Mümtazer TÜRKÖNE
Siyasette doğru tavır veya tutum olmaz; doğru zamanlama olur.
Bahçeli’nin şaşkınlık yaratan çıkışına “pragmatizm” demek, “u dönüşü” yapmakla suçlamak, eskiden söylediklerini hatırlatarak mahkûm etmek bu yüzden doğru değil. Hele İYİ Parti liderinin yaptığı gibi ilk mektep müsameresi kıvamında parti rekabetini hamasete konu etmesinden kalıcı bir fayda sağlaması imkânsız.
Soru basit: “Zamanlama doğru mu?”
Bu soruya isabetli bir cevap verebilmek için hatırlamamız gereken bazı basit gerçekler var. Her şeyden önce Türkiye’nin aktüel bir terör sorunu yok. Kuzey Irak’ta Pençe-Kilit operasyonlarıyla Türkiye sahaya bütünüyle hâkim oldu. PKK, Kandil’de Gara’ya sıkıştı. KDP seçimleri açık ara kazandı. Suriye’de ise Fırat Kalkanı ile bir statüko hali oluştu. PYD’nin (PKK’nın) Akdeniz’e çıkış şansı kalmadı. 2017 yılından bu yana PKK Türkiye içinde terör eylemi yapmadı. Tam tersine TUSAŞ saldırısı, Bahçeli’nin çıkışına saha dışından verilmiş bir cevap gibi görünüyor. 2013’te Çözüm Süreci başlar başlamaz Paris’te Sakine Cansız ile birlikte iki kadının öldürülmesi, süreci baltalamaya yönelik bir provokasyon olarak görülmüş ve hemen aşılmıştı. TUSAŞ saldırısı, doğrudan Türkiye’nin savunma sanayii alanında küresel iddiasını hedef aldığı için, bir provokasyon olarak yorumlanabilir.
Demek ki Bahçeli’nin maksadı terörü sona erdirmekten ibaret değil, daha kapsayıcı ve uzak menzilli bir hesabı var. Köşeye sıkışmış kediye çıkış imkânı vererek, İsrail’in güvenliği için kullanılacak Kürt kartını geçersiz hale getirmek istiyor.
Oyun teorisi:
Durumu dış güçlerin senaryoya bağladığı bir oyun teorisi olarak değerlendirin. Oyun teorisi, sonucun sadece karar vericiye değil başkalarının tercihlerine ve eylemlerine bağlandığı bir denkleme dayanır. Türkiye için oyun kuranlar, diğer aktörleri tek tek değerlendirip, hesaplama yaparken iktidar ortağı olarak MHP’ye de duruşuna ve politikasına uygun bir rol vermiş olmalılar. Bahçeli, Salı günkü çıkışı ile partisine biçilen rolü ters yüz etti. O kadar sarsıcı bir hamle yaptı ki, dışarıdaki oyun kurucuların elindeki senaryo toptan çöp oldu.
Bahçeli’nin Kürt sorunu için koyduğu çıta o kadar yüksek ki; sadece iç siyasî rekabetin doğasını, dengesini ve kimyasını değil uluslararası bütün hesapları ve planları da oyundan düşürdü. Herkes hesaplarını gözden geçirmek ve ona göre yeni bir planlamaya girişmek zorunda.
Anahtar, Bahçeli’nin Öcalan için tecridin kaldırılması ve siyaset imkânını, PKK’nın silah bırakma şartına bağlamasında aranmalı. Kürt siyaseti de bütün kapalı devreler gibi farklı istikametlere koşan atların her birinin diğerini alt etme gücüne göre şekil alıyor. Bahçeli’nin hamlesi, PKK’yı rahatsız ederken sivil-silahsız siyasetin önünü açmış oldu. Bu hamleye silahla karşılık vermeyi savunanlar, silah bırakmakta inat edenler Kürtlere hangi gerekçeyi veya bahaneyi sunacaklar?
‘BAHÇELİ’NİN HAMLESİ ‘KUZEYDOĞU SURİYE’DE BİR KÜRT BÖLGESİ ORTAYA ÇIKARACAK’
Suriye Kürtleri:
Geriye sadece bir hamle kalıyor. Silahtan arındırılmış veya denetlenebilir hale gelmiş Suriye’deki Kürt varlığının Türkiye’nin himayesine emanet edilmesi. Bahçeli’nin hamlesi, tıpkı Kuzey Irak’ta büyük ölçüde gerçekleştiği gibi, Türkiye denetimi ve güvencesinde Kuzeydoğu Suriye’de bir Kürt bölgesi ortaya çıkartacak.
İşin püf noktası tam olarak burası.
İkna edilecek tek muhatap kalıyor geriye: İran. İsrail ile süren savaş durumu yüzünden İran’ın da Türkiye ile pazarlık marjı kalmadı. Kısaca Bahçeli’nin zamanlaması her açıdan doğru.
Bu hamle taktik bir adım değil, sonuç alıcı stratejik bir hamle. Hem içerdeki aktörleri hem de dışardakileri, bilhassa PKK’yı alışılagelmiş kulvarlarından dışarıya çıkardı. Bahçeli’nin “silah bırakma” şartı, Öcalan’a tanıdığı statüyü ağır bir yükün ve sorumluluğun altına sokuyor. Sonuç alırsa, verilen tavizlerin hiçbir değeri kalmayacak.
Türkiye ateşi zaman zaman yükselen, zaman zaman düşen Kürt sorununu yakın vadede kökünden çözemez; ancak Bahçeli’nin bu çıkışı sayesinde yönetilebilir durumda uzun süre tutabilir. Zaman, böyle dev sorunların en etkili ilacı.
Bahçeli’nin patlattığı siyasî bombanın tesirleri çok uzun zaman devam edecek, dönüp tekrar tekrar referans olarak tartışılacak. Ortalığı buladığı tozun dumanın dağılması, etrafın görünür hale gelmesi bile uzun zaman alacak.
Yazarlar
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.09.2025
24.09.2025
21.09.2025
18.09.2025
14.09.2025
9.09.2025
6.09.2025
5.09.2025
2.09.2025
1.09.2025