz darbe olacağını söylemişiz..
Yargıtay’ın açık kararı var “Darbeyi önceden bilmek suç değil” diyor.
Savcı,Akp’yi eleştirmeyi “bir darbecilik” kanıtı” olarak görüyor ve bunu yaptığım için hapishanede ölmem gerektiğini söylüyor.
Ahmet Altan’ın 34 sayfadan oluşan savunmasından kısa bir özet geçtim.
Ahmet Altan’ın bir hukuk manifestosu niteliğindeki savunmasının tamamını meraklılar internetten bulup okuyabilirler.
Bu cezanın ağır olduğunu söyleyen Akp’e yandaşı bazı hukukçular şöyle yorumluyorlar:bu ceza ağır oldu ama daha kötüsü AİHM üzerinden Türkiye uluslararası arenada çok büyük sıkıntıya sokacak..
Bir ülkenin böyle bir hukuk ve yargı anlayışı ile ortada dolaşan hukukçularının olması, yargının kararlarında bağımsız olmadığını göstermiyor mu?
Yandaş medyanın sözde gazeteci geçinen tetikçi esnaf takımı, internette yeni bir algı operasyonu daha başlattılar; Ahmet Altan’ın savunmasının mahkemeye bir hakaret olduğunu,yargının itibarına gölge düşürdüğünden dolayı Ahmet Altan’a dava açılmasını, Altan’ın FETÖ talimatlı böyle bir savunma yaptığını dolaşıma soktular.
Türkiye’de yargının nasıl talimatla karar verdiğinin özetidir 12 aydır tutuklu olan Alman Gazeteci Deniz Yücel’in tahliye edilmesidir.Deniz Yücel mahkemeye çıkartılmadan tahliye edildi.Deniz yücel Kendi sosyal medya hesabından videolu bir mesaj yayımladı.Yücel mesajında,”Niye çıktım niye tutuklandım hala bilmiyorum” dedi.
Dünyada böyle bir yargı komedisi var mıdır? Sorumuz anayasasına devletini hukuk devleti olarak yazanlaradır.
Erdoğan 14 Nisan 2017 Tarihinde Deniz Yücel için söylediklerine kulak verelim:“Ben iktidarda olduğum sürece o çıkamayacak,PKK ile bağlantısı,elimizde görüntüler, her şey var,bu tam bir ajan terörist” demişti.
Not:Bir daha ki yazımda Mehmet Altan’ın savunmasının özetini yapmaya çalışacağım.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları













































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025
29.09.2025
22.09.2025
15.09.2025
1.09.2025