Metin Münir
Galiba hayatımda gerçekleştirdiğim tek idealim, sabahleyin istediğim zaman kalkacak bir hayat tarzına sahip olmak oldu.
Gelecek yıl, ellinci yılını dolduracağım meslek hayatımın büyük bir bölümünü evde “serbest gazeteci” olarak geçirdim. Ve geçirmeye devam ediyorum.
Ve hep başkalarının değil, canımın istediği zamanlarda uyandım.
Daktilomu alıp ( o zamanlar bilgisayar yoktu) gazeteciliğimin çıraklık dönemini geçirdiğim Daily News gazetesinden (o zamanlar Ankara’daydı) evime gittiğimde (o zamanlar Gazi Osman Paşa’daydı) sene 1972 idi.
Ve o zamanlar evde çalışmak bugün olduğu kadar yaygın değildi.
Bugün ne kadar yaygın, eğer Türkiye’yi düşünüyorsak?
Epey yıl önce gazete ve dergi çıkaran bir şirkette danışmanlık yapıyordum.
Gazeteye geliş saatlerim bazen servis minibüsleri ile çakışıyordu.
Minibüstekilerin halleri dikkat çekiciydi. Hemen hemen hepsinin gözleri kapalıydı. Muhtemelen uyuyorlardı. Minibüs durunca gözlerini açıyorlar, “geldik mi” diye dışarı bakıyorlardı. Yüzlerinde derin bir yorgunluk, bezginlik ve mutsuzluk vardı.
Birkaçı ile konuşunca bazılarının iki saate yakın yolculuk yaptığını öğrendim. Şehir dışındaki dergilere gidenlerin yolculuğu daha da uzun olabiliyordu.
Ofise geldikten sonra çoğu haber araştırmak için şehre dönüyordu. Veya üşendiği için ofiste kalıyor, pek verimli olmayan “masa başı gazeteciliği” yapıyordu.
Bu kadar saati yolda geçiren gazeteci ne kadar verimli olabilirdi?
Şirketin üst düzey bir yöneticisine dergi gazetecilerinin evde çalışmalarını önerdim. Haftada bir gün görevlendirilme için ofise gelirler, işi evlerinde yaparlardı.
Yolda geçen ruh çökertici saatler daha randımanlı kullanılırdı.
Gazetecilerin morali düzelir, verimlilikleri artardı. Şirket; minibüs, ofis kullanımı, yemek vs. gibi şeylerden tasarruf ederdi.
Dergicileri Ay’a yollayalım desem bu kadar tuhaf karşılanabilirdi önerim.
“Bizimkiler disiplinli değildir, çalışmazlar,” dedi konuştuğum şahıs. “Yan gelip yatarlar.”
Ben “Yan gelip yatmak verimliliği artırır,” dedim. “Önemli olan gazetecinin verilen işi iyi yapmasıdır. Yataktan ne zaman kalktığı, işi ne zaman yaptığı önemli değil. İyi yapsın, zamanında versin yeter.”
O, “Yapmazlar.”
Ben, “Yapacaklardır. Yapmayan olursa atarsın. Geriye kalanlar mesajı alır.”
O, “Yapmazlar!”
Ben, “Hiç olmazsa bir dergide deneyelim.”
O, “Hayır,” dedi ve konu kapandı.
Yirmi yıl sonra sabahleyin gitsem gene minibüslerde aynı yüzlerle karşılaşırım, eminim.
Ve gene eminim ki o şirkette aynı laçka, verimsiz ortam hâlâ hüküm sürmektedir.
Nedeni çok açık.
O günkü yönetici klik aynen yerinde duruyor. Başka yayın organlarında da aynı kafa yapısına sahip kişiler var. Çağ dışı. Yeniliğe kapalı. Kafası futbol, politika ve magazinden başka konulara basmayan.
Türk medyasının en büyük sorunu gazetelere hükmeden klikler ve beyinleri gidiş geliş tek şerit olan köşe yazarlarıdır.
*
Evde çalışmanın hem çalışan hem de çalıştıran için sayısız avantajı var. Bu yalnız medya için değil, devlet sektörü dahil bütün sektörler için geçerlidir.
Evde çalışanlara Batı’da “remote worker, “ “uzaktan çalışan” deniyor.
Bu konuda yapılmış birçok araştırma var.
Bu araştırmalara göre, evde çalışanlar daha verimli çalışır ve daha çok iş çıkarır.
Evde çalışmak da şart değil. Kafelerde, (J. K. Rowling Harry Potter’i kafelerde yazdı) parklarda da çalışılabilir.
Uzaktan çalışanlar daha mutludur. Daha az stres altındadır. Trafikte boşa geçmeyen saatler moral pompalaması ve mesai olarak geri döner.
Maliyeti düşürür: Petrol, ulaşım, yemek, ofis masraflarından tasarruf edilir.
Gereksiz toplantılarla vakit harcamak sona erer.
Nerede yaşıyorsa yaşasın, en iyi kişileri işe almak mümkün olur.
Mutlu çalışanlar yerinde kaldığı için işten ayrılmalar azalır.
Çalışanların şirkete olan sadakati artar.
Tatile çıkma baskısı azalır.
Çalışanlar kendilerini şirketin esiri gibi görmekten vazgeçer.
Diğer şirketleri kıskandırırsınız.
*
Bilmiyorum ne diyorsunuz?
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları

















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2021
1.02.2021
24.01.2021
18.06.2020
4.06.2020
29.02.2020
27.02.2020
25.02.2020
13.02.2020
30.01.2020