Mehmet TIRAŞ
Notlarım arasında rastladım...
CHP Eski Genel Başkanı Deniz Baykal’a Küreselleşme ile “Ulus Devletlerin sonu geldi mi” sorusuna verdiği yanıtını not etmişim.
“Ulus Devletlerin sonu geldi mi” diye sorulan soruya Deniz Baykal şöyle diyor:
“Biz millet ve devlet olarak uluslaşma sürecini tamamlayamadık, bu bizim için geçerli değil .”
Baykal’ın bu açıklamasının yaldızını kazıyınca altından şu cümleyi okuyoruz:
”Biz Kürtleri Türkleştiremedik, Alevileri de Sünnileştiremedik.”
Yani bu iki kesimi asimile edene kadar “ulus devlet politikamızı “uygulayacağız demektir.
Kürtlere yapılan baskılar ve katliamlar kurucu iradenin bilgisi dahilinde oluyor..
Kürtlere yapılan baskılar ve katliamlar hiç rastgele değil maalesef...Kürtlere Batı illerinde eşit şartlarda siyaset yaptırmadıkları gibi ticarette yaptırmıyorlar...
Kürtlerin ölülerini mezarlıklarına gömdürmedikleri bile oluyor ne yazık ki...
Haydi başlayalım:
13 Nisan 2010 yılında Kürt siyasetçi vakur adam Ahmet Türk, Samsun Adliyesinde bir duruşmayı izlemeye gittiğinde; İsmail Çelik adında faşist ırkçı bir genç tarafından güvenlik güçlerinin gözü önünde, kameraların kayıtta olduğu bir ortamda, “yumruklu saldırıya uğradı, burnu ve iki dişi kırıldı anlı yarıldı...”
Bu saldırı basında manşetten kınanması gerekirken...
O dönem Hürriyet gazetesinin yazarlarından ulusalcı Yılmaz Özdil: “Adaletin Tokmağı” başlıklı bir yazı kaleme aldı... Ahmet Türk’e atılan bu yumruğun; ”pek çok kişinin duygularına tercüman olduğunu yazdı..” Dönemim Hürriyet gazetesinin Genel yayın yönetmeni de bu yazıyı desteklediğini söyledi.
Medyanın amiral gemisi olarak bilinen logosunda “Türkiye Türklerindir” yazan gazetenin bu saldırıya destek vermesi, tesadüf olmasa gerek.
Saldırganlar basından destek gördükçe Kürtlere saldırılar ülkenin batı illerinde gittikçe yaygınlaşıyor.
Mevsimlik işçilere, inşatta çalışan Kürtlere saldırılar öyle bir hal aldı ki, geleneğe dönüştü.
“Suyun bulandırdın” misali “inşaatta Kürtçe türkü söylüyorsunuz” diye veya “sokakta Kürtçe konuşarak bölücülük yapıyorsunuz” diğer saldırabiliyorlar. İnanılır gibi değil...
Gel gör ki, Kürtlerin ana dilini yok sayan ırkçılar Arapça, İngilizce ve başka dille konuşanlara saygı da kusur etmiyorlar. Sadece bunlar mı?
Çok daha vahimleri var...
Hatırlayın:
”Kürtlerin ölüsünü mezarlıklarına gömdürmediler.”
14 Eylül 2017 Yılında HDP Eş Genel Başkanı eski Milletvekili şuan Kandıra ceza evinde tutuklu Aysel Tuğluk’un annesi, Hatun Tuğluk’un Gölbaşı mezarlığında toprağa verilen cenazesini; bir grup ırkçı faşist “gömülen cenazeyi mezardan çıkarttılar” ve mezarlığa gömdürmediler. “Gömülen cenazeyi mezardan çıkartmak” ne demek? Bu dehşet Ankara’nın Gölbaşı ilçesinde yaşandı.. Aysel Tuğluk ve HDP’liler Hatun Tuğluk’u memleketi Tunceli’de toprağa verdiler, çaresizce...
Bir de kalkıp Kürtlerle bin yıllık kardeşliğimiz var demiyorlar mı?
Ticaret yapan Kürtlere yapılanları nereye koyacağız?
Hatırlayın...
8 Eylül 2015 Tarihinde Kırşehir “ Toplu bir katliamın eşiğinden döndü...”
Ülkü ve Osmanlı Ocakları: “Şehitlere Saygı ve Teröre Lanet Yürüyüş” mitingi düzenleme kararı aldılar.
Mitingi düzenleyenlerden birisi sosyal medya hesabından ”Kırşehirli Türkler Meydana” diye yazdı.
Bir başkası sosyal medya hesabından ”Terör örgütüne ilaç desteği sağlayan Kürt kökenli Eczacılar ve 22 iş yeri var” alayı yakılacak diye paylaştı.
Irkçılar Sosyal medya üzerinden örgütlenerek 5 bine yakın kişiyi topladılar
Toplanan kalabalık ilk olarak malum adres ilk önce Kırşehir HDP il örgütüne saldırdılar...Partinin tabelasını parçalayıp yerine Türk bayrağı astılar, cam çerçeve indirmeler zaten beklenen bir olay.
Saldırganlar ardından yıllardır sol içerikli kitaplar ve kırtasiye malzemesi satan “GÜL KİTAB EVİ” ne yönelerek kitap evini ateşe verip, öte yandan kitap evinin sattığı okul çantalarını yağmaladılar.
Olaylar çığırından çıkarken...
Bu olaylar güvenlik güçlerinin gözünün önünde ve kameraların karşısında oldu.
Öyle organize ve planlı hareket ediyorlardı ki saldırganlar.
İtfaiye arabası giremesin diye, yakacakları Kürtlerin iş yerlerinin yollarını arabaları ile kapattılar.
Hatta birisi yangını söndürmeye gelen itfaiye aracının hortumunu kesti..
Saldırganlar, Kentte ticaret yapan önceden yerleri belirlenen Kürtlerin iş yerlerini tek tek saldırıp camı, çerçeveyi indirip, sonra da yakıyorlardı.
Yusuf çay ocağını basıp camlarını kırdılar, buzdolabını pencereden dışarı attılar, çay ocağının parkelerini ateşe verdiler.
Şehrin merkezinde Ankara caddesinde bulunan ‘Diyarbakır Tatlı, kebap, lahmacun salonunu’ hedef aldılar. Yanıcı madde ile dükkanı ateşe verdiler, iş yerinde çalışan 6 kişi bodruma sığınarak canlarını zor kurtardılar.
İşin en vahimi bu yağmalama ve yakmalar polisin gözünün önünde oluyor, TV kanalları da canlı verdi...
Irkçı faşistlerin bir sonraki adresi başka bir Kürt kökenli vatandaşın iş yeri olarak bilinen, ucuz eşya satılan “Çöl pazarı” oldu.
Saldırganlardan biri tatlıcıdan çaldığı kolanya ile çöl pazarının kepengini tutuşturdu.
Bu olay polis karakoluna 50-60 metre mesafede oldu ama “polis üç maymunu oynadı.”
Kırşehir’de hedef gösterilen ve önceden tespit edilen ne kadar Kürt kökenli esnaf varsa, hepsinin iş yerleri gece saat 24’e dek kundaklandı.
Saldırganlar Kırşehir-Kayseri karayolunu trafige kapattılar.
32 iş yeri ve ev hasar gördü.
Dönemin Kırşehir Valisi Necati Şentürk; kalabalığı dağıttıracağı yerde; TOMA’nın üzerine çıkarak kalabalığa İstiklal Marşı söyletti.
Kırşehir “Bir Madımak faciasından, Maraş katliamımdan döndü” desek abartmamış oluruz.
Faillerin kimine 2 bin TL gibi komik bir para cezası verilirken, kimine ise 3 ay hapis cezası verildi. Tutuklanan 4 kişi bir kaç ay sonra salıverildiler.
Dikkat ederseniz Kürtlere yapılan saldırılar ölümle sonuçlanmadığı sürece, saldırganları tutuklamıyorlar.
Olaylardan sonra bazı Kürt kökenli esnaflar iş yerlerini açarken, “Gül Kitap Evi” bir daha açılmadı.
Bu satırların yazarı Kırşehirli ve İzmit’te yaşıyor; yolum Kırşehir’e düşünce ‘Gül Kitap Evi’ sahibinin ortaklarından biri ile tanışıp kitaplarımı hediye etmiş, birlikte çay kahve içmiştik.. Geçmiş olsun deyip olaylar hakkında bilgi almıştım.
Sohbet ettiğim kişi “bizim kitap evini açmamız artık imkansız, bizim bu işi yapmamız mümkün değil” demişti.
Almanya’da Hitler ve taraftarları da kitap yakıyordu.
Devam edeceğim.
Yazarlar
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel’e saldırı aydınlatıldı mı şimdi? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDış politikada rasyonel zemin 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKomisyon Suriye’yi, Suriye İsrail’i, İsrail Trump’ı…. 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEYargı CHP’ye çalışıyor 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluHerkes sözünden sorumludur; 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilFanatizm ve inancın siyasallaşması 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanBüyük Türkiye hayali böyle bir hayal miydi? 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’nin diğer dertleri… 10.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞCassandra Çığlığı* 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.09.2025
15.09.2025
1.09.2025
25.08.2025
22.08.2025
18.08.2025
11.08.2025
4.08.2025
28.07.2025
21.07.2025