Yıldıray OĞUR
29 Ekim 2016 Cumartesi günü yayınlanan 675 sayılı KHK’da Adalet Bakanlığı ve bağlı kuruluşlardan işten çıkarılan 2534 kişiden biriydi Abdülkadir Tuncay.
İsmini duymamış olmanız gayet normal. Çünkü bugüne kadar adı Resmi Gazete dışında hiçbir gazetede çıkmamış.
1978 Batman doğumlu. Ev hanımı olan eşi ve biri 7, diğeri 10 yaşında iki çocuğuyla birlikte Batman’da yaşıyorlar.
Abdülkadir Tuncay, 1995 yılında Batman Ticaret Meslek Lisesi’ni bitirdikten sonra, Çorum’da Meslek Yüksek Okulu okumuş. 2001 yılında mezun olmuş.
2006 yılında açılan sınavda hem klavye sınavında hem de sözlüde il birincisi olarak Batman Adliyesi’nde Zabıt Katibi olarak işe başlamış.
2011 yılında Açıköğretim’le dışarından Kamu Yönetimi bitirmiş. 2014 yılı Kasım ayında da Batman Adliyesi 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde Yazı İşleri Müdürü olmuş. Son görevi de buydu.
Bütün bu yıllar boyunca Batman Adliyesi’nde birlikte çalıştığı hakim ve savcılar arasında Anayasa Mahkemesi kıdemli raportörleri, İstanbul’daki ağır ceza mahkemelerinde halen görevli hakimler de var.
Hayatında bir kez yurtdışına çıkmış. Annesi ve engelli kız kardeşiyle 2015’de Umre’ye gitmişler.
Umre’nin tam tarihleri; 16/12/2015-30/12/2015. Bu kadar net olarak bilmesinin sebebi hatırlaması değil. Abdülkadir Tuncay’ın elinde 39 yıllık hayat hikayesi, belgeli olarak bulunuyor. Çünkü bundan sonraki hayatını, bu belgelerle kurtarmaya çalışıyor.
90’lı yıllarda Çorum’da yüksek okul okurken Milli Gençlik Vakfı ve Kredi Yurtlar Kurumu’nda kaldığını gösteren belge, Menzil Tarikatı’nın Semerkand dergisine beş yıl abone olduğunun evrakları, Büro-Memur-Sen Sendika’sının Batman Şube’sinin eski başkanı olduğunu gösteren belgeler... Hatta gözaltına alınmadan 8 gün önce ailece gittikleri akraba düğününün kaseti bile elinde...
O düğün kasetine en sonda tekrar döneceğiz. 16 ay öncesine gidelim.
Her şey 15 Temmuz 2016 darbe girişiminden 40 gün sonra 23 Ağustos 2016 günü başlamış. Kapısını çalan polisler 1.5 saat boyunca evi aradıktan sonra onu gözaltına almışlar. 26 Ağustos tarihinde de tutuklanmış. 15 ay tutuklu kaldıktan sonra ancak geçen ay tahliye edilebilmiş.
Peki hakkındaki suçlamalar ve deliller ne?
Doğrudan iddianamesinden okuyalım:
“Batman İl Emniyet Müdürlüğü.. yazısı ekindeki raporda göre şüphelinin Bylock kaydı bulunmadığı,
Batman İl Milli Eğitim Müdürlüğü.. cevabi yazısına göre şüphelinin ve çocuklarının FETÖ ve PDY ile bağlantılı eğitim kurumlarında okuduğuna dair bir bilginin bulunmadığı,
FETÖ/PDY ile bağlantılı herhangi bir dernek veya vakıf üyeliğinin tespit edilemediği,
...şüpheliye ait dijital veriler içeriğinde herhangi bir suç unsurunun bulunmadığı,
Şüpheliye ait... Facebook hesabında herhangi bir suç unsurunun bulunmadığı,”
Peki ne bulunmuş? Şimdi de onları okuyalım
“Şüpheli Tuncay’ın Batman İlk Derece Mahkemesi Adli Yargı Adalet Komisyonu’nun 2006 tarihli kararıyla atandığı, komisyonda başkan olarak Ö.K.’nin bulunduğu, açık kaynak bilgilerine göre Ö.K. FETÖ soruşturması kapsamında Ankara’da tutuklandığı,
Şüphelinin Bank Asya hesabı bulunduğu 16-02-2012-25-06-2012 tarihleri arasında... işlemlerin bulunduğu,
Sanık A.K.’nın evinde yapılan arama sonucunda, Muştu Yayınlarına ait Ümit Kesmez tarafında yazılmış Hz. Ayşe ibareli bir kitap bulunduğu, bu kitabında Abdülkadir Tuncay’ın imzasının bulunduğu,”
Ve iddianamede Tuncay’ın FETÖ üyeliğinden tutuklanmasına ve 15 ay hapis yatmasına neden olan delil:
“Şüpheliye ait cüzdanın içerisinde bulunan E76634618A seri numaralı 1 adet ABD doları”
Evet yanlış yazmadım, E serisi 1 Dolar.
İddianamenin sonunda savcı şöyle demiş:
“Kamuoyuna yansıyan birçok haberde de bilindiği üzere ülke genelinde FETÖ PDY mensubu şüphelilere ait ve işyerlerinde yapılan aramalar esnasında 1 dolay şeklinde banknotların bulunduğu, bu 1 Dolarların örgüt mensuplarının FETÖ ile bağlantısını gösteren bir tür işaret olarak kullanıldığının mütaala edildiği”
Ve E serisi bir dolarla FETÖ üyesi olarak tutuklanmış.
İnsanın inanası gelmiyor. O yüzden bütün delillerin bir kere daha üzerinden geçelim isterseniz.
Tuncay’ın evinde, bilgisayarında FETÖ ile ilgili hiçbir delil yok, Bylock yok, herhangi bir FETÖ okulu, kurumu ile kendisinin ya da çocuklarının ilişkisi yok. (Ki olunca ne anlama geliyor onu da anlamak zor.) Aleyhinde bir ihbar, bir istihbarat, bir ifade, hiçbiri yok.
Deliller, 2006 yılında, torpilsiz, klavye sınavında birinci olarak girdiği (onun da tabii ki belgesi elinde) Adliye’de onu işe alan sınav komisyonun başkanının 10 yıl sonra FETÖ’den tutuklanmış olması.
Bu bilgi bile “açık kaynaklardaki bir bilgi” olarak girmiş iddianameye. İşe alınma yılını bir kere daha yazalım: 2006.
İkinci delil; internetten aldığı, adını ve “Haziran 2013” olarak tarihini atarak imzalayıp arkadaşına hediye ettiği dini bir kitabın bir FETÖ yayınevinin kitabı olması ve aynı davada sanık olan mesai arkadaşının evinden çıkması. Tarihe yine dikkat: 2013 Haziran...
Üçüncü delil; 2012 yılında Bank Asya Batman Şubesi’nden alınmış ve 2013 yılı Ağustos’unda iptal edilmiş bir kredi kartı. Tabii ki o tarihte kartı iptal ettirdiğinin de belgesi elinde. Yine tarihlere dikkat 2012, 2013 Ağustos...
Ve bir adet E serisi 1 Dolar. Savcının bahsedilen 1 Doların F serisi olması gerektiğini bilmemesi bir tarafa, bunun tek başına bir delil olmayacağını bilmemeni başka bir tarafa, darbeden 40 gün sonra, sürekli televizyonda bir dolardan bahsedilirken neden biri hala cüzdanında 1 dolar bulundursun ki sorusunu hiç düşünmemiş olması diğer tarafa...
İddianamede Tuncay’ın bu “E serisi 1 doları görevlilerin elinden alarak yırttığı” da aleyhine deliller arasına girmiş. Tuncay savcılık ifadesinde “kendisine komplo düzenlediğini düşünerek 1 Doları yırttığını”, bu sırada polislere tartışan babasının yanına gelen küçük kızının da “bir doları düğünden alıp, oraya koyduğunu” söylediğini anlatmış. Cüzdanından o dolarla birlikte küçük bir tahta çubuk da çıktığı için kızının koymuş olabileceğini düşünmüş. O kargaşa anını daha sonra izlediği arama görüntüleri üzerinden şöyle anlatıyor Tuncay:
“Polis memurları ikametime geldiklerinde kapıyı açtım fakat eşim müsait değil dedim ve 15-20 saniye beklettim. Sonra yanlarında bayan memur da olduğundan -benim de üstümde şort olduğundan- Bana üstümü değiştirmem için izin verdiler, Ben de odaya gidip üstümü değiştirdim. Cüzdanımdaki Dolardan haberdar olsam rahatlıkla imha edecek zamanım ve imkanım vardı. Sonra antreye yanlarına döndüm. Bu kez, kimliğimi istediler. Ben de odadan cüzdanımı getirip içinden nüfus cüzdanımı çıkartmaya çalışırken cüzdanımı da benden alıp ev aramasına başladılar. O andan arama sonuna kadar cüzdan aklıma bile gelmedi, zaten onlarda olduğu için cüzdanı görmedim. Sonra Başkomiser "arama bitti tutanak yazımına geçeceğiz" deyince ben de ikindi namazı kılmak için izin istedim ve namaza geçtim. Ben namazdayken kamera eşliğinde cüzdan aramasına geçiyorlar. CD’de mevcut kamerayı çağırıp cüzdanı aramaya başlıyorlar. Bu arada Batman adliyesinden 22 kişi olmamıza rağmen sadece benim cüzdanımı üstelik kamerayla aramışlar. Bir şey bulunmuyor, Başkomiser “arabayı aramaya geçelim” der demez kamerayı çeken polis doğrudan 1 dolar çıkarıyor ve başkomiser de gayriciddi bir tavırla bana "Abdulkadir bey cüzdaninizda 1 dolar bulundu" diye sesleniyor. Ben de bir doların bana ait olmadığını, onların koyduğunu söyledim. Aramızda tartışma çıktı. Bu esnada kızım gelip "Ben düğünden aldım, babama verdim" dedi. Ben de ona “sen sus” demişim kayıtlarda. Bu arada tartışma devam ederken hemen sol tarafımda yerde bulunan dolar gözüme ilişti. Ben 1 doları almak için eğilir ve elime alıp doğrulduktan sonra 4-5 polis üzerime çullanıp elimdeki doları almak için bana müdahale ettiler. Dolar da bu esnada 4 parçaya ayrılıyor. Şayet yırtma saikiyle eğilseydim doları paramparça ederdim. Savcılık ifademde de bunu anlatmaya çalıştım ancak henüz görüntüleri izlememiş olduğumdan ve savcının benim yırttığım yönündeki ısrarı ile o cinnet anını hatırlamadığım için yırttığımı söyledim. Ancak görüntüleri izledikten sonra benim yırtmadığımı, memurların müdahalesi sonucu yırtılıp 4 parçaya ayrıldığını gördüm.”
İşte en güçlü delili yırtılmış E serisi bir 1 Dolar olan böyle bir dosyayla 39 Yaşında iki çocuk babası Batmanlı genç bir adam 15 ay sessiz sedasız hapiste yattı. Bu delillerle bile 15 ay tutukluluk, bunun münferit bir hata olmadığının artık bir tarz ve zihniyet sorunu olduğunu gösteriyor. Her ilde hatta her savcılıkça farklı uygulamalarla karşı karşıya olduğumuzu da.
Gerçekten bu örgütün aktif yöneticisi, profesyoneli olan insanları tespit etmek, suç delili aramak yerine sıradan insanların bütün hayatlarını belgelemek zorunda kaldıkları bir mensubiyet avcılığının vahim sonuçları bunlar.
Abdülkadir Tuncay, Mart ayındaki duruşmada FETÖ üyeliğinden yargılanmaya devam edecek. Eğer bu davalarda beraat kararı vermekten çekinen adliyelerin standart uygulamalarına maruz kalırsa, üyelikten verilen standart 6 yıl 3 ay hapis cezasını o da alabilir. Ceza almasa bile ailesini geçindirmek için işine ne zaman dönebileceği hala belirsiz. Sesini duyuracak, derdini anlatacak kimse bulamadığı için de bu konuda yazı yazmış gazetecilere mail atıyor. Ben de bu vesileyle öğrenmiş oldum.
Yoksa kimsenin tanımadığı, başına gelenlerle kimsenin ilgilenmediği, bu kadar kritik günlerden geçerken de mağduriyeti kimsenin umurunda olmayan bu ülkenin sıradan bir genç vatandaşı o. Adı Resmi Gazete’de çıkmış olmasına rağmen...
Yazarlar
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.08.2025
9.08.2025
4.08.2025
2.08.2025
28.07.2025
26.07.2025
23.07.2025
19.07.2025
16.07.2025
13.07.2025