Geçen hafta 6 Kasım 2018 Tarihinde ABD PKK’nın üst düzey üç lider kadrosunun  yakalanması için her birine koyduğu toplam 12 milyon dolar haberi ülke gündemine bomba gibi düştü.

Bizde halk arasında yaygın bir söz vardır ‘bayram değil seyran değil eniştem beni niye öptü’ diye.

Ankara  ABD’den Fetullah Gülen’i istiyor Washington PKK’nın üç  lider kadrosunun yakalanması durumunda 12 milyon dolar ödül koyuyor.

Bu haber bizim medyada çok yönlü tartışılmadı,neden tartışılmadığı da medya özgürlüğünün olmadığını  gösteriyor.

Medyanın yüzde 95’nin elinde bulunduran  hükümet yanlı sözde gazeteci geçinen esnaf takımı Erdoğan’ın hoşuna gidecek ve Erdoğan’dan gelecek açıklamaları bekledi,hala da yandaş medya da dişe dokunur bu konuda ciddi bir yorum yazısı çıkmadı.

ABD PKK’nın üst düzey lider kadrosunu oluşturan  Murat Karayılan için 5,Cemil Bayık için 4 ve Duran Kalkan için 3 milyon toplam 12 milyon dolar ödül koyması, Ankara’nın ezberini bozdu ve Ankara ancak  iki gün sonra açıklama yaptı..

Biz ABD’nin PKK’nın lider kadrosunun yakalanması üzerine koyduğu ödülü  Rusya-Türkiye ittifakı açısından okuyoruz.

ABD’nin PKK’nın lider kadrosu üzerine koyduğu ödül Ankara’nın çalışmadığı yerden gelen bir haber olarak önüne düştü.

Dikkat ederseniz Erdoğan ve ekibi yirmi dört saat doğru dürüst bir açıklama yapmadılar.

ABD PKK’yı terör örgütü olarak görüyorum derken PKK’nın Suriye kolu olan PYD için ABD terör örgütü değil demekle kalmadı, PYD’ye destek vereceğini de açıkladı..

Türkiye ABD’de  ikamet eden ve Washington tarafından kollanan Fetullah Gülen’i istiyor iki buçuk yıldır ABD FETÖ’yü vermiyor ama  üç PKK’nın lider kadrosunun  yakalanması için ödül koyuyor, yakaladıktan sonrada Ankara’ya teslim edecekmiş.

Bu zamana kadar Ankara ABD’den PKK’nın  lider kadrosunun yakalanıp kendilerine teslim etmesini hiç talep etmedi ki.

Hatırlatalım 1999’un Şubat ayında  ABD  PKK lideri Abdullah Öcalan’ı Kenya’da yakalamış paketleyerek Türk istihbarat elemanlarına teslim etmişti.

Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit büyük bir sevinçle elleri titreyerek okuduğu metinden  Türk halkına müjde veriyordu teröre örgütü PKK’nın lideri Abdullah Öcalan elimizde diye.

Abdullah Öcalan’ın teslim edilmesi Türkiye’de bir bayram havası yaratmış Öcalan’ın yakalanmasından iki ay sonra yapılan  genel seçim sonucunda   DSP yüzde 23 oy alarak birinci parti çıkarken,  MHP ‘de yüzde 18 oy alarak  sandıktan ikinci parti çıkmıştı ve bu seçim sonucu üçlü DSP-MHP ve ANAP arasında bir koalisyon hükümeti kurulmuştu.

MHP seçim meydanlarında  teslim edilen Abdullah  Öcalan’ı asacağını söylemiş bu söylemi de seçmende karşılık bulmuştu..

 ABD Abdullah Öcalan’ı teslim ederken bir de metin imzalatmıştı Ankara’ya,  asmayacaksınız hatta devlet güvenlik mahkemeleri(DGM)de yargılamanız durumunda, mahkemelerdeki askeri hakimleri çekeceksiniz diye özellikle belirtmiş,Ankara’da bu doğrultuda karar aldı Öcalan’ı yargılayan DGM’de  askeri hakimler çıkartıldı.

Aradan bir zaman geçtikten sonra iktidarda iken  dönemin başbakanı Bülent Ecevit bir gazeteciye şöyle bir açıklama da bulunacaktı:” Ben hala anlamış değilim PKK terör örgütünün lideri  Abdullah Öcalan’ı ABD bize niye teslim etti” diyerek kafaları karıştırmıştı.

Şimdi gelelim zurnanın zırt deliğine ABD neden Fetöyü vermiyor da PKK’nın lider kadrosuna ödül koyma politikasına.

FETÖ evrensel bir sivil toplum örgütü 185 ülkede ticaret yapıyor yılda 750-800 milyon dolar arasında geliri var. Bu rakamı biz ve dünya kamuoyu  Erdoğan’ın  25 Eylül 2018 Tarihinde BMÖ genel kurulunda FETÖ’nün ekonomik gücü üzerine yaptığı konuşmasından öğrendik.

Kesin olan bir şey varsa ABD ,Ankara-Moskova arasında süren Orta Doğu da özellikle de Suriye’deki ittifaktan  çok rahatsız.

ABD’nin lider kadrolarının  başına 12 milyonluk dolarlık  ödül koyduğu, terör örgütü olarak gördüğü  PKK’yı Rusya terör örgütü olarak görmüyor,bunu birkaç defa resmi olarak  Rusya açıklama yaptı biz PKK’yı terör örgütü görmüyoruz diye. Rusya  sözde de kalmadı PKK’ya Moskova’da ofis açmasına izin verdi.

Rusya’da ABD gibi PKK’nın Suriye kolu PYD’yi terör örgütü görmüyor ve ABD ile Rusya’nın  PYD konusunda yolları kesişiyor.

Burada ABD’nin Ankara’ya mesajı;bak ben PKK’nın lider kadrolarının yakalanması için 12 milyon dolar ödül koyuyorum sen PKK’yı terör örgütü görmeyen  Rusya ile Suriye’de ve Orta Doğu’ da ittifak yapıyorsun.

Birde ABD Ankara’nın Rusya’dan S 400 füzelerini  alması bu da ABD açısından kabul edilir bir durum değil.

Peki bu gelişmeler ve kararlar Ankara Washington arasında nasıl bir vücut bulur, bu konu daha çok su kaldırır gözüküyor bunu da zaman gösterecek.

Türkiye’nin  Rusya’nın hiç bir dış  politikasına karşı çıkma gibi bir lüksü yok,Türkiye’nin Suriye’de yaptığı tüm operasyonlar Rusya’nın izni ile yapılıyor, Suriye’nin hava üstleri Rusya tarafından kullanılıyor.

Türkiye ABD’ye PYD’yi terör örgütü görmediği için esip gürlüyor da, peki Rusya PKK’yı da YPG’yi de terör örgütü görmüyor buna niye ses çıkartmıyor?

Rusya Türk  uçaklarının uçuşunu Suriye hava sahasını  kapatsın Ankara’nın Suriye politikası anında çöker.

Ankara ABD’den Fetullah Gülen’i istiyor ABD PKK’nın lider kadrosunu yakalamak için ödül koyuyor..

Bu çok manidar bir karar.

Rusya’nın Suriye’nin geleceği ile ilgili her toplantı da Suriye Kürtlerinin de katılmasını ,Suriyeli Kürtlerin geleceğini konuşması ise Ankara’nın Rusya’ya karşı sessiz kalmasını nasıl anlamalıyız?

Türkiye’nin açmazı kendisi PYD ile defalarca, PKK ile yıllarca görüşürken bu örgütler terör örgütü olmuyor, bu görüşmenin adı barış oluyor, analar ağlamasın oluyor ama başka ülkeler bu örgütlerle görüşür ve  iş tutarsa terör örgütü oluyor.

Sormazlar mı  adama hangisi doğru diye?

PKK sebep mi sonuç mu,Türkiye bu sorunun cevabını vermeden ne Kürt sorununu çözer ne de iç barışını sağlar.

Sahi ABD iki buçuk yıldır Ankara’nın istediği  elinin altındaki FETÖ’yü vermiyor da, PKK’nın üç liderinin yakalanması  için 12 milyon dolarlık ödülü niye  koyuyor?