Taha Akyol
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi iyi işliyor mu? İktidara göre evet, muhalefete göre hayır...
Böyle baktığımızda hiçbir objektif değerlendirme, hiçbir ‘teşhis’ ve düzeltme yapılamaz.
Nitekim, 2019 mahalli seçimlerinde iktidarın oy kaybetmesi üzerine böyle bir tartışma başlamış, parti sözcüsü Ömer Çelik de “sistemde yer yer kireçlenmeler” olduğunu söylemişti. (11 Temmuz 2019)
Fakat nereler kireçlenmiş, nasıl düzeltilir diye partide hiçbir müzakere yapılmadı, mesele kapandı gitti.
Numan Kurtulmuş “tövbe istifar edip yolumuza devam ederiz” demişti. Hangi yanlışlarda tövbe istifar edildi, onu da kimse bilmiyor.
‘SEÇİLMİŞ BAŞBAKAN’
Yaşanan tecrübeleri gözden geçirip parti yönetiminde ve parti grubunda tartışarak yanlışları tespit etmeyen ve tabii düzeltemeyen bir yapı söz konusu.
Hep kısa süreli siyasi kazanç düşüncesi ağır basıyor.
Erdoğan, cumhurbaşkanı adayı olduğunda, başbakanlı bir sistemi savunarak şöyle diyordu:
“Halkın seçtiği bir Cumhurbaşkanı ve halkın seçtiği bir Başbakan her anlamda Türkiye’yi uçuracaktır bundan kimsenin kuşkusu olmasın…”(Sabah 1 Temmuz 2014)
Konuşmasının devamında, HDP’nin adını da zikrederek, “bütün partilere gönül verenlerin” cumhurbaşkanı olacağını söylüyordu.
Bu kapsayıcı dil elbette doğruydu, tarafsız yani partisiz bir cumhurbaşkanı tanımıydı. Fakat ‘partiliden’ öteye, partisi için en sert polemikleri yapan, hem devletin hem partisinin başı olan bir sisteme geçilecekti.
Felsefi veya ilkesel doğru hangisidir? Tartışılmadı.
DAVUTOĞLU SORUNU
Davutoğlu’nun başbakanlığı döneminde Cumhurbaşkanı Erdoğan’la ihtilaflar ortaya çıktı.
Yetkilerini kullanmak isteyen Davutoğlu “nepotizm, akraba ilişkileri, kayırmacılık, yolsuzluk” konularında eleştiriler ve uyarılar yapıyordu. (18 Nisan 2015)
Yolsuzlukla mücadeleyi hükümet programına yazıyordu.
Hatta “kurucu ilkelerimize geri dönün” diyerek tarihe not düşüyordu. (28 Ağustos 2015)
Torba yasa kolaycılığının zararlarını görüyor, hükümet sözcüsü Bülent Arınç, “Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun verdiği talimat kapsamında torba kanun olarak nitelendirilen çok maddeli yasaları artık Meclis’e getirmeyeceklerini” açıklıyordu. (15 Eylül 2014)
Davutoğlu da başkanlık sistemi diyor fakat sürekli “kuvvetler ayrılığı” vurgusu yapıyordu.
Halk tarafından seçilerek siyaseten çok güçlenmiş ve ülkeyi yönetmek isteyen bir cumhurbaşkanı ile, halk tarafından seçilmiş ve anayasal yetkilerini kullanmak isteyen bir başbakan anlaşamazdı. Gerçek bir sistem sorunu vardı…
YENİ SİSTEM
Bu sorun karşısında iktidarın tavrı, Davutoğlu’nu tasfiye etmek, Binali Yıldırım’ı getirmek ve MHP’nin ani desteğiyle CB hükümet sistemini referanduma sunmak oldu.
Binali Yıldırım, haklı olarak, sistem değişikliğinin “ezici çoğunlukla” kabul edilebilir nitelikte olması gerektiğini söylemişti. (25 Temmuz 2016)
Öyle olmadı. Sadece iki partinin hukukçuları tarafından hazırlanan metin ancak yüzde 51.41’le referandumdan geçirilebildi.
En fazla toplumun yarısına dayanan bir sistem.
Propagandalarda “güçlü meclis” olacağı söylenildi. Halbuki Amerikan anayasasını yazanların Kongre’ye verdiği denetim yetkilerini, bizim sistemi yazanlar “Gazi Meclis”e vermediler!
Amerika’da Başkan’ın bütün atamaları, yargı dahil, Kongre’nin denetiminden geçer, bizde yargı dahil Cumhurbaşkanı’nın hiçbir atamasında Gazi Meclis’in denetimi yoktur.
Cumhurbaşkanına azami yetkiler veren, fakat denetimi asgariye indiren bir sistem...
KURUMLAR, KURALLAR
Yeni sistemde kişisel yönetim faktörünün çok güçlendiği, kurumların ise zayıfladığı yönünde uluslararası ekonomik raporlar var. Moody’s 7 Mart 2018 günlü raporunda “kurumsal güç aşınmaya devam ediyor” diye yazdı...
World Economic Forum’un 2018 Rekabet Raporu’nda da “kurumların zayıflığı” çok ciddi bir problem olarak belirtilmektedir.
Bağımsız Merkez Bankası’nın başkanı “laf dinlemiyor” diye görevden alınmadı mı? (5 Kasım 2019)
Ama bunlar “dış güçler!”
Öyle de krediyi, yatırımı, swap’ı dışarıda aramıyor muyuz? Onlar da böyle raporlara bakıyor.
Modern devlet kurumlar ve kurallar yönetimidir, kurumların ve kuralların güçlü olması gerekir.
Bu açıdan CB sistemini en azından gözden geçirmek Türkiye’nin yarınları için zorunludur ama maalesef siyasetin gündeminde böyle asli sorunlar yok. Siyasi kutuplaşmayı körükleyerek yürüyoruz.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları

















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
30.12.2025
28.12.2025
24.12.2025
23.12.2025
21.12.2025
19.12.2025
16.12.2025
14.12.2025
12.12.2025
10.12.2025