Tarık Ziya Ekinci
Demirtaş’ın yargısal bir kumpasla tutuklanması bedelsiz değildir
Türkiye, Avrupa Konseyi’nin kuruluşundan itibaren üyesi ve İnsan Hakları Sözleşmesi’ne taraf bir ülkedir. Konseye bağlı kurumların asli ve sorumlu üyesidir. Vatandaşlarına Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkı tanımıştır. Bu mahkemenin kararlarını uygulamakla yükümlüdür. Bu, salt üyelikten gelen bir yükümlülük değil, aynı zamanda, Anayasa’nın 90/5 hükmü gereğince, anayasal bir zorunluluktur. Oysa Türkiye AİHM’nin kararlarını kimi zaman yok saymakta, kimi zaman da mahkeme kararlarını önceleyen hukuk dışı yargısal hükümlerle uygulanamaz konuma düşürmektedir. Bugüne kadar, Türkiye dışında hiçbir Konsey üyesi AİHM kararlarını uygulanamaz duruma düşürmek suretiyle yüksek mahkemeyi itibarsızlaştırmamıştır. Aksine üye ülkelerin tümü AİHM kararlarını uygulayarak adalet sistemlerinin gelişmesine katkı sağlamakta. Oysa Türkiye, AİHM’nin de ülkenin yargı sistemi gibi devletin çıkarına uygun kararlar almasını istemektedir. AİHM’yi de kararlarından yararlanılacak bir yüksek yargı kurumu değil, devleti ve çıkarlarını koruması gereken bir araç olarak görmektedir.
Türkiye’de hukuk, devleti bireye karşı koruyan ve onun çıkarlarını savunan bir araçtır
Türkiye’nin AİHM’ye bakışını ve mahkemenin kararlarına karşı tutumunu açıklayan en canlı örnek, HDP Eş başkanları Selahattin Demirtaş ile Figen Yüksekdağ için AİHM’nin aldığı kararlara karşı gösterilen tepkiler ve bu kararları boşa düşüren hukuk dışı yargısal oyunlardır. Selahattin Demirtaş hakkındaki kararların uygulanamaz konuma getirilmesi Türkiye’nin AİHM’ye yaklaşımını aydınlatıcı örneklerdir. Selahattin Demirtaş TBMM’nin ikinci muhalefet partisi HDP’nin eş genel başkanı, milletvekili ve grup başkanı iken makabline şamil (geriye işletilen) bir anayasa değişikliği ile 4 Kasım 2016 günü “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak”, “terör örgütü üyesi olmak”, “silahlı terör örgütüne üye olmak”, “örgüt adına suç işlemek” iddialarıyla gözaltına alındı, hemen ardından da tutuklandı. Suç örgütü kurmak suçlaması, kaçınılmaz olarak diğer eylemleri de kapsar. Diğer bir deyimle zanlıya isnat edilen, ayrı illerde ve ayrı fezlekelerle dava konusu yapılan edimler, tek bir suçun doğal uzantılarıdır. Örgüt kuran kişi, kaçınılmaz olarak örgütün üyesidir. Aynı zamanda örgüt adına eylem yapmakla yükümlüdür. Örgüt suç örgütü ise, yaptığı eylem de suçtur. Mecliste 80 milletvekili ile temsil edilen HDP’nin, bir suç örgütü olduğu iddia edilerek onun genel başkanı Sayın Demirtaş’ın, çeşitli illerde, yaptığı benzer nitelikteki çalışma ve konuşmaların her biri ayrı birer suç sayılmış ve hakkında 33 dava açılmıştır. Bu davalar için toplam 142 yıla kadar hapis cezası istenmektedir. Demirtaş’ın avukatları uzun tutukluluk süresini gerekçe göstererek yaptıkları başvuru, AİHM tarafından kabul edildi ve 20 Kasım 2018’de sanığın derhal serbest bırakılarak tutuksuz yargılanmasına karar verildi. Kararın açıklanmasından sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan şu açıklamayı yaptı: “… Onun karşılığında bizim de yapabileceğimiz birçok şey vardır. Biz karşı hamlemizi yaparız, işi bitiririz. (…) terör devam ediyor. Faturasını, bedelini Türk halkı ödüyor.” Bu açıklamadan sonra Erdoğan’ın sözünü ettiği karşı hamle geldi. AİHM’nin tahliye kararı vermesi ihtimali düşünülerek İstanbul 26. Ağır Ceza mahkemesi birbirine benzer dosyalardan birini 7 Eylül 2018 günü sonuçlandırdı. Selahattin Demirtaş ve Sırrı Süreyya Önder terör örgütü propagandası yapmak gerekçesiyle mahkûm edildi. Birincisine 4 yıl 8 ay, ikincisine de 3 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Demirtaş’ın tahliye talebi 30 Kasım’da reddedildi. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilen Demirtaş ve Önder’in dosyaları, sırada yüzlerce dosya varken, en öne alındı ve 4 Aralık günü 2. Ceza dairesi tarafından cezaları onaylandı. Selahattin Demirtaş artık hükümlüydü, cezası bitinceye kadar tutukluluk hali devam edecek ve AİHM’nin tahliye kararı boşta kalacaktı. Nitekim süreç öyle işletildi ve AİHM’nin tahliye kararı uygulanmadı.
Demirtaş’ın avukatları davanın AİHM’nin büyük dairesince yeniden incelenmesi talebiyle mahkemeye başvuruda bulundu. AKP hükümeti de, AİHM’nin verdiği ihlal ve derhal tahliye kararının büyük dairece değerlendirilmesi istemiyle ayrı bir başvuruda bulundu. Büyük daire duruşma tarihi olarak 18 Eylül 2019 gününü belirledi. Büyük dairenin duruşma günü beklenirken Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi, 10 ay gecikmeli olarak , 2 Eylül 2019’da aniden hükümlü Selahattin Demirtaş için tahliye kararı verdi. Savcının üst mahkemeye yaptığı itiraz da reddedildi ve tahliye kararı kesinleşti. Avukatların mahsup talebi de 20 Eylül 2019 günü 26. Ağır Ceza’da kabul edildikten sonra, Demirtaş’ın tahliyesi an meselesi olarak beklenirken devreye, herkesi şaşırtan, yeni bir kumpas girdi. Ana davada uzun uzun görüşülen ve Demirtaş tarafından bir provokasyon olduğu ispatlanan KOBANİ olayları yargılandığı halde, 33 dosyadaki ilgili fezlekeler Ankara Savcılığı tarafından bir araya toplandı. Böylece yargılanması bitmiş olaylardan yeni bir fezleke oluşturularak 20 Eylül 2019 günü KOBANİ davası adıyla yeni bir dava için soruşturma açıldı. “İşin aciliyeti nedeniyle” Demirtaş ve Yüksekdağ’ın sorguları SEGBİS üzerinden yapıldı. Sorgulamaları takiben tekemmül ettirilen dosya sanıkların tutuklanması talebiyle ilgili mahkemeye gönderildi. Mahkeme aynı gün sanıklar için tutuklama kararı verdi. Dolambaçlı yollardan giderek HDP başkanları için tutuklama kararı çıkarılması, muhtemelen henüz açıklanmayan AİHM Büyük Daire kararının sanıklar lehine olacağının öğrenilmiş olmasıdır. Burada da amaç AİHM Büyük Dairesi’nden sanıklar lehine çıkacak kararı boşa düşürmek ve uygulama dışı bırakmaktır. Eş başkanlar için alelacele yeni tutuklama kararı çıkarılmasının gerçek nedeni pek yakında anlaşılacaktır. Sayın Erdoğan, BM zirvesine katılmak için 21 Eylül 2019 günü, ABD ziyareti öncesinde Atatürk Havalimanı’ndaki konuşmasında anılan tutuklamaların nedenine ilişkin ipuçları vermektedir. Bu konuşmasında HDP milletvekillerini hedef gösteren Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ‘Bu ülkede katil aranıyorsa bunların adresini aramaya gerek yok. Bunlar parlamentoya kadar sızmışlar’ dedi. Erdoğan, Demirtaş hakkında yeniden tutuklama kararı çıkarılmasına göndermede bulunarak ‘Sokağa insanları çağırıp Diyarbakır’da 53 evladımızı öldürenleri bu millet unutmuyor, unutmayacaktır da. Bu işin sonuna kadar takipçisi olacağız. Bunları bırakamayız. Eğer biz bırakırsak ebedi âlemde şehitlerimiz bize bunun hesabını sorar. Bu topraklar rastgele topraklar değil’ diye konuştu.” (ARTI-GERÇEK, 21. 09. 2019). Sayın Erdoğan ‘Bu işin sonuna kadar takipçisi olacağız. Bunları bırakmayacağız.’ derken Demirtaş’ın tutuklanmasında doğrudan etkili olduğunu açıkça ifade etmektedir.
Son günlerde sözü geçen Adalet reformu gerçek bir reform olabilir mi?
AİHM’nin HDP yöneticileri için verdiği kararları boşa düşürmek ve uygulanmalarını imkânsız kılmak için kurulan kumpaslar, başvurulan oyunlar Barolar Başkanı Feyzioğlu’nun Saray’a davet edilmek için Sayın Erdoğan’ın yargı reformu yapacağını, yargının bağımsız ve yargıçların her türlü müdahaleden münezzeh bir konuma getirileceğini büyük bir coşkuyla anlattığı günlere denk gelmesi son derece hazindir. Bu örnekler Türkiye’de tek adam yönetimi devam ettiği sürece keyfiliğin ve adaletsizliğin de devam devam edeceğini gösteriyor. Siyasi iktidar HDP yöneticilerini, haksız, adaletsiz ve kanunsuz şekilde tutuklatarak uzun süre özgürlüklerinden yoksun bırakabilir. Onlara ve ailelerine büyük acılar yaşatabilir. Ama sonuçta en büyük kayba uğrayacak olan Türkiye’dir. 2004-2005 yılları boyunca AB parlamentosunda bütün parmaklar Türkiye için kalkıyordu. Avrupa Konseyi Parlamenterler meclisinde Türkiye delegeleri büyük itibar görmekteydi. Bu tarihlerde Türk parlamenterlerin pek çok kez başkan yardımcısı bir kez de başkan seçildikleri biliniyor. Bugün Avrupa parlamentosunda ve Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nde en çok eleştirilen Türkiye’dir. Türkiye’nin AİHM kararlarına karşı olumsuz tavır alması konseyden atılmasını gündeme getirebilir. Son yıllarda AB’nin Türkiye ilerleme raporlarında yinelediği ağır eleştirilerin bu kez itibar kırıcı ifadelere dönüşmesi kuvvetle muhtemeldir.
Türkiye’de yargı bağımsız değildir
Yargıya yapılan açık ve kapalı müdahaleler, AYM ve AİHM kararlarının bile yok sayıldığı, çoğu kez bu kararların uygulanmadığı, kimi zaman da boşa düşürülerek uygulanamaz duruma getirildiği bugünkü Türkiye’de artık yargının bağımsız olduğunu söylemek olanaksızdır. Her kademedeki yargı organlarının yürütmenin eğilim ve istemlerine bakarak karar aldıkları yalnız Türkiye’de değil, tüm dünyada bilinen bir gerçektir. Türkiye’nin AB’ye katılmak için başlatılan üyelik müzakerelerinin dondurulmasının önde gelen nedeni yargının bağımsız olmamasıdır. Batı Avrupa’dan gelecek yatırımcı ve sermayenin son zamanlarda Türkiye’den uzaklaşmasının nedeni de sermayeye güven vermeyen güdümlü yargıdır. Yargının denetimini reddeden yürütmenin keyfi davranışları ve parasal hareketlere kural dışı müdahalesi de yatırımcıyı kaçırmaktadır.
Saygın ve gelişmiş bir ülke olmanın çaresi ileri bir demokrasidir
Türkiye kuvvetler ayırımını fiilen benimseyerek uygulamaya koymadan, yönetimin şeffaf ve denetlenebilir olmasını sağlanmadan, özerk organların hiçbir müdahaleye maruz kalmadan özgürce görev yapabilecekleri bir ortamı oluşturulmadan, vatandaşların tümünün eşit ve adil muamele gördüğü, korkusuz yaşadığı, çoğulcu, katılımcı, insan haklarına saygılı, çok kültürlü, kuvvetler ayrılığına dayalı hukukun üstünlüğüne bağlı ileri bir demokrasiyi kurup işletmeden ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmasını evrensel boyuta çıkarması mümkün olmadığı gibi, uluslararası alanda da güvenilir bir ülke olarak itibar görmesi olanaksızdır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
12.01.2021
2.09.2020
8.07.2020
18.06.2020
1.05.2020
3.01.2020
2.02.2019
25.09.2019
2.05.2019
3.02.2019