Seyfettin Gürsel
TÜİK’in 10 Haziran Çarşamba günü mart dönemi (şubat-mart-nisan) işgücü istatistiklerini açıklamasının ardından deyim yerindeyse kimi medya ve sosyal medyada küçük bir kıyamet koptu. "Nasıl oluyordu da Koronavirüs şoku ekonomide bugüne dek görülmemiş şiddette bir yıkım yaratırken işsizlik azalabiliyordu?" Nitekim TÜİK manşet işsizlikte şubat dönemine kıyasla mart döneminde belirgin bir düşüş olduğunu söylüyordu; işsiz sayısı 4 milyon 228 binden 3 milyon 971 bine, işsizlik oranı da yüzde 13,6’dan 13,2’ye gerilemişti.
İşgücü ekonomisinin karmaşık dünyasına aşina olmayan vatandaş haliyle şaşkınlık içindeydi ve haklı olarak açıklanan rakamlara kuşkuyla bakıyordu. Aslında bu manşet işsizlikte şüpheli bir durum yoktu. Mevsimsel etki bariz bir şekilde açığa çıkmıştı. Mevsim etkisinden arındırılmış (MEA) rakamlara bakıldığında en azından işsizlik oranlarının arttığı görülüyordu: Genel işsizlik oranı "lütfen" yüzde 12,7’den 13,0’e, tarım dışı işsizlik oranı da, biraz daha çabalayıp, yüzde 14,6’dan 15,1’e yükselmişti.
Sıra dışı gelişmeler
Ancak bu rakamlar da şüpheleri giderecek kıvamda değildi. Koronavirüs şokunun işsizlikte çok daha belirgin bir artış yaratması bekleniyordu. Dahası, MEA temel göstergelere yakından bakıldığında sıra dışı bir anormallik göze çarpıyordu: Şubat döneminden mart dönemine tarım dışı istihdam 982 bin kayıp vermişti.* Beklenenden daha düşük bir kayıp söz konusuydu -nedenlerine aşağıda değineceğim- ama anormallik bu noktada değildi. İşini kaybeden 1 milyon kadar insanın, en azından büyük bir bölümünün, iş aramaya başlaması ve bu nedenle işsiz olarak kayda geçmesi beklenirdi.
Oysa tarım dışı işsiz sayısına baktığımızda 3 milyon 908 binden 3 milyon 891 bine 17 bin eksildiğini görüyoruz (!). İşlerinden olanlar adeta buharlaşmışlar. İşsizlik oranında görülen 0,5 yüzde puanlık artış da aslında tamamen matematik bir sonuç. İşsizlik oranı işsiz sayısının işgücüne bölünmesi ile bulunur. İşgücü de tanımı icabı istihdamdakiler ile işsizlerin (iş arayanların) toplamında ibarettir. Eğer paydada yani istihdamda büyük bir azalma varsa pay yani işsiz sayısı biraz azalsa bile işsizlik oranında artış ortaya çıkar.
Açıkça vurgulamak isterim: Bu matematik sonuç anlamlı değildir. İşgücü piyasasında gerçekte neler cereyan ettiğini göstermez. Koronavirüs günlerinde Türkiye işgücü piyasasını kaplayan sis perdesini elden geldiğince aralamak için iki soruya yanıt bulmamız gerekiyor:
- İşini kaybedenler neden iş aramıyorlar? Şöyle de sorabiliriz: "Buharlaşan" işsizler neredeler?
- Nasıl oluyor da Koronavirüs tahribatına rağmen istihdamda kayıp 1 milyonla sınırlı kalabiliyor?
İş bulma ümidi olmayanların sayısında dramatik artış
2018 şubat döneminden itibaren artışa geçen işsizlik 2019 yılında ekonominin canlanmaya başlaması sonucu ortaya çıkan tarım dışı istihdam artışlarıyla ağustos döneminden itibaren düşüşe geçmişti. Gerçi çalışabilir nüfus artarken işgücü artışında bariz bir yavaşlama dikkat çekiyordu ama bunu yüksek işsizliğe yorup derinlemesine incelemeyi sonraya bırakmıştık. Ancak aralık döneminden itibaren Türkiye işgücü piyasasına sis inmeye başladı. Tarım dışında toplam istihdam düşüşe geçti ama aynı zamanda işsiz sayısı da düşmeye devam etti. Dolayısıyla işsizlik oranı da azalmaya devam etti.
Sis Şubat döneminde yoğunlaştı. Sanayi, inşaat ve hizmetlerin her birinde istihdam gerilerken toplamda kayıp büyük bir sıçrama yaparak 277 bine yükseldi. Ama aynı zamanda işsiz sayısı da 79 bin azaldı, işsizlik oranı da yüzde 14,7’den 14,6’ya indi; sıra dışı gelişmeler çarpıcı hale gelmişti. Dikkatinizi çekerim, halen Koronavirüs öncesindeyiz. Salgını kontrol altına almak için alınan önemler martın ikinci yarısında devreye girmişti. Ocak-şubat-mart ortalamasını temsil eden şubat dönemi istatistiklerinde biraz etkiliydiler.
Çarşamba günü açıklanan mart döneminde ise yukarıda da belirtildiği gibi istihdam kaybı 982 bine sıçrarken** işsiz sayısı da 17 bin azaldı. "Buharlaşan" işsizler neredeler sorusuna gelirsek: Olağan şüpheli TÜİK’in "iş bulma ümidi olmadığı için iş aramayanlar" olarak kayda geçirdiği kişilerdir. Bu ümitsizlerin sayısı ocak döneminde 500 bin kadardı. İki ay içinde 600 bin artışla 1 milyon 100 bine çıktı. Şubat ve mart dönemlerinde işini kaybeden bir milyon 260 kişinin bir bölümünün bu ümitsizlere katıldığını kestirebiliriz. Ama gerisi nerede? Bu şimdilik bir muamma. 2020 yılı HİA mikro verileri açıldığında kısmen öğrenebileceğiz.
Sonuçta işsiz sayıları ve işsizlik oranları gerçek durumu yansıtmaktan uzaklar. Bir fikir vermek için şu basit hesabı yapabiliriz: İşgücüne yeni katılımların durması bir yana işini kaybedenler işsiz sayılsalardı tarım dışı işsizlik oranı yüzde 15,1 yerine yüzde 18,2 olacaktı.
İstihdamda görünen işsizler ve yarı işsizler
Mart döneminde kayda geçen yaklaşık 1 milyonluk istihdam kaybının göreli düşüklüğü aslında o kadar şaşırtıcı değil. Bir bakıma buzdağının sadece görünen kesimi. Ülkede Koronavirüs salgını başladığında bir yandan getirilen kısıtlamalar diğer yandan düşen iç ve dış talep sonucu pek çok ekonomik faaliyet ya tamamen durdu ya da düşük kapasiteyle çalışmak zorunda kaldı. Yönetim de istihdamda bir facia yaşanmaması için bazı bazı önlemler aldı.
Her türden esnaf dükkânı kesin olarak kapatıp işsizler ordusuna katılmasın diye kredi, vergi ve borç erteleme paketleri açıldı. Ama daha önemlisi kayıtlı ücretli kesim için iki paket devreye sokuldu. Kısa Çalışma Ödeneğinin (KÇÖ) yaralanma koşulları gevşetildi daha sonra da işten çıkarma yasağı getirildi ama aynı zamanda işverene ücretsiz izne çıkarma yetkisi de verildi.
Halen KÇÖ statüsündeki 3 milyon 91 bin (İŞKUR) çalışan istihdamda görünüyorlar. Bu normal sayılır. Ancak biliyoruz ki önemli bir kısmı hiç çalışmıyor. Ne kadarı bilmiyoruz. Devlet ücretlerinin yüzde 60’nı ödüyor, bir kısmı için de işveren kalanı tamamlıyor. Yani zor da olsa yaşamı idame edecek kadar bir gelire sahipler ve mevcut koşullarda işten ayrılmayı da herhalde düşünmüyorlardır.
Ama zorunlu olarak ücretsiz izne çıkarılanlar ki sayıları 1 milyon 358 bin olarak görülüyor (İŞKUR), tamamen pranga mahkûmlarına dönüşmüş durumdular. İstihdamda görünüyorlar ama aslında değiller. İşsiz de değiller çünkü sözde bir işleri var. Ama ayda 1.176 TL ile geçinmek gibi bir imkânsızla yüz yüzeler. İşten ayrılsalar kıdem tazminatlarını işverene hediye edecekler. Dahası ancak küçük bir kısmı işsizlik tazminatı alabilecek. Ayrılmasalar aylarca bu parayla nasıl geçinecekler?
Daha söylenecek epey şey var ama yazı uzadı. İkinci bir işsizlik oranı hesabı daha yaparak noktalayalım. KÇÖ statüsündekileri bir yana bırakalım ve sadece ücretsiz izne çıkarılanları işsiz kabul edelim. Bu durumda tarım dışı işsizlik oranı yüzde 22,1’e ulaşıyor. Bu oran kuşkusuz yüzde 15,1’e kıyasla gerçeğe daha yakın.
*Bu yazıda kullanılan MEA arındırılmış tüm rakamlar için Betam İşgücü Görünüm notunda yer alan tablolara bakılabilir.
** Sanayide istihdam 25 bin, inşaatta 202 bin, hizmetlerde 694 bin azaldı
Yazarlar
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları

































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.11.2025
3.11.2025
28.10.2025
13.01.2025
6.01.2025
19.02.2024
18.02.2022
12.08.2021
14.07.2021
17.06.2021