Yıldıray OĞUR
27 Mayıs’tan sonrası gazetelerin manşetlerini “sabık” Başvekil Adnan Menderes’in Başbakanlık ofisindeki kasasının resimleri süslüyordu. “Menderes’in kasası: Yolsuzluk evrakı ve vesikalarla dolu” manşetli bir haberin spotunda ise şöyle yazıyor: Ayrıca kasada Susan Sözen’in (devrin ünlü bir romancısı) resimleri ile kadın çamaşırları da ele geçti…
10 yıllık Menderes iktidarı pürü pak bir iktidar değildi. Yolsuzluk iddiaları yüksek sesle konuşuluyordu. Menderes’in kaçamakları da meşhurdu. Çok muhtemeldir ki o devirde bir ODA TV olsaydı Menderes’in Ayhan Aydan’la kasetleri internete de sızdırılırdı.
Meşruiyet kelimesinin öz Türkçe’ye yasallık olarak çevrildiği bir ülkeyiz. Halbuki aynı kökten gelen bu iki kavram (Legitimite-Legalite) arasındaki mücadele Batı siyasal düşüncesinin de temellerinden biri. İktidarın gücünün kaynağı nedir sorusu demokrasinin girişidir. İslam ve genelde doğu siyaset düşüncesiyle Batı siyasal düşüncesi arasındaki temel fark da tam burada ortaya çıkar.
Bizde bir iktidarda aranan ilk vasıf meşruiyet değildir. Yani mesele iktidarın “kahr-u galebe” yoluyla kurulup kurulmaması değildir, “zulm ile abad” olup olmamasıdır. Yani adaletle hükmederse Timur’a da itaat edilir. O yüzden geniş kitlelerin gözünde “kardeş kavgasını bitirdiği için” Evren popüler bir nefret figürü haline gelmedi. Askerî vesayet o yüzden uzun süre sorgulanmadı, MGK’lardaki o oturma düzenini uzun yıllar kimse pek dert etmedi. 31 yıldır darbecilerin yaptığı anayasayla yaşamak kimseye daral getirmedi.
Ülkenin daha Batılı solcuları, liberalleri içinse yasallık her zaman meşruiyetten daha değerli ve gözetilen olageldi. O yüzden 12 Eylül darbesinin mağdurları bile Özal’dan o darbecilerin yaptığı “Anayasa’yı bir kere delmekle bir şey olmaz” dediği için nefret etmekte bir tutarsızlık görmediler.
İşte bütün bu siyasal gelenek içinden gelip yolsuzluk nereden, hangi zamanlamayla gelirse gelsin mühim değil, haticeye değil neticeye bakarım diyenlere laf anlatmak zor. Yolsuzluk öyle bir mesele ki o dosyaları iki MOSSAD ajanı canlı yayında zarf içinde Acun’a uzatsa kimse gerisini sormaz.
DiPietroları hatırlatanlara, eh ama o ne Opus Dei’ye bağlıydı ne de temiz elleri Vatikan’la hükümet arasındaki kavga kızışınca başlattı deyip analojinin gözünü çıkarmanın da faydası yok.
O yüzden yolsuzluk dosyalarından fışkıran küçük adamların mide bulandıran maceraları, bakan babaların kendilerini rezil eden evlat düşkünlüklerini görünce “amalar” maşerî vicdanda iyice hükümsüz kalıyor. İktidarın yapacağı tek şey buna karşı 'ama'sız vaziyet almaktır. Yolsuzlukları, erdemli idareciler de modern demokrasiler de engelleyemedi. Mandela’nın ülkesinde de, muhteşem demokratik Fransa’da da bitmedi, bitmiyor.
Hepsi doğru da tek bir soru da bütün bu temiz toplum hülyalarını hükümsüz kılmaya yetiyor:
Eğer hükümet dershaneleri kapatmaktan vazgeçseydi yine yolsuzluk dosyaları ortaya çıkar mıydı?
İşte esas baş ağrıtması gereken soru. Bu soruya televizyon ve gazetelerde hâlâ kem küm ederek cevap verilse de sokaktaki herkesin cevabı ortak: Hayır.
Gözlerimizin önünde AK Parti ile cemaat kavga etti. Kavganın kızıştığı bir yerde de polisler ve savcılar 2008’de yapılmış bir ihbarın 2012’de başlayan ve altı ay önce ellerinde neredeyse hazır olan, dört ay önce Twitter’dan gazetecilik kılığındaki şantajlarla ucundan gösterilen yolsuzluk dosyasını kutusundan çıkarıverdi. Bütün Türkiye, dünya gördü bunu.
Ne tesadüftür ki aynı anda etrafa cerahat boşalırcasına seks kasetleri, fotoğraflar dökülüverdi. (Neşe Düzel’in, Mehmet Altan’ın Taraf gazetesinin emniyete yakın Ankara temsilcisi eski yazarlarının hepsini itham eden utanç verici yazılarla operasyona katıldı, birini “tecavüzcü” bile ilan etti. Taraf’ın ve kaset yayınlarından anlaşılan Emniyet’in yeni çözüm ortağı ODATV’ye o yazarın adı sızdırıldı. Arkadaşımız köşesinde sabıka kaydını yayınlamak zorunda kaldı.)
Bu rezalete bakıp hâlâ sadece büyük temizlik görenler için gözlük numarası henüz üretilmedi. Devlet içindeki devlet ise Braille alfabesiyle dokunarak bile hissedilebilecek bir şeffaflıkta, tam önümüzde duruyor.
Peki onunla ne yapacağız? Paralel devletin nimetlerinden biraz da biz ölelim deyip yararlanmanın peşine düşenlere, “Egemenler kapışıyor, yesinler birbirini"ci solcu nihilist fırsatçılığa, "Edirne’yi Erdoğan alacağına Bulgar alsın" diye sinir krizinin eşiğindeki öfkeli laik demokratlara, haram helal bilen savcılarımız, polislerimiz "beyaz atlarına binip geldiler"ci cemaat medyasına bu soruyu sordukça “Ee siz değil miydiniz bu cemaati destekleyen, bu savcıları öven” deyip intikam şarkılarıyla yollarına devam etmekteler.
Evet, istihbarat doğru. Siyaset üzerindeki askerî vesayete karşı, darbe girişimlerine karşı cemaatin, cemaate yakın polislerin savcıların yanında durduk. Perinçekçi savcıların, polislerin de yanında dururduk. Keşke, 12 Eylül’den önce devlet içinde de cemaatçiler olsa da mesela Bayrak Harekat Planı hazırlanırken Evren’i ve "beşibiryerde"yi görüntülese, seslerini kayda alsa diye yazıları da benimdir, arşivlerime gösterdiğiniz yakın ilgiye teşekkürler.
Eee, yani? Askerî vesayete karşı işini yapan savcıların polislerin yanında, şimdi de biri yıkıldı derken aynı vesayet koltuklarına kurulan oturan polis-yargı vesayetine karşı meşru siyasal iktidarın (tabii ki yolsuz siyasetçilerin değil) yanında olmanın nesi tuhaf. Önce askerî vesayetin sonra da polis vesayetinin yanında duranların büyük tutarlılığının yanında biraz tuhaf, kabul.
Velev ki biz yanılmış olalım, şimdi her şey ortada buyurun siz tutarlı olun, verin biraz da biz ölelim demeyin, oley çekmeyi bırakın. Bizimki kullanışlı aptallıksa sizinki, gözü açık bir ahlaksızlık oluyor, bilmem fakında mısınız?
Herkes şunun farkında mı; Diyelim bütün AK Partili vekillerin dosyası, çıkmadıysa kaseti, evlatlarının çıplak fotoları bulundu, servis edildi. Kimse de buna ses etmedi. Hasan Cemal komutasındaki linç orduları bu iktidarı Somali'ye kadar kovaladı. Yeni gelen hükümeti Zekeriya Öz kursa 20. gününde ilk işi bu yeni vesayetle hesaplaşmak olacaktır. Eli mahkûm. Bu durum normal bir demokratik düzende sürdürülebilir değildir çünkü, sürekli çatışma ve gerilim kaynağıdır, bilmem farkında mısınız?
Askerî vesayetin koltuklarına özenenlere, bunu bu kez “hayır”, “Allah rızası ve hatırı” için kullanacaklarını söyleyenlere askerlerin de İskeletor’un yaşasın kötülük diye bağıran adamları olmadığını, onların da laik ve çağdaş “hayırlar” için o silahı siyasetin kafasına dayadıklarını hatırlatalım.
Bir de şunu: Bugün Menderes deyince kimsenin aklına yolsuzluklar gelmiyor, o gün gazetelere düşse seçmenlerinin oylarını etkileyecek Ayhan Aydan’la aşkı ise televizyonda izlenen popüler bir dizi artık.
Kaderin bir cilvesi. "Beraber yürüdük biz bu yollarda" şarkısını meşhur eden Ebru Gündeş’in adının da çokça anıldığı bu kırılmadan sonra artık yeni bir şarkı çalıyor fonda: Yaralı, tepeden tırnağa herkes yaralı...

Yazarlar
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları

































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.12.2025
23.12.2025
17.12.2025
15.12.2025
10.12.2025
9.12.2025
6.12.2025
3.12.2025
1.12.2025
24.11.2025