Salih Tuna
"Bugün ne yapacağım?" diye canı sıkılanlara, Gündüz Vassaf, "Kalkın bir cenazeye gidin..." diyor "Cennetin Dibi"nde.
Güzel öneri.
Lakin ben öyle yapmam, ne zaman canım sıkılsa, gazetelerdeki ölüm ilanlarını okurum.
Genellikle varsıl veya tanınmış insanların ilanlarıdır, ama olsun; tanımadığım insanların cenazelerine gitmekten iyidir.
Çünkü ne zaman tanımadığım insanların cenazesine gitsem ben hep anneme ağlarım.
Bilmeyen de sanki cenaze sahibi benmişim gibi gelir, taziyede bulunur, bir tuhaf olurum.
Lucius Seneca'nın "Hasta olduğun için değil, hayatta olduğun için öleceksin" sözünüepigraf seçtiği bir yazısında da şöyle der Gündüz Vassaf: "Ölümü yadsımak, yaşamı yadsımanın en güçlü göstergesi..."
Öyledir.
Öyledir de Akif (Emre) abim ve Ayşe Şasa ablam gitti gideli ben ölümü değil, yaşamı yadsıyorum.
Berat Demirci, "Kalbimdeki kabristandan bir köşecik" başlıklı yazısında, "Ölüm tadımlıktır,insan gerçekte ölümsüzdür..." diyor.
"Ölüm tadımlıktır..."
Ne mükemmel bir ifade.
Ayşe Şasa'yı anlattığı mezkûr yazısında, "Ayşe Hanım eline telefonu alarak herkesle bağ kuruyor; aynı zamanda birbirinden uzak nice insanı birbirine bağlıyordu..." diyor.
Aynen dediği gibiydi.
Mesela, fakiri (dünya gözüyle hiç görmediğim) Berat Demirci'ye böyle bağladı.
İmdi, Berat Bey dostumun hoşgörüsüne sığınarak, söz konusu yazısından altını çizdiğim şu satırları iktibas ediyorum.
Hadi birlikte okuyalım:
"Can sıkıcı her durum onu daha yoğun etkilerdi, derhal telefonda sesli olarak yedi defa 'İnşirah Suresi' okumamı isterdi. Okurdum ve elbette okuyana da inşirah gelirdi (...)
Hastaneye kaldırıldığı sabahın gecesinde, çok geç bir saatte aradı. Metin idi, inşirah istedi (...)
Sonra hastanede telefonla görüştük iyi olduğunu söyledi ve ertesi sabah hatlar kökten kesildi (...) Sonra kabrini ziyaret ettim.
Dostların eğer yüzüne, eğer gıyabına Mülk Suresi okumak bazı ahvalde âdettendir, okudum.
Bu faniden göçenlerimizi özlüyoruz, aynı zamanda da onlarla beraber yaşıyoruz.
Hatıraları yaşatmayı değil, bizzat yaşamayı kastediyorum.
Burada biten hayatlar, bizim hayatımızda sürüyor. Günün birçok saatinde 'varmış gibi' yaşantı anlarına giriyorlar, bazen 'hâlâ beraber yaşıyormuşuz kadar' da etkililer.
Ayşe Şasa merhume, benim için öyledir.
Şimdi Kuran'dan ne okursam okuyayım, sonuna mutlaka bir 'İnşirah' ekliyorum.
Âdettir, evvel giden bir dostu yâd ettiğimizde 'Canı rahmet istedi!' denir.
Kalbimde sayısız kabir var şimdi; hepsini, demi demine hatırlıyor ve hatıralarına ayrı ayrı hürmet ediyorum.
Rivayet o dur ki, kişi kabre konulduğunda bir an canı bedenine girermiş ve uzaklaşan dostlarının ayak tıpırtılarını dinlermiş.
Müşkül, dostlarınızın uzaklaşan ayak seslerini sağken dinlemektir.
Her ayak sesi canınızı yakar.
Dilerim, kabirden sonra da sürecek dostluklarınız, dostlarınız olsun."
Yazarlar
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.02.2019
5.02.2019
21.02.2019
20.02.2019
19.02.2019
12.02.2019
6.02.2019
5.02.2019
31.01.2019
29.01.2019