Mümtazer TÜRKÖNE
Müflis tüccarın eski defterleri karıştırıp bir çıkış kapısı araması gibi, iktidarın içine düştüğü durum. Tek tek her şey gözden geçirilecek. Eski paydaşlardan, eski ortaklardan bile medet umulacak. Politikalar, temel kabuller, ideolojik rota yeniden belirlenecek. Bir restorasyon veya kalıcı makyaj değil, her taşın her parçanın elden geçirilmesi belki farklı bir mimari ile yeniden üst üste konulması gerekecek. İktidarın başına gelen ekonomik felaket tablosunun en temel müsebbibi olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin değişmesi de kaçınılmaz. İktidar gücünü elinde tutan siyasî yapı böylesine köklü bir arayış içine girerse, değişim dalgası kaçınılmaz olarak diğer siyasî yapıları yenilik rekabetine zorlar. Bu durum hep beraber köklü bir geçiş sürecine girdiğimizi gösteriyor.
Tablo aslında basit bir matematik problemi olarak karşımızda duruyor.
Ekonomik krizden çıkış halkın satın alma gücünün kısılması, yani daha çok yoksullaşması ile mümkün görünüyor. Aksi durumda krizin derinleşmesi ihtimali iktidar için daha yıkıcı bir alternatif. İktidar başka herhangi bir sebepten değil, sadece mutfaktaki yangından dolayı el değiştirebilir. Ekonomik krizden çıkışın başka alternatifi olmadığı için siyasî rekabet kadroların, ideolojilerin ve düşmanların üzerinden yürüyecek.
YENİ ARAYIŞLAR…
Yelpazedeki muhafazakâr dağınıklığın toparlanması, eski küskünlerin yuvaya dönmesi, hep tekrarlanan “fabrika ayarları”nın hatırlanması gerekecek. AK Parti teknokrat-bürokrat ağırlıklı bir partiye dönüştü. Halkla teması olan, halkın dilini konuşan eski tip politikacıların önüne yeni fırsatlar çıkabilir. Büsbütün unutulan “muhafazakâr demokrasi”nin yeniden keşfedilmesi bile mümkün. Dikkat ederseniz AK Parti bugün en yumuşak cinsinden bile bir ideolojiye sahip değil. Bütün fikrî damarlar kişi kültü altında ezildi ve tıkandı. Bu alanda pek geri dönüş mümkün değil; zira İslâmcıların rüyalarını süsleyen ütopya birdenbire gerçeğe dönüştü ve herkese derin bir hayal kırıklığı yaşattı. İslâmcı entelektüel birikimin ve enerjinin yeni bir denemeye girişmek için en küçük bir umudu bile kalmadı. 22 yıllık iktidar tecrübesi içinde İslâmcılığın iflasını ilan etmesi bile çok gerilerde kaldı. İslâmcılık kişi kültüne katkı sağlarken önce bir otokrasiye, otokrasi ise kendine dayanaklar ararken devletçi bir milliyetçiliğe evrildi. İktidar ideolojisi bugün en yalın ve kapsamlı haliyle bir ulus devlet ideolojisine indirgenmiş durumda.
SİYASET VE BÜROKRASİ
Tek adam rejimi olarak tasarlanan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin önü, “güçlü devlet” propagandası ile açıldı. Güçlü devlet zeki, çevik ve proaktif bir devlet değildir, hantal bir cüsseden ibarettir. Bu hantal cüsse ise gücünü, imtiyazları ve dokunulmazlığı artan bürokrasi ile gösterir. Hiç vatandaşa tebessüm eden, onun sorunlarını çözmek için yerinden kıpırdayan bir bürokrat gördünüz mü? Bürokrat sadece kendini atayanı memnun etmeye çalışır. Demokrasiler devleti hukukun içine sokarken aynı zamanda akıl ve mantık sınırları içinde de tutar. Ekonomik kriz, yeni sistemin sorun çözme ve kendini dengeleme yeteneği olmadığı için çıktı. Siyasetçinin yerini bürokrat aldı. Sistem, talepleri alıp kamu hizmeti ve ürünlerine dönüştüremedi. Bu sistemin içinde kaldığımız sürece ekonomik krizin geride kalması mümkün değil.
Yeni bir ideolojik programın ilan edilmesi hiç inandırıcı olmaz. Eskiyen ve unutulan kavramlara sığınmanın da bir faydası yok. İktidar gücünü elinde tutan bir siyasî partinin samimiyet testi laflardan değil somut icraatlardan geçer.
Mardin Valiliği’nin, yeniden en başa döndürdüğü Kürtçenin kullanımıyla ilgili tasarrufu ve yol açtığı yankılar basit somut icraatlarla çözülmeye müsait bir sorun. 15 yıl önce çözülmüş bir meseleyi kim neden bir çatışma ve düşmanlık konusu yapar?
BABACAN VE DAVUTOĞLU DÖNERSE…
AK Parti’den ayrılan ve yeni siyasî partilerde kendi çatısının altında politika yapanların, bilhassa Davutoğlu ve Babacan’ın dönüşü, hukuka ve demokrasiye dönüş için somut göstergeler olarak algılanacak. Kadrolar fikirlerden daha fazla öne çıkacak.
Can Atalay ve Osman Kavala olayı, daha doğrusu iktidarın Gezi takıntısı, yine muhafazakâr yelpazenin fabrika ayarlarına dönüşün önemli göstergelerinden biri.
Sonuncusu ise başlangıca dönüşün vazgeçilmez şartı gibi görünen genel af meselesi.
Bu dört başlık etrafında net ve somut gelişmeler görürseniz, muhafazakârlık yeniden bir arayış içine girmiş demektir. Sonuçtan bahsetmiyorum, “arayış” diyorum. Sonucu belirleyecek olan, muhafazakârlığı temsil yeteneği giderek artan CHP’nin yeni adımları olacak.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
17.06.2025
1.06.2025
27.05.2025
23.05.2025
13.05.2025
12.05.2025
6.05.2025
5.05.2025
5.05.2025