Verda ÖZER
MHP ile ittifak konusunun liderler düzeyinde konuşulması gerektiğini söyleyen Erdoğan, “Önüne gelen konuşursa yanlış olur. Partimin içerisinde de zaman zaman bazıları bu meseleye dair konuşuyor. Size ne kardeşim? Bu konuda kimin konuşacağı belli” uyarısında bulundu
Sumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP ile ittifak konusunda “Şu anda gerek MHP’nin gerek ise bizim, özellikle ülkemizin milli ve yerli duruşunda bir ittifakımız var. Bu bizi çok daha farklı, çok daha olumlu yerlere taşıyabilir. Çok aceleci olmamakta fayda var. Bu işi liderler bazında götürmekte fayda var. Bu konuda önüne gelen herkes konuşursa yanlış olur” ifadelerini kullandı.
Afrika gezisini tamamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, gezinin son durağı Tunus dönüşünde uçaktaki gazetecilere gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu ve soruları yanıtladı. İşte açıklamalarından satır başları:
HAKAN ATİLLA’NIN SUÇU OLMADIĞI GÖRÜLDÜ: (ABD’de devam etmekte olan ve sona geldiği söylenen Hakan Atilla davasının başından beri seyrine baktığınızda, olası sonuçlarını değerlendirdiğinizde nasıl bir görüntü ortaya çıkıyor? Bir ceza çıkabileceği ve bankacılık sistemi üzerinde baskı kurulacağı gibi iddialar gündeme getirildi) Sözünü ettiğiniz davada gelinen nokta itibarıyla, Hakan Atilla’nın bir suçu olmadığının bunlar tarafından da görüldüğünü düşünüyorum. Jürinin bunu görmüş vaziyette olduğuna zannediyorum. Fakat buna rağmen jüri, adeta belirsizlik içinde olduğu için karar verme konusunda da zorlanıyor, kararını veremiyor gibi görünüyor. Bizim beklentimiz adaletin yerini bulmasıdır. Şu anda Halk Bankası, Genel Müdür Yardımcılarının oradaki durumunu yakından takip ediyor; avukatlar işi yakından takip ediyorlar. Zannediyorum ki Hakan Atilla ile ilgili süreç, bankamızın beklediği istikamette tecelli edecektir. Tabii ki Hakan Atilla’nın ABD’ye 7. girişinde tutuklanması düşündürücüdür. Daha önce ABD’ye 6 kez giriş çıkış yapmış. Bunlarda bir şey olmayıp, yedincisinde tutuklanması tabii ki düşündürücü. Temennimiz, Hakan Atilla’nın bir suçu olmadığının oradaki mahkeme tarafından da anlaşılmasıdır.
KILIÇDAROĞLU BENİM GÜNDEMİMİ BELİRLEYEMEZ: (Kemal Kılıçdaroğlu, ‘Rıza Sarraf ile ilgili görüş ifade etmiyor’ diyerek sizi eleştiriyor. Cevap verecek misiniz?): Kılıçdaroğlu, benim konuşma gündemimi belirleyecek kıratta değil. Biz ne zaman nerede ne konuşacağımızı gayet iyi biliriz. Kılıçdaroğlu kendine baksın. Yanında ne söylediğini bilmeyen o bazı tipler var, gitsin önce onlarla ilgilensin. O haddini, ceddini, kendini, neslini bilmeyen o Konya milletvekili gibi adamlarla ilgilensin. Benim gündemimde Kılıçdaroğlu yok. Ben şu anda Sudan, Çad, Tunus gibi bir ziyaretten geliyorum. Oralarda ne konuştuğumu dinleme fırsatı ve imkanı bulabildiyse, bizim nelerle meşgul olduğumuzu anlamış olmalıdır. Biz uluslararası düzeyde ülkemizi nasıl daha iyi bir noktaya taşıyabileceğimizin, uluslararası konularda Türkiye’nin düşüncesini nasıl yansıtabileceğimizin derdindeyiz. Mesela Türkiye olarak Kudüs meselesini Birleşmiş Milletler’e taşıyabildik mi? Taşıdık. Orada alınan netice ortada mıdır? Ortadadır. Biz bunu yaptık. O ise Esed’in yanına giderken, buradan ne gibi mesaj götürürüm derdinde.
İTTİFAK LİDERLER DÜZEYİNDE KONUŞULMALI: (MHP ile ittifak konusunda bir gelişme var mı?): Şu anda gerek MHP’nin gerek ise bizim, özellikle ülkemizin milli ve yerli duruşunda bir ittifakımız var. Ak Parti olarak biz milli ve yerli bir duruş ortaya koyuyoruz. MHP’de milli ve yerli bir duruş gösteriyor. Ülkemizin aydınlık geleceği için ortak söylem geliştirmiş durumdayız. Bu bizi çok daha farklı, çok daha olumlu yerlere taşıyabilir. Çok aceleci olmamakta fayda var. Bu işi liderler bazında götürmekte fayda var. Bu konuda önüne gelen herkes konuşursa yanlış olur. Her önüne gelen bu konuda konuşmaması lazım. Benim partim de buna dahildir. Partimin içerisinde de zaman zaman bazıları çıkıyor, bu meseleye dair konuşuyor. Size ne kardeşim? Siz niye konuşuyorsunuz? Bu konuda kimlerin konuşacağı bellidir. Bu sürece limon sıkma gibi bir yanlışı hiç kimse yapmamalı. Bizim terörle mücadelede, ülkemizin geleceğine yönelik atacağımız adımlarda, şu anda bir kararlılığımız var. Biz bugün Şırnak ve Hakkari’ye gittiğimizde, iki sene üç sene önceki durumla karşılaşmayıp, on binlere hitap etme fırsatı bulabilmişsek, taşlar yerine oturmaya başlamış demektir. (CHP Genel Başkanı’nın eski danışmanının (Fatih Gürsul) FETÖ bağlantısından dolayı 10 yıl ceza almasını nasıl değerlendiriyorsunuz?) Hayırlı olsun.
‘S-400 KREDİ ANLAŞMASI İMZALANACAK’
Özel sektör enerjide ciddi yatırımlar üstlenmeye hazırlanıyor. HES’lerde, güneş enerjisinde bunu görüyoruz. Nükleeri söylemiyorum. Şu anda Rusya ile işi gayet iyi bir noktaya getirdik. Savunma sanayinde S-400’lerle ilgili adımı attık. Kredi anlaşması ile ilgili olarak bu cuma (bugün) Ankara’ya gelecekler ve kredi ile ilgili imzalar atılacak. İlk defa şöyle bir adım atılacak. Biz krediyi dolar üzerinden borçlanmayacağız, ruble üzerinden borçlanacağız. Hazinenin borçlanmasından daha ucuza bir borçlanma olacak. Bu dolar bazında yüzde 3’e tekabül ediyor. Bize çok ciddi imkanlar sağlayan bir adım olacak. Temenni ederim ki diğer ülkelerle de yerli ve milli paralarla borçlanmalar yapılsın.
BU ŞARKIYI UNUTMAYIN: (Afrin’e müdahale etme ihtimalimizden bahsediliyordu. Son günlerde Rusya’nın bu bölgeden PYD ve YPG’yi çıkaracağı ve burayı Şam rejimine devredeceği gibi iddialar dolaşıyor. Bu iddialar doğru mu? Önümüzdeki dönemde Şam ile YPG’ye karşı bir mücadele söz konusu olabilir mi? Esad’ın “PYD vatan hainidir” diye bir açıklaması da olmuştu.) Rusya Afrin’den daha önce çekileceğini söyledi. YPG ve PYD ile ilgili olarak bizim orada bir terör koridoruna müsaade etmemiz mümkün değil. Eğer biz Afrin’i bunlara bırakacak olursak, bu YPG’nin terör koridorunun batı kısmını kontrol altına alması anlamına gelir. Biz gerekli görüşmeleri gerekli mercilerle yürütüyoruz. Gerekli zamanda gerekli adımlar atılır. Bir gece ansızın gereği yapılır. Bu şarkıyı unutmamaları lazım.
‘2018’e güçlü giriş yapacağız’
Biz 2017 yılını yıl boyu itibarıyla öyle zannediyorum ki inşallah 7’nin üzerinde bir büyüme ile tamamlayacağız. Bu vesile ile 2018’e güçlü bir giriş yapmış olacağız. Şu anda açıklamış olduğumuz 2018’e yönelik yol haritalarında daha hassas bir süreci ele alacağız. “Olmazsa olmaz” diyebileceğim yatırımlar var ise bunları milli bütçeden halletme yoluna gideceğiz. Bir diğer konu faiz politikasını hükümetimizle oturup konuşup tekrar gözden geçirmemiz gerekiyor. Faiz politikamızı bu anlayışla sürdürmek bizim ekonomi konusundaki geleceğimizi olumlu etkilemez. Özel sektörün yatırım yapmasını istiyorsak, özel sektörün yatırım faizinde kredi faizinde onları yokuşa sürmeyecek adımlar atmamız lazım. Politikaları gözden geçireceğiz. Ekonomide faiz başlığı büyük önem taşıyor. Değerlendirmesini yapacağız. Kamu harcamalarında tasarruf noktasında çok ciddi tasarruflar var, buna aynı şekilde devam edeceğiz. İnanıyorum 2018 yılı çok daha başarılı bir yıl olacak.
Yavru aslanlar Gaziantep’e
(Afrika ziyaretiniz esnasında size üç aslan yavrusu hediye edildi. Bunların akıbeti ne olacak?) İkisi birer yaşında. Biri dişi biri erkek. Üçüncüsü de sekiz aylık. Bir an için torunlarım ister mi acaba diye düşündüm. Berat Bey’e bir sor bakalım dedim. Torun önce hayır diyordu, sonra getirin falan demeye başladı. Ama Berat Bey de haklı olarak bunun tehlikeli olabileceğini söyledi. Neticede aslanlar, Gaziantep’e gönderilecek. Gaziantep Belediye Başkanlığı’nın çok büyük bir hayvanat bahçesi var. Belediye Başkanımız Fatma Hanım’ı aradım söyledim, bilahare haber gönderdi bize, çok da iddialı konuştu; “Ben elemanlarımı göndereyim. Direkt oradan alsınlar. Gaziantep’e getirsinler” dedi. İnşallah üç aslan Gaziantep’in hayvanat bahçesinde yerlerini alacak. Ayrıca ceylanlar da var, ceylanlar bize gelecek.
'TUNUS'LA YAKIN İŞ BİRLİĞİMİZ VAR'
Cumhurbaşkanı sıfatıyla Tunus’a ilk ziyaretin gerçekleştiğini söyleyen Erdoğan, Yasemin Devrimi’nden bu yana Tunus’un barış, istikrar ve kalkınması için yakın iş birliği içinde olunduğunu ifade etti.
Tunus’ta FETÖ faaliyetlerinin durdurulması, okullarının kapatılması konusunda önemli mesafeler alındığını vurgulayan Erdoğan, “Sudan ve Çad’daki kadar hızlı mesafe katettiğimizi söyleyemem. Ama mesafe almaya yönelik çalışmalar, Tunus’ta da devam ediyor. Vize serbestisi, karşılıklı ziyaretleri artırıyor. Savunma sanayi alanında her iki tarafın bakanları bir araya gelerek, ne gibi adımlar atılabileceğini görüştüler” dedi.
Tunus’ta Yunus Emre Kültür Merkezi açılacağını, Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği toplantısının ikincisinin şubatta Türkiye’de yapılacağını belirten Erdoğan, “Ele aldığımız konular burada da takip edilecek. TİKA, Zeytune Camii’nin restorasyonu için bir çalışma başlattı. İslam mimarisinin zirve eserlerinden biri olan bu caminin restorasyonu bizim için bir iftihar kaynağı olacaktır... Tunus’un Libya’dan kaynaklanan ciddi sıkıntıları var. Burada ortak ne gibi çalışmalar yapabileceğimizi görüştük. Tunus ile çok köklü tarihi ilişkilerimiz var, tüm kesimlerle yapıcı bir ilişki içerisinde olduk” dedi
REFORME EDİLMELİ
(Kudüs ile ilgili gelişmelerden sonra, İsrail ve ABD’nin İslam ülkelerini pek de kaale almadığını gösterdi. BM sürecinde çok güzel neticeler alındı. İslam ülkelerinde birliktelik daha fazla olur mu? İslam İşbirliği Teşkilatı’nın (İİT) geleceğini bundan sonra nasıl görüyorsunuz?): Kudüs meselesinde İİT olarak İstanbul’da 13 Aralık’ta düzenlediğimiz olağanüstü zirveye temsil bakımından çok daha üst düzeyde katılım pekala mümkün olabilirdi. Arap Ligi’ndeki bazı ülkelerin sanki işi ucundan tutuyormuş gibi yapmakla yetinmeleri bizi üzmüştür. Ama İslam ülkelerinin geneline baktığımızda 13 Aralık’taki zirveye katılım yine de oldukça iyiydi. Lider düzeyinde katılanlara ilaveten, zirveye meclis başkanları, dışişleri bakanları seviyesinde katılanlar da olmuştur. Sayısal olarak 50’ye yakın katılım söz konusu olmuştur. Mesela Suudi Arabistan, zirveye İslam İşleri Bakanı seviyesinde katılmıştır. Bu elbette önemli. Ama daha üst düzeyde bir temsil daha da iyi olabilirdi. Önemli olan o zirvede netice alınmış olmasıdır. Alınan netice belki de herkesin başını iki elinin arasına alıp düşünmesini sağlayacaktır. Bu iş, belki çok daha farklı bir yere gidecektir. Mesela, İİT’nin reforme edilmesine gidebilir. Çünkü İİT’nin kuruluşu Kudüs’e dayalıdır, Kudüs içindir. Bu teşkilat işlevini çok daha güçlü bir şekilde yerine getirmelidir. İİT, Birleşmiş Milletler nezdinde ağırlığını koyabilecek güçte olmalıdır. Biliyorsunuz, dünyada bağımsızlar bloku var. İstanbul’daki zirveye, sağ olsunlar onlar da katıldılar. Fire vermiş olsalar da duyarlı davrandılar. AB içinde de ufak bir fire oldu; ama süreci desteklediler. Şimdi Kudüs konusunda daha fazla mesafe alabilmek için hem düşünmemiz, hem düşündürtmemiz gerekiyor. Kendi düşünce kuruluşlarımıza bazı çalışmalar yaptırmamız; bu çalışmalarla neler yapabileceğimiz üzerinde durmamız da önem taşıyor.
AKTİF HALE GELMELİ: (İİT, hızlı hareket edemeyen hantal bir yapı. Bunun dışında, içerisinde belirli ülkelerin yer alacağı, daha dar ölçekli farklı bir yapılanmaya gidilebilir mi?): Olaya böyle bakarsak yanılırız. Dar çerçevede yaklaşırsak, işin ucunu kaçırabiliriz. Mesela Endonezya, nüfusu itibarıyla en büyük ülke. Böylesine önemli bir ülke elbette bir kenara bırakılamaz. İİT bünyesindeki her ülke farklı nedenlerle önemli. Yapılması gereken, İİT’nın daha aktif hale gelmesi için hep birlikte kafa yormaktır. İİT ve alt kuruluşları, adeta birilerine maaş verme aracı gibi görülmemeli. Üyelerin aidatlarını ödemelerinin sağlanmasından kadroların iyileştirilmesine varana dek gerekli iyileştirmeleri yapmak suretiyle, İİT uluslararası ağırlığı olan aktif bir teşkilata dönüştürülmeli.
SÜNNİ-Şİİ AYRIMCILIĞININ İÇİNDE YER ALMAYIZ: (Batı basınında sizin Müslüman dünyanın liderliğini yaptığınızdan söz eden yazılarda, size ilişkin ‘Sünni Müslümanların lideri’ tarzında bir niteleme kullanılıyor. Bununla ilgili yorumunuz var mı?) Olaya Sünnilik ve liderlik konusundan öte bakmak lazım. Biz, Sünni veya Şii tarzında bir ayrımcılığın içerisinde yer almayız. Bu fakirin bir ifadesi vardır: “Bizim Sünnilik diye bir dinimiz yok, Şiilik diye bir dinimiz yok. Tek dinimiz var o da İslam’dır.” İslam ne diyorsa, biz onu yapmakla mükellefiz. Zaten bizi ‘Sünni’, ‘Şii’ diye diye böldüler. Bu tür oyunlara gelmemek için azami derecede dikkatli olmak lazım.
Yazarlar
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.04.2021
28.11.2019
22.10.2019
20.06.2019
8.06.2019
5.06.2019
1.06.2019
29.05.2019
26.05.2019