Yıldıray OĞUR
ABD Başkanı Trump, Beyaz Saray’da Amerikan ordusunun bayraklarının önünde geçti ve IŞİD’in lideri Ebu Bekir El Bağdadi’nin öldürüldüğünü açıkladı.
Aslında “ öldürüldü” de denemez. Çünkü Türkiye sınırına çok yakın, İdlip’teki bir villada ailesiyle birlikte saklanan Bağdadi, Amerikan timlerinin operasyonu sırasında kaçarken bombalı yeleğinin düğmesine basmış ve intihar etmiş. İmza attığı bu son intihar saldırısının kurbanları ise üç çocuğu olmuş.
IŞİD hakkında uzun uzun konuşmaya gerek yok.
Bütün teknolojik, iletişimsel imkanları, acımasız yöntemlerle birlikte kullanarak bütün dünyada korku salmış, belki dünya terör tarihinin adı en çok duyulmuş, en çok dehşet saçmış terör örgütünden bahsediyoruz.
Ortaya çıktıkları 2013’ten, son kalelerinde yenildikleri 2017’ye kadar dört yılda dünyanın 20 farklı ülkesinde 200’ün üzerinde terör saldırısı düzenlediler.
ABD’de üniversite, gay club, konser salonu bastılar, New York’ta insanların üzerine kamyon sürüp, maratonda bomba patlattılar. Paris’te stadyum çıkışında, rock konserinde, cafelerde, mizah dergisinde, Brüksel’de havaalanı ve metrolarda, Londra’da köprü üstünde, Westminister’da, Manchester’da konser çıkışında, Barcelona’da yaya geçidinde, Tahran’da Humeyni’nin türbesinin önünde, Berlin’de yılbaşı pazarında, Tunus’ta müzede, plajda katliamlar yaptılar.
Irak ve Suriye’den sonra en kanlı, en korkunç, bilançosu en ağır saldırılarının hedefi olan ülke ise Türkiye oldu.
Ankara’da Gar’ın önünde barış mitinginde 107 insanı, Antep’teki düğünde bir çocuğun beline sarılmış bombayla 54 insanı, Atatürk Havaalanı’nda dış hatlarda etrafa ateş açarak 45 kişiyi, 2016 yılbaşında İstanbul boğazında Reina’da eğlenen 39 insanı, Suruç’ta bir kültür merkezinde toplanmış olan gençlerin arasında bomba patlatarak 34 kişiyi, Sultanahmet’te 13 turisti, Diyarbakır’da HDP mitinginde 5 kişiyi, İstiklal Caddesi’nde 4 kişiyi öldürdüler.
Dünyadan ve Türkiye’den yüzlerce kişi sözde Hilafet Devleti’nde yaşamak için IŞİD’e katıldı.
İsveçli sarışın gençler, İngiliz bankacılar, Fransız kızlar, Ruslar, Japonlar radikal selefi fikirlere kapılarak Suriye’de IŞİD cephesinde savaşmaya koştular.
Eskiden Londra’da brokerlik yapan IŞİD cellatları, Göteborglu IŞİD’çi kadın gardiyanlar, davaları için dünyanın başkentlerinde kendilerini patlatan mühendisler, katliam yapan karı-koca çiftler gördük.
Dün Bağdadi’den sonra öldürüldüğü söylenen IŞİD’in sözcüsü Teksas doğumlu bir Yunanlıydı.
Ama bütün bu yaşadıklarımıza rağmen, Bağdadi’nin üç çocuğuna bile acımadan kendini patlatmasından sonra bile Türkiye’de her ideolojiden, her eğitim düzeyinden büyük bir kalabalık benzer tepkiler verdi; “Tiyatro bitti”. “Kendileri yarattı, kendileri yok etti.” “Kullandılar, işleri bitince yok ettiler”.
IŞİD diye bir örgütün hiç var olmadığına inanan insanları IŞİD’in liderinin öldürüldüğüne ikna etmek pek kolay değil.
IŞİD’in emperyalistler tarafından kurulup, kullanılan bir maşa olduğu konusunda, diğer pek çok meselede olmayan büyük bir uzlaşı var Türkiye’de.
Aslında bu konuda her ülkenin kendi komplo teorisi var.
Suriye’ye göre IŞİD’in arkasında Türkiye, Katar ve Suudi Arabistan var. İran’a göre bu örgüt bir ABD, İsrail ve Suudi Arabistan ortak yapımı. ABD’deki Trump yanlıları IŞİD’i aslında bir Müslüman olan Obama’nın kurduğuna inanıyor. Suriyeli muhaliflere göre ise IŞİD muhalefeti itibarsızlaştırmak için Esad ve İran tarafından kurulup, yönetildi. Türkiye’deki solculara ve PKK’ya göre ise IŞİD’in arkasında Türkiye var.
Evet IŞİD, ABD’nin korkunç Irak hapishanelerinde ortaya çıkmış, oradan kaçan teröristler tarafından kurulmuş bir örgüt. Suriye iç savaşında ortaya çıkmalarından sonra en çok Suriyeli muhaliflere, Arap Baharı’nda isyan eden halklara zarar verdiler. Dünyada İslam’ın imajını yerle bir ettiler.
Ama tümdengelim yöntemiyle bu sonuçlardan hareketle IŞİD’in kurgu olduğuna varamayız.
Afganistan’da bitmeyen savaşlardan El Kaide diye bir örgüt ortaya çıktığı gibi, Irak işgali ve Suriye iç savaşından da IŞİD diye bir şey ortaya çıktı. Yüzbinlerce insanın ölümü, İslam’ın tarihte “haricilik” olarak bilinen radikal bir yorumunun terörle tekrar ortaya çıkmasını tetikledi. O kadar kör bir terör uyguladılar ki, Suriye’de El Kaide’yi bile tekfir edip onlarla savaştılar. Batı’da, Türkiye’de binlerce genci internet üzerinden örgütlediler, radikalleştirdiler, canlı bombalar haline getirdiler.
Tabii ki ortaya çıktıktan sonra çeşitli zamanlarda onları kullananlar, büyümelerine göz yumanlar olmuş olabilir, bilmiyoruz.
Ama net bir şekilde bildiğimiz maalesef IŞİD diye bir örgüt vardı. Irak ve Suriye arasında bir devlet kuracak kadar büyüdüler, aralarında eğitimli insanların da olduğu binlerce insan gönüllü olarak onlara katıldı, bu örgüt için canlı bomba oldu ve bütün yaptıklarını da İslam’la ve Kuran’la meşrulaştırdılar.
Ama IŞİD gibi bir yapıyı anlamak için tarih, Orta Doğu siyaseti, Irak ve Suriye’deki aktörler, bölge sosyolojisi ve İslam hakkında bilgi sahibi olmak, bu meselelere kafa yormak gerekiyordu.
Komplo teorileri için ise bunların hiçbirine ihtiyaç yok.
Zaten bu örgüt ve uyguladığı terör, Türkiye’de ve bütün dünyada Müslümanlar açısından öylesine berbat sonuçlar ortaya çıkardı, İslam’a o kadar zarar verdi ki, bu gerçekle yüzleşmek, bunlarla mücadele etmek, nasıl oldu da bu ortaya çıktı sorusuna cevap bulmak yerine komplo teorilerinin arkasına saklanmak tercih edildi.
Zaten Orta Doğu halklarının ezildiği, horlandığı, İslamafobinin yükseldiği, Suriye’de katliamların sürdüğü bir dünyada, IŞİD’i birincil mesele yapmak kimsenin içine sinmedi.
Halbuki gerçeklerden kaçmanın yine kimseye bir faydası olmadı.
Komplo teorileri eliyle yapılan bu inkar yüzünden modern şehirlerde yaşayan eğitimli gençlerin nasıl radikalleştiği, İslam içerisinden bu yorumun nasıl çıkarılabildiği gibi zor sorular cevapsız kaldı, gereken mücadeleler verilemedi.
Sonunda IŞİD sahada yenildi, lideri kendini havaya uçurdu ama bu tehlikeli yorum külliyatı ve terör yöntemleri tecrübesi var olmaya devam ediyor.
Kriz anlarında yeniden ortaya çıkmaması, kendisine başka mecralar, mümbit topraklar bulmaması, başka bağlamlarda kullanılmaması için ortada hiçbir neden yok.
Dünyayı sadece büyük güçlerin aktör olduğu bir oyun alanı gibi görmek, yerel aktörlerin de olabileceğine, kendi başlarına işler yapabileceklerine inanmamak hem bir çeşit oryantalizm hem de hatalı sonuçlara varmaya neden olan fikri bir körlük.
Bazı gerçekler hoşumuza gitmese de gerçektir, onları eğip bükerek anlayamayız. Anlayamazsak da hoşumuza gitmeyen gerçeklere müdahale etme, onları değiştirme şansını kaybederiz. İşte tam da o zaman aktör değil, sadece kurban oluruz.
O gerçekler daha sağlam bir kavrayışla onu anlamaya çalışanlara ait olur.
Bu kötü tecrübeden çıkarılacak en faydalı derslerden biri herhalde bu olurdu...
Yazarlar
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları

































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.12.2025
23.12.2025
17.12.2025
15.12.2025
10.12.2025
9.12.2025
6.12.2025
3.12.2025
1.12.2025
24.11.2025