Yaşar YAKIŞ
Birkaç yıl boyunca Türkiye ekonomisinin en üst düzeyindeki yetkilisi olan Ali Babacan, iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) üyeliğinden parti yönetimi ile “derin farklılıkları” yüzünden istifa etti. Babacan, bu makalenin yazarı ile birlikte partinin 72 kurucu üyesinden biriydi.
AKP yönetiminin ilk aşamalarında, Babacan ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı, ardından Dışişleri Bakanı ve Avrupa Birliği ile Baş Müzakereci ve Başbakan Yardımcısı olarak görev yaptı.
O zamanlar Başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan ile ekonomi yönetimi ile ilgili çeşitli konuda anlaşmazlıklar yaşamışlardı. Bunlardan biri, düşük faiz oranları – veya sıfır faiz - kısmen İslam'daki faiz yasağı nedeniyle Erdoğan için neredeyse bir erdem meselesiydi. Bu anlayışın kökeni 14 yüzyıldan daha öncesine, Hz. Muhammet’in, yüksek faiz oranlarıyla fakir Medine (Yathrib) halkının Yahudi tüccarlar tarafından sömürülmesine itiraz etmesine dayanıyor.
Parlak eğitim geçmişi ve bakan olarak çok başarılı performansı ile Babacan, ekonomiyi dini ilkelerden ziyade ekonominin kendi kurallarına göre yönetmeyi tercih etti.
Babacan’ın istifası tesadüf olarak, Erdoğan’ın faiz oranlarıyla ilgili anlaşmazlık yüzünden Merkez Bankası Başkanı’nı görevden almasından iki gün sonraya denk geldi.
AKP’nin ilk yıllarındaki ekonomik performansta yadsınamaz bir rol oynadı. Bu performans nedeniyle uluslararası finans camiasının takdir ve güvenini kazandı.
Yeni bir siyasi parti kurma niyetiyle ilgili söylentiler aylardır sürüyordu, ancak, muhtemelen seçimlerin sonuçlarını etkilemeyi hedeflediği yönündeki eleştirilerden kaçınmak amacıyla 31 Mart seçimlerinden önce bu yönde bir açıklama gelmedi.
Şimdi, AKP’nin İstanbul ve de diğer metropollerdeki büyük seçim yenilgisinden sonra Türkiye farklı bir siyasi döneme girmeye başlarken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan bir randevu istedi ve siyaset ve görgü kurallarına tam bir uygunlukla istifasını sundu. Böylece bir siyasi partiden medya yoluyla suçlamalar ve karalamalar olmaksızın ayrılmaya iyi bir örnek verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yeni bir parti kuracağını teyit etmeden AKP'den ayrılacağını açıkladı.
Babacan’ın Türkiye’nin günlük siyasetindeki bölünmelerde yer almakta karasızlığıyla bilinen, Türkiye Cumhuriyeti’nin eski Cumhurbaşkanı olan Abdullah Gül’ün tam desteğini aldığı biliniyor.
Her politikacı gibi, Babacan da pratikte zorluklarla karşılaşabilir, çünkü tanımı gereği siyaset bilinmeyenlerle doludur. Bununla birlikte, şu ana kadar hiçbir yanlışlığın bağdaştırılmadığı bir politikacı olagelmiştir.
Tekrarlanan İstanbul seçimi yenilgisi AKP’nin siyasi yaşamında kritik bir kırılma noktası olarak addedilirse, Babacan’ın istifası da ikinci sayılabilir. Türkiye ve yurtdışındaki iş çevrelerinin, Türkiye ekonomisinin kırılganlığı konusunda endişelenmeye devam ettiği düşünüldüğünde, Türkiye’ye ilgi duyan birçok yerli ve yabancı aktör Babacan’ı destekleyebilir. Bu, Türkiye'de birkaç paradigmayı değiştirebilir.
Siyasi bir parti kurma niyetini ilan eden önemli bir siyasi figür olarak Ahmet Davutoğlu da var. Davutoğlu da, Dışişleri Bakanlığı ve Başbakanlık görevlerinde bulunmuştu. Erdoğan'ın bu iki eski yakın arkadaşı, Türkiye'de farklı çevrelere hitap ediyorlar. Babacan, Türkiye ekonomisini yeniden yoluna girdiğini ve kurallarına göre yönetildiğini görmek isteyenlerin beklentilerini karşılıyor.
Davutoğlu'nun potansiyel taraftarları, temel olarak, kendi fikirlerine göre kargaşa içinde olan İslam dünyasının liderliğini üstlenecek olan güçlü bir Türkiye'yi hayal eden seçmenlerden oluşuyor. Türkiye'de pek çok kişi, Davutoğlu'nun, ülkelerinin Orta Doğu krizinin hemen her bölümünde ve başka yerlerde birbiri ardına yaptığı hatalardan sorumlu olduğuna inanıyor. Kendisi ise suçu Erdoğan'a yıkarak ve sadece patronu Erdoğan'ın söylediklerini yaptığını iddia ediyor.
Özetle, Babacan’ın ve Davutoğlu’nun birbirlerinin oylarını çalması pek mümkün olmamakla birlikte, muhalefet ne kadar parçalanırsa, mecliste temsil edilmeleri için Türk seçim yasalarınca ulaşmaları gereken yüzde 10 barajına ulaşma şansları da o kadar az olacaktır.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.04.2020
3.04.2020
29.03.2020
6.03.2020
28.02.2020
23.02.2020
16.02.2020
9.02.2020
26.01.2020
13.01.2020