Mümtazer TÜRKÖNE
Israrımın sebebi öngörerek önlemek. Karanlık bir tezgâha ışık tutarsanız, yani deşifre ederseniz felâketleri engelleyebilirsiniz.
Terör kime oy getiriyor? Veya tezgâhı deşifre etmek için dünkü soruyu tekrarlayalım: "Çağlayan'dan AK Parti'ye kaç oy çıkar?" Bizim elimizde devlet iktidarı yok. Ne hükümete, ne de onun emrindeki polise, istihbarat birimlerine sözümüz geçmez, ne de iktidar yanlısı gazetelerdeki çarpıtmalarla, duygu sömürüleri ile baş edebiliriz. "Terör" kelimesinin anlamını bile bilmeyen cahillere laf anlatacak bahtsızlık da bizden uzak dursun.
"Terör, siyasî amaçlar için şiddete başvurmak" demek. Terörist, siyasî amaçlar için şiddete başvuran, kan döken kişi anlamına geliyor. "Bu eylemin amacı nedir?" sorusu yerine, hararetle "terörist dedin-demedin" tartışması çıkartanlar ya ahmaktır, ya da terör örgütü ile aynı amaca hizmet etmektedir. Savcımız şehit edildi, ona rahmet, geride bıraktıklarına sabır dilerken, yeni terör saldırılarını önleyebilmek için soruyoruz: Bu şiddet eyleminin siyasî amacı nedir? Bu sorudaki "terör" kelimesini AK Parti'nin 'trol fabrikası'ndaki imtiyazlı personelden bulan biri çıkar mı dersiniz?
Sorduğum soru, önleyemedikleri bir terör eyleminden medya özgürlüğünü sınırlama, avukatları ve savunma mesleğini şaibeli hale getirme ve muhalefete çakma bahanesi üreten bir iktidara "kral çıplak" demekten ibaret.
Yurt dışı gezisini yarıda kesmediği için "millî duruş sergileme" imkânı bulamayan Cumhurbaşkanı, muhalefet partilerini "millî bir yaklaşım ortaya koyamamakla" suçladığı zaman, Çağlayan saldırısından sadece siyasî bir sonuç devşirmiş oluyor. Şehit edilen savcı, devletin savcısı. Bu cinayeti önleme ve geri plandaki faillerini bulma sorumluluğu hükümete ait. Herkesin tane tane sorduğu, polisin müdahale biçiminden otopsi raporuna kadar bir dizi soru var. Cevaplarını vermek hükümetin görevi ve sorumluluğu. Daha fazlası da var. Yolsuzlukları örtmek için Emniyet Teşkilatı'nın altı-üstüne getirilirken, terör uzmanlarını devre dışı bırakmak kimin işi?
Terör örgütünün kucağına bu eylemin bahanesini kendi elleriyle teslim edenlerden hiç mi hesap sormayacağız? Berkin Elvan'ı öldürenler nerede? 14 yaşında öldürülen bir çocuğu, onu sembol haline getiren geniş kitlelerle birlikte "terörist" ilan eden "en yetkili kişi"nin hiç mi kabahati yok? Toplumu kutuplaştırıp ölenlerden birine "şehidimiz" diye sahip çıktığınız, devlet kurşunu ile öldürüp öbürünü "terörist" ilan ettiğiniz zaman terör örgütlerinin ekmeğine yağ sürdüğünüzü bilmiyorsanız, bu ülkenin tepesinde ne işiniz var?
Sorduğum sorunun bir anlamı ve mantığı bulunuyor. Üzerinde yolsuzluk şaibesi bulunan bir iktidar, seçim kazanmak için bekleneceği üzere her türlü aracı yalan ve entrika üreterek seferber ediyor. Üstüne örtü çekilen onca yolsuzluk ve hırsızlıktan sonra Kabataş yalanına sımsıkı sarılanlar, "Sümeyye'ye suikast" tezgâhı açanlar, sahte belgeler üretip kolektif biçimde yayınlayanlar, kısaca seri katiller gibi sürekli suç işleyenler, terörü kışkırtacak, provoke edecek teşebbüslerin de kaynağında mesai harcayanlarla aynı kişiler olamaz mı? İktidar ellerinden gidince kollarına kelepçe takılacak ve mahkemede hesap verecekler. Savcının öldürülmesi, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne saldırı Allah aşkına bu ihtimali azaltmıyor mu?
DHKP-C'nin "taşeron" bir örgüt olduğunu, terörden geçindiğini herkes biliyor. Bu marjinal örgüte toplumsal taban oluşturma bahanelerini hangi amaçla veriyorsunuz? Asıl can alıcı soruyu soralım: Seçime kadar hangi terör eylemlerini planlıyorsunuz? Bu eylemlerden ne kadar oy artırmayı hedefliyorsunuz? Şu sıralarda AK Parti medyasında çıkan "CHP-terör ilişkisi" analizleri, kuşku uyandırıcı değil mi?
Ben bu soruları ısrarla sormaya devam edeceğim; çünkü elimde terörü engellemek, akacak kanı durdurmak için başka çare yok. Açıkça söylüyorum: Savcının şehit edilmesi iktidar çevrelerinde derin bir memnuniyet rüzgârı estirdi. Yüzlerine yansıyan mutluluğu, kederli bir yüz ifadesi ile bastırmakta çok zorlanıyorlar. Israrla soralım: Terör ne demektir? Çağlayan'daki terör eyleminin amacı neydi?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
17.06.2025
1.06.2025
27.05.2025
23.05.2025
13.05.2025
12.05.2025
6.05.2025
5.05.2025
5.05.2025