Mümtazer TÜRKÖNE
Kamuoyu araştırmaları, toplumun Çözüm Süreci’ne devlet kadroları ve siyasetin profesyonelleri gibi bakmadığını söylüyor. Öcalan’la görüşülmesine, bırakın muhatap alınmayı uzlaşmaya, yani şiddetin bu yolla sona erdirilmesine bile toplumun kahir ekseriyeti karşı. Şayet halk desteği, oy potansiyeli olarak bakarsanız, Çözüm Süreci’ne destek vermek partiler için akıl kârı değil. Nitekim AK Parti kanadının isteksizliği ve tereddütleri de önlerine konan kamuoyu araştırmalarından neşet ediyordu.
CHP’nin bıçak sırtında tartışmalardan sonra, Özgür Özel’in ağırlığını koyması ile, şu malum komisyona dahil olma meselesinde bugünkü tartışmaların aynısı yaşanmıştı. İmralı’ya gitme tartışmasında son dakikaya kalan tıpatıp aynı kalıp tekrarlandı, fakat bu sefer CHP resmen popülizm batağına saplanarak oyunbozanlık yaptı.
İmralı’ya gidişin anlamı
CHP’nin bu yazılı açıklamasını, parti içi oylamada, İmralı’ya gidilmesini savunan ama sonunda azınlıkta kalanlar kaleme almış olmalı. Eskilerin tedafüi dediği, savunmacı bir hava var sıralanan gerekçelerde. Gerekçeler iki kısma ayrılıyor. İlk kısımda İmralı’ya gidişin, Çözüm Süreci adına neden gerekli olduğuna CHP’nin ikna olmaması yer alıyor. İkinci kısımda ise, CHP’nin maruz kaldığı yargı operasyonları ile iktidarın süreç konusundaki samimiyetsizliği öne sürülüyor.
Öcalan ile görüşen bir iktidarın, CHP’li belediye başkanlarını (Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan) “kent uzlaşısı” suçu ile tutuklu kalmasına itiraz etmemesi gündeme getiriliyor. CHP bu konuda haklı. Sadece bu tutarsızlık değil, yine yazılı açıklamada yer alan AİHM ve AYM kararlarına uymayan bir iktidar tutumunun eleştirilmesi yerinde. Yalnız CHP, ikinci kısımdaki argümanlarını tam tersine İmralı’ya gidiş kararına gerekçe yapabilirdi. “Sürecin hızlanması ve eşik atlaması, hukuk ve demokrasi alanını genişletecektir” şeklinde bir tezi kullanabilirdi. Neticede mesele gelip, ilk kısımdaki “İmralı-Çözüm Süreci ilişkisi konusunda ikna olmadık” argümanına dayanıyor.
Sürecin bir devlet projesi şeklinde yürüdüğü, sanırım yeteri kadar anlaşıldı. Bölgesel gelişmelerin tetiklediği, PKK kanadının nesnel şartlara bakarak razı olduğu ince ayarlı bir fırsat ile karşı karşıyayız. Bir yıldır, mehter adımlarıyla iki ileri bir geri yürüyen süreç, ilerlediği yolu epeyce tesviye etti. Bahçeli’nin açtığı bu yol için dönüm noktası hala Öcalan’ın 27 Şubat’ta Kürtlere ve örgütüne hitaben yayımladığı mektup oldu. Devlet açısından Süreç, hâlâ bu mektupta yer alan mesajın üzerinde kanat çırpıyor. Öcalan, “ulus devlet hedefinden vazgeçtik” diyerek, örgütüne silah bıraktırdı, fesih kararı aldırdı ve şiddet dönemini kapattı.
Net bir şekilde anlaşılması gereken mesele şu: Sürecin kilit noktasında Öcalan bulunuyor. Öcalan, hem silahlarını başka türlü bırakmayacak olan örgüte söz dinletecek tek adam hem de tam olarak bu yüzden Kürtlere barışı getirecek anahtar onun elinde. Üstelik bu kilit rolü, yakından tanıdığı devlet ile doğrudan görüşerek yerine getirecek pozisyonda bulunuyor. Hem örgüt hem Kürtler hem de devlet dönmüş ona bakıyor. Esnek, çözüm odaklı, strateji-taktik bilen ve hiçbir zaman kitle kuyrukçuluğuna kapılmayacak birini dönüp takip ettiklerini biliyorlar.
CHP popülizme teslim oldu
İmralı’ya gidiş, Öcalan’ın bu kilit rolünü toplum nezdinde meşru hale getirme amacını taşıyan sembolik bir hamleydi. Şayet CHP’de yalpalamadan kadroda yer alsaydı, halk daha çabuk ikna edilecekti. Üstelik kadroya herkes dahil olduğu için CHP halk desteği anlamında bir kayba uğramayacaktı.
Meclis’teki komisyon, Öcalan’ın ısrarları ile kuruldu. CHP açısından katılırken gerekçeler ne ise, İmralı’ya giderken de o olmalıydı.
Kısaca, devlet katında ve siyasetin zirvesinde, İmralı’ya gidiş dahil olmak üzere konu ile ilgili gündemlerin tamamı, süreç konusunda halkın ikna edilmesine odaklı. Halkı bu işin yapısal faydalarına ikna etmek, duygusal dirençleri yıkıp geçmek dururken, halk tarafından tam tersine ikna edilmek siyaset oyununun dışına düşmek demek.
CHP popülizme teslim olarak tam da bunu yaptı.
Bakalım nasıl telafi edecek?
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTPrusias ad Hypium’den Akçakoca cezaevine… 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolSıra Mansur Yavaş’ta mı? 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENDeepfake mi? 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni sürecin ilk büyük krizi: CHP’nin İmralı kararı 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilDevlet Bahçeli, MHP ve Kürt Sorunu: Çelişkiler, strateji ve olasılıklar 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan artık masada 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAİmralı’ya Gidiş; Tarihsel Bir Eşik ve Yeni Dönemin Habercisi... 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasÖcalan ziyaretinin kilitlediği çözüm 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAdaya da gidildi; peki bundan sonraki hamle ne? 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEİmralı konusu 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCHP’siz İmralı olur ama çözüm süreci olmaz 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİBB İDDİANAMESİ… 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÖrgütüne silah bıraktırırken Öcalan’ın “teröristbaşı” olduğunu hatırlayanlar…. 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciZindan yetmedi bir de ‘Açlık Cezası…’ 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye’nin toplumsal trendleri: Eriyen orta sınıf, sosyal gettolar, anlık tatmin ekonomisi ve gelec 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYDünya gündemi ve Türkiye'de barış sureci 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist stratejiye dair hayati tartışmalar 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP'ye haksızlık ediliyor 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANİmralı ziyareti fırtınası 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezİBB iddianamesi: İslamî kesimden örnek yorum 22.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBravo CHP’ye!!! 22.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanCHP’nin kendi geleceği ile büyük Kürt imtihanı 21.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen Çalıkuşuİmralı’ya gidilsin mi gidilmesin mi… 21.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMeclis komisyonu İmralı’ya gidecek ama nasıl… 21.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDünya değişirken İBB İddianamesi! 20.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRİthal eti kimler paylaşıyor? halktv.com.tr şirket şirket ortaya çıkardı 20.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBahçeli neden “gerekirse ben giderim” dedi? 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli’nin dediği olursa 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan, DEM Parti, dağda kart kurttan Kürde 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpEnflasyon raporu: Bozulan diyet ve kredibilite sorunu 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALAnton Çehov’un silahı gibi… 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselDezenflasyon havlu mu attı? 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTCMB'den gelen itiraf 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları






























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.11.2025
25.11.2025
22.11.2025
19.11.2025
19.11.2025
16.11.2025
14.11.2025
11.11.2025
8.11.2025
7.11.2025