Taha Akyol
Bugün yine bir okuyucumun bana yönelttiği eleştiriden hareketle ‘zihniyet analizi’ yapmaya çalışacağım.
Bizim zihniyet coğrafyamızda iki kutup var.
Bir kutupta Tayyip Erdoğan’ın hiç önemli hata yapmadığı görüşü hakimdir. Kendisi de “hatalarımız devede kulak” diyerek bunu ifade etmişti. (14 Mayıs 2022)
Bazı işler kötü gidiyorsa, sebebi dış güçlerdir.
Öbür kutupta, Ak Parti iktidarının AB sürecinde reformlar yaptığı, ekonominin istikrarlı geliştiği, Erdoğan’ın “faiz hayatın gerçeğidir” diye konuştuğu ilk on yıl ile… Ekonomide payımızın yerinde saydığı, “faiz sebeptir…” diyerek enflasyonun patlatıldığı ikinci on yıl arasında fark yoktur, toptan kötüdürler.
OKUR TEPKİSİ
İki gün önce, Erdoğan’ın 23 yıllık iktidarında Avrupa Birliği hakkındaki gelgitlerini yazmıştım.
Bir okurum beni şöyle eleştirdi:
“Uluslararası ilişkilerde bir kural vardır sayın yazar; o da dostluklar da düşmanlıklar da ülkelerin çıkarları doğrultusunda değişir. Söz, gelimi 2017 de ‘Avrupa haçlı birliği’ diyen Cumhurbaşkanı, Avrupa’nın yaklaşımına göre söylemini değiştiriyor. Onlar yanlış yaptıkça anladıkları dilden cevap veriyor. Art niyetli olduklarında da anladıkları dilden cevap veriyor. Ve tüm dünya liderleri bu şekilde siyaset yapıyorlar. Lütfen insanları aptal yerine koymayın.”
Haşa, ben okurlarıma, görüşleri ne olursa olsun değer veririm. Bu sebeple yazı ve kitaplarım araştırmalara dayalıdır.
Ancak bana “uluslararası ilişkiler” dersi veren okuyucum, şunu görmelidir ki, milli çıkarlar öyle kısa sürede değişmez. Bir sorun çıktığında, kalıcı çıkarları koruyarak o sorunla ilgili tavır almak gerekir. Mesela…
NEYE YARADI?
Erdoğan’ın Avrupa Birliği’ne “Haçı ittifakı” demesinin sebebi, 2017’deki CB sistemi referandumunda, Hollanda ve Almanya’nın kendi ülkelerinde Ak Partilerin faaliyet düzenlemesine izin vermemesiydi.
Birkaç puan çok önemliydi. Erdoğan çok öfkelenmişti. Merkel Almanya’sına “siz Nazisiniz” demiş, Alman vatandaşı Türklerin oy vermemesini bile istemişti.
Halbuki hem AB hem Hollanda ve Almanya ile ilişkilerimizdeki kalıcı ve büyük milli menfaatlerimizi gözeterek ölçülü bir dille eleştirip geçmek gerekirdi.
Dahası, bu iktidar 2008 yılında Seçim Kanunu’na “Yurtdışında ve yurtdışı temsilciliklerde seçim propagandası yapılamaz” diye bir madde eklemişti. (Madde 95/A-5)
Yurt dışındaki vatandaşlarımıza oy hakkı verilirken, o ülkelerle bu şekilde anlaşma sağlanmıştı. Hollanda ve Almanya ile kavgaya tutuşmakla kendi kanunumuza aykırı hareket ediyorduk yani!
Bu kavga “dünyaya meydan okuma” havası yaratarak oy getirdi, yüzde 51.43’le evet çıktı.
Avrupa ile ilişkilerimizin bozulmasındaki faktörlerden biridir bu.
BÜYÜK RESİM
Bütün olayları burada böyle tahlil etmek mümkün değil. AB ve genelde Avrupa ile ilişkilerdeki olayları birleştirdiğimizde, şöyle bir ‘büyük resim’ ortaya çıkıyor: Türkiye’nin tarihi yönelişi Avrupa tarafına olmakla birlikte, bu iktidar ilk on yılda Avrupa’ya hem hukuki değerlerle hem stratejik düşüncelerle yaklaştı. Sonuçları da çok iyi oldu.
Fakat iktidar otoriterleştikçe Avrupa’dan eleştiriler başladı… Bu iktidarın AİHM kararlarının bağlayıcılığını kanunlarımıza yazması ama son yıllarda “AİHM kararları bizi bağlamaz” diye konuşması, büyük resmin özetidir.
Erdoğan, epey zamandır hukuk ve hürriyetler tarafını göz ardı ederek, AB’nin “stratejik” gerekçelerle “müzakereler sürecinin yeniden başlatmasını” istiyor. AB da buna yanaşmıyor, hukuku şart koşuyor. Aşırı sağ zaten Türkiye’ye karşı.
ELEŞTİRİNİN DEĞERİ
Belli ki Erdoğan AB sürecinin getireceği güçlü ekonomik ivmeyi çok istiyor, çok da oy getirir. Ama hukuk tarafını istemiyor çünkü CB sistemindeki yetkilerin kuvvetler ayrılığı ilkesine göre daraltılmasını getirir.
Erdoğan politikacı olarak böyle düşünebilir. Ama hukukun üstünlüğünü ve AB sürecinin sağladığı büyük yararları bilenler bunu eleştirir tabii.
Büyük Cevdet Paşa, Muaviye’yi “zihnini saltanat sevdası bürüdü” diye eleştirirken, “büyükler de yanılır, hata yapar” diye yazar. (Kısas-ı Enbiya 1969, cilt 2. S.227)
Her liderin her şart altında destekçileri vardır. Ama taraftarları, hataları eleştirmeyip aksine böyle kılıf uydururlarsa yanlışlar devam eder, ülke zarar görür.
“Faiz sebeptir” politikası başladığında eleştirilip vazgeçilseydi, nasıl olurdu?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.06.2025
8.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
23.05.2025
22.05.2025
18.05.2025
15.05.2025