Mehveş EVİN
Taksim’de bir grup Suriyelinin yılbaşı kutlaması üzerine #kendiülkemdesuriyeliistemiyorum etiketi açıldı, tartışma sürüyor. Suriye ve ÖSO (Özgür Suriye ordusu) bayrakları açıp ‘Sıriye’ diye bağıran erkekler güruhu, toplumda iyice keskinleşen sığınmacı nefretini bir kez daha görünür kıldı.
Paylaşımlar, ‘Türk askeri Suriye’de kahramanca savaşıyor, bunlar savaştan kaçan korkaklar. Bakın, ülkemizi işgal ettiler’ şeklinde özetlenebilir.
İlginç bir çelişki. Zira ABD ve Türkiye’nin yıllardır desteklediği ÖSO, Afrin başta olmak üzere pek çok sınırötesi harekâtta TSK’yle ‘omuz omuza’ savaştı, savaşıyor. Hatta TSK destekli, ÖSO’ya bağlı ‘Milli Ordu’ en son Kasım ayında El Bab’da ‘operasyon’ yaptı. İki ay önce de Cumhurbaşkanlığı tarafından Meclis’e, sınırötesi harekâtın uzatılması teklifi getirildi; HDP hariç tüm partiler tezkereyi onayladı.
Yani sadece AKP+MHP değil, ÖSO taraftarlarına Twitter’da tepki gösterip ‘Yaşlıya, kadına bakalım ama bu tosunları istemiyoruz’ diyen Sinan Oğhan’ın İYİ Parti'si de... ‘Suriyeliler birinci sınıf vatandaş, biz ikinci sınıf’ söylemini tekrarlayan Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’si de...
Taksim’de bayraklı şov yapan ‘tosunlar’ın Türk ordusunun müttefiki olduğu unutuldu mu acaba?
‘DOST UNSUR’ ÖSO, TAKSİM’DE DÜŞMAN
Peki ÖSO, Türk askeriyle birlikte sadece IŞİD değil, YPG ve YPJ’ye karşı da da savaşıyorsa... Ve toplumun büyük çoğunluğu bunu destekliyorsa... ÖSO bayrağıyla Suriyelilerin Taksim’de gövde gösterisi yapması neden bu kadar rahatsız ediyor?
Birincisi, çoğu vatandaş TSK’nin Suriye’deki hangi askerî gruplarla birlikte savaştığını ya bilmiyor, ya görmezden gelmeyi tercih ediyor olabilir. Zira yaygın medyada ÖSO ve Suriye’deki diğer askerî unsurlardan satır aralarında bahsediliyor. Milliyetçiliği diri tutmak ve siyaseten bir başarı hikâyesi çıkarmak için askerî işbirliğindense Türk askeri ön planda.
İkincisi, ÖSO bayrağının yüksek güvenlik önlemleri alınan Taksim’de özgürce açılması, muhalif kesimlere yönelik bir tehdit mesajı gibi algılanabilir. Neden şimdi? ÖSO ve Suriye bayrakları bu kadar kalabalık gruplarca açılabiliyorsa bu bir meydan okuma değil mi?
Kaldı ki o meydanda Kürdistan bayrağı sallansa ne olurdu? Yahut bir Amerikan, Fransız bayrağı?
Üçüncüsü. AKP-MHP ortaklığına muhalif farklı kesimlerde -ister ÖSO olsun ister IŞİD, ister fakir olsun ister zengin- tüm Suriyelileri aynı kefeye koyma eğilimi var. Cumhurbaşkanına, Cumhur İttifakı'na veya seçmenine değil, Suriyelilere her fırsatta yüksek sesle ‘defolsunlar’ diyebilmek daha kolay.
Öte yandan yabancı düşmanlığı/rahatsızlığı konusunda AKP-MHP seçmeni de en az başkaları kadar tepkili. Tek fark, sessiz kalmayı yeğlemeleri. Ne de olsa liderlerine baş kaldıracak halleri yok.
‘BUNLAR EKMEĞİMİZİ ALIYOR'
Türkiye’deki kayıtlı Suriyeli sığınmacı sayısı 3 milyon 618 bin 624. (İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi, 20 Aralık 2018) Bu nüfusun en az 1.4 milyonu 18 yaşından küçük.
Çoğu Türkiye vatandaşı, oy verdiği partiden, sosyo ekonomik sınıfından veya etnik kimliğinden bağımsız olarak, sığınmacılardan en hafifinden rahatsızlık duyuyor... Rahatsızlık, özellikle Suriyelilerin yoğun yaşadığı yerlerde ırkçılığa varacak bir nefrete, hatta yer yer lince varan girişimlere dönüştü.
Bir kesim içinse yabancı (Arap/Ortadoğulu) nefreti, aynı zamanda iktidara ve onun temsil ettiği Sünni İslamcılığa karşı tepkiyle harmanlanarak katbekat güçleniyor.
‘Suriyeli’ tüm sığınmacılar için kullanılan genel tanım. Öte yandan ‘Araplar’ deyince Suriyeliler de kast ediliyor.
Başta Taksim olmak üzere İstanbul’un her merkezi yerini hıncahınç dolduran Ortadoğuluların zengini bir yere kadar makbul de (ekonomiyi onlar kurtarıyor abi) fakirine hiç tahammül yok (bunlar ekmeğimizi elimizden alıyor).
Fakirler kim, genelde Suriyeli sığınmacılar.
Suriyelilerin sağlıktan iş bulmaya, bir takım ayrıcalıklara sahip olduğu yaygın bir kanı. Oysa Suriyelilere dair yapılan her araştırma, aksini gösteriyor. BETAM (Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar) raporu Suriyeli genç işçilerin yüzde 92’sinin ayrımcılığa uğradığını ortaya koydu.
İktidarın sığınmacı politikaları çok sorunlu, ancak muhalefetinki de düşmanlığı körüklemekten ileriye gitmiyor. Yıllar içinde katlanarak artan ve kalıcılaşan nüfusa dair etkin, adil bir politika önerilmediği, hayata geçirilmediği sürece de bunları daha çok tartışmaya devam edeceğiz.
ABD’nin Suriye’den çekilme kararı ÖSO gruplarını sevindirmiş. Suriyelilere düşmanlık yapmadan önce bunun nedenini düşünmekte fayda var.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları






























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.10.2025
21.10.2025
18.10.2025
9.09.2025
2.04.2025
24.03.2025
28.02.2025
20.02.2024
4.02.2024
6.11.2023