Mümtazer TÜRKÖNE

Mümtazer TÜRKÖNE
Mümtazer TÜRKÖNE
Tüm Yazıları
Artık ‘paralel' olmayacak
12.06.2015
2309

 Cumhurbaşkanı'nın Baykal ile görüşmek için Dışişleri Konutu'na tenezzül buyurması, Türkiye'de artık nelerin mümkün olamayacağına dair işaretler barındırıyor.

Saray, sembolik anlamını kaybediyorsa  “fiilî başkanlık”, “otokrasi”, “el Muhaberat devleti” tarihe karışacak, “bekleme odası”na alınan parlamenter sistem yeniden işlemeye başlayacak. Üzerimize karabasan gibi çöken “dikta rejimi heyulası” 7 Haziran'da demirden seçim sandığına kapatıldı, kilitlendi ve derin bir kuyuya atıldı. Yasını tutan yok; durumu henüz idrak edemeyen ve ezberledikleri ısmarlama cümle kalıpları ile tehdide devam eden “haber elemanları” da amirleri tarafından susturulduğu zaman bu hayaletten geriye bir nam ve nişane kalmayacak. Davutoğlu'nun doğrudan yalanladığı Sabah'ın “kırmızı çizgiler” haberi gibi.

Başbakan'ın TRT'deki detaylı açıklamaları daha fazlasını barındırıyor. “Başkanlık sistemine halk yetki vermedi” diyor ve parlamenter sisteme geri dönüş mesajını doğrudan Cumhurbaşkanlığı adresine gönderiyor. Neymiş? “Kişi neredeyse makamı orası” imiş, yani Saray siyasî düzen içinde yerle yeksan olmuş. “Sembollerle siyaset yapmaktan vazgeçilmeli, duygular bir kenara bırakılmalı, akıl ile hareket edilmeli” imiş. Başbakan daha ne desin?

Neler olabilir? Önümüzde çok sayıda alternatif duruyor. Bir tek kişinin ağzından çıkacak söze ülkenin kaderini bağlamak yerine, sayısız aklı seferber ederek, tartışıp-uzlaşarak çözümler aramanın keyfine diyecek yok. Karşımıza çıkacak alternatifler akıl sahipleri kadar çok; olmayacaklar ise belli; çünkü hepsini denedik, yüzleştik, mahkûm ettik ve sonra sandığa kilitledik.

Artık “paralel” lafını duymayacaksınız. Çünkü AK Parti Koalisyon hükümetinde, “paralel çete” mensuplarından biriyle yoldaş olmak zorunda. Maksat halkı “cadı avı”na ikna etmek için algı operasyonları yapmaktı. Seçim geride kaldığına göre artık “paralel” üzerinden kampanya yürütmenin, elinize bulaşan çamuru göstermek dışında anlamı kalmayacak. Başbakan uzun TRT mülakatında neden “paralel”den hiç bahsetmedi? 7 Haziran'da, Cumhurbaşkanı parlamenter sistemin sınırlarına geri çekildiğine göre, yolsuzluk soruşturmalarını durdurmak için icat ettiği ve köpürttüğü “paralel edebiyatı”nın sonu da gelmiş oldu. Takip edin: Havuz medyası kamu kaynakları kesildiği için tensikata giderken ilk önce en çok “paralel” lafı edenleri kapının önüne koyacak. Sonra da “onların suçuydu” diyerek özür dileyecek.

Temel hak ve özgürlüklerimize yönelik “ölümcül” tehdit ortadan kalktı. Benim gibi “ne zaman tutuklarlar?” sorusuna göre hayatını düzenleyenler, yakınlarına daha uzun vadeli sözler verebilecekler. Birinin dikta hevesi uğruna sonradan görme bir kabile devletine dönüşerek dünyaya rezil olmaktan kurtulacağız. Hidayet Karaca, Mehmet Baransu hürriyetine kavuşacak ve artık gazeteciler tutuklanmayacak. Köy kahvesinde marabalarını azarlayan Ağa gibi, gazetecilere hakaretler eden, tehditler savuran bir devlet büyüğümüz kalmayacak. Daha şirin ve ölçülü laflar duyacağız.

İnanın artık “Eyyy” diye başlayan hitaplar duyup tedirgin olmayacaksınız. Vatan hainlerinin sayısı hızla azalacak, “alçak” ve “şerefsiz” miktarı da. En güzeli “vatana ihanet eden bir Merkez Bankası başkanı” yüzünden paranız değer kaybetmeyecek. Büyük gazete patronları, bürokratlar, politikacılar, işadamları ihanetle suçlanmayacakları bir ülkede yaşama ayrıcalığına kavuşacak.

Verdiği karardan dolayı yargıçlar, yürüttüğü soruşturmadan dolayı savcılar tutuklanmayacak. Hukuk  hızla avdet edecek. “Saray muhafızı” gibi talimat yerine getirmekle görevli, sulh ceza hakimliği ya kaldırılacak ya kapalı devresi açılacak bağımsız yargının bir parçası haline gelecek.

Artık nefesinizi rahat alacaksınız ve içinizde tutmayacaksınız. Bırakın haziran ayını kışın bulutlu ve kapalı havalar bile size pırıl pırıl gelecek. Artık paralele bağlanacak bir şey kalmadığı için “paralel” de olmayacak. Hesap mı? Elbette lâyıkıyla sorulacak.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar