Ümit KARDAŞ
Ülke yine şiddetin sarmalında. Tek bir kişi ve etrafındaki zümrenin bekası uğruna çoğunlukla genç insanlar hayatlarını kaybetmekte. Kürtler yine olağanüstü yönetim koşullarında yaşatılarak baskılanıyor. Geçici askerî yasak bölgeler, bölge insanını yıldıracak uygulamalar, sokağa çıkma yasakları, insanları yere yatırıp faşistçe söylemlerle aşağılayan zorbaların yarattığı utanç verici sahneler.
Haksız, hukuksuz ve mesnetsiz yere rehin tutulan medya mensupları, askerî operasyonlarla birlikte başlatılan cadı avı operasyonları, paralel paranoyasıyla özgürlüklerin boğulması ve otoriterleşme. Bütün bu vahim politikalar sorumsuz sayılan tek kişiden kaynaklansa ve AKP araçsallaştırılsa da AKP iktidarı siyaseten ve hukuken baş sorumlu olarak ortada. AKP iktidarı dolmuş olan bagajından taşırarak bodoslama gidiyor.
Eşit yurttaşın yaratılamadığı, demokrasi eksikliğinin bireyi ortaya çıkaramadığı, kurmaca bir hukuk düzeni ile yargının adaletten koptuğu 90 yıllık bir dönemin sonunda geldiğimiz nokta nedir? Kutuplaşmış ve çözüm üretmeyen bir siyaset, çok kutuplu bir toplum, gerilim ve şiddet üreten bir kültür. Bu gerilimden beslenen ve dindar kesimin bir bölümünün de katıldığı devlete endeksli, donmuş bir milliyetçilik. Bu kültürel gelenek içinde ve bu şiddet ortamında çoklu- çoğulcu bir felsefeye dayanan, barışı ve özgürlükleri güvence altına alan bir anayasa inşa etmek mümkün mü? Siyasi Partiler Kanunu’ndan Seçim Kanunu’na, Türk Ceza Kanunu’ndan Terörle Mücadele Kanunu’na, Ceza Muhakemesi Kanunu’ndan İnfaz ve Güvenlik Tedbirleri Kanunu’na, Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu’ndan MİT Kanunu’na kadar birçok kanunda mevcut antidemokratik ve meşru hukuka aykırı düzenlemeleri kim değiştirecek? Askerî bürokrasi ve sivil güvenlik bürokrasisi, bir demokraside olması gerektiği şekilde yapısal değişimlere tabi tutulmadı, şeffaflaştırılmadı, aksine iktidarın emrinde daha da gizli hâle getirildi ve denetimiz bırakıldı.
Yargı mekanizması, adil yargılanma görevini yerine getirebilecek yapısal ve zihinsel bir dönüşüme tabi tutulamadığı gibi aksine çökertildi. Eğitim sisteminin analitik ve eleştirel düşünebilen, yaratıcı, özgürlüklere ve farklı kimliklere saygılı, demokrat, tarihine objektif bakabilen ve kültürünü evrenselliğe taşıyabilen insan yetiştirmediği açık. İktidar üstüne vazife olmadığı hâlde dindar nesil yetiştirme peşinde. Bütün bu sorular ve kuşkular ortada dururken bugün içinde bulunduğumuz şiddet ortamı, siyasetin ve medyanın kullandığı savaşı özendirici dil ve üslup barış içinde yaşayabilme umudunu kırmakta.
Türkiye’nin kadim sorunu olan Kürt sorunu, bir anlamda Türk veya Türkleştirme sorunu yukarıda öngördüğümüz değişime ivme kazandıracak önemde. Sorunun dinamiği yapılan hatalar, tekrarlar, iç ve dış dinamiklerin etkisi ile sürekli değişmekte, her anlamda ödenen bedel artmakta. Bu ise insanların yaşamlarına, toplumların huzurlarına ve refahlarına mal olan akıl ve vicdan dışı bir kısırdöngü. Bunun bedelini siyasetçiler, bürokratlar, medya patronları, savaş kışkırtıcısı yazarlar, savaş ve gerilimden yararlananlar değil, sadece günlük yaşam derdine düşmüş insanlar ödemekte.
Peki, toplum bu bedeli hâlâ ödemek istemekte midir? Kesinlikle hayır. Nerede yaşıyor olurlarsa olsunlar, insanlar barış ve huzur içinde, özgürce, insan yerine konarak, hukuk güvenliği altında, yaratıcılıkları ve girişimcilikleri engellenmeden gerçek bir demokraside yaşamak istiyorlar. Peki, siyaset kadroları ve özellikle iktidar bunun farkında mı? Türkiye’de siyaset alanında iktidara aday demokratik bir sol geleneği temsil eden bir parti olmadığı, bu nedenle bu taleplere çözüm üretebilecek bir sol partinin bulunmadığı açık ve Türkiye’nin en büyük açmazı da bu. Bunun karşısında gerçek bir demokrasiyi ve meşru hukuk devletini içselleştirmiş sağ ya da muhafazakâr bir parti geleneği de yok. Milliyetçilik hastalığıyla sakatlanmayan ve İslam dininin milliyetçiliğe değil evrenselliğe yaslandığının bilincinde olan, özgürlükçü demokrasi ve evrensel hukuk bilincine sahip AKP içindeki ve dışındaki dindarların ve sahih sosyal demokratların bu gidişi değiştirmeleri gerekmekte.
www.umitkardas.com
twitter.com/umit_kardas
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.05.2025
11.05.2025
24.04.2025
2.04.2025
28.03.2025
14.03.2025
8.03.2025
27.02.2025
20.02.2025
12.02.2025