Yüksel TAŞKIN
Yarın sol eğilimli parti veya partiler iktidara gelselerdi, dış politika konusunda neler yapabilirler, neler yapamazlardı? Bu partilerin benzer soruları sıklıkla sormadıklarını biliyoruz. Bunun iki nedeni var. Birincisi iktidara gelebileceklerine içten içe inanmamalarıdır. Bu inanmama hâli de iktidara gelememelerinde pay sahibi aslında. İkincisi de dış politikayı reel politiğin alanı, daha doğrusu “sağın alanı” olarak görme eğilimleri.
Bir bakıma dış politika da iktisat gibi, sağın icraat yaptığı, solun muhalefet ettiği alanlar olarak içselleştirilmiş. Ne var ki iç ve dış politika ayrımının giderek ortadan kalktığı zamanlar yaşıyoruz. Bunun geriye çevrilmesi de imkânsız.
Daha somut bir durumla örneklersek, Türkiye’nin Ortadoğu’da yaşananlardan etkilenmemesi, kapılarını kapaması mümkün değil. Mesele kapıları nasıl açtığınızda, ne yapıp ne yapmadığınızda düğümleniyor.
Aslında konjonktür solcuların eylem alanlarını genişletiyor. Ortadoğu’da reel politik iflas ettiği için statükoyu savunmak işe yaramıyor. Köktenciler giderek tarih dışı çözümlere kayarak, dayatmacı siyasetlere savrulurken; makul olanı, birlikte yaşama modellerini savunmak adına sol ve demokrat çevrelere çok büyük işler düşüyor.
Bir örnek vereyim: Bugünkü İran’da devlet ve toplum kavgalı. Toplum, hem rejimin değişmesini istiyor hem de Batı’yla kavga etmemek arzusunda. İran’da ılımlı Reformcu Ruhani’nin başkan seçilmesinden sonra bu tabanın dinamiklerini iyi kavradığı, İran’ı Batı’nın gözünde güvenilir bir oyuncu yapmaya gayret ettiği söylenebilir.
Obama da bunun farkında. Tüm eleştirilere rağmen, İran’la işbirliği yapmak gayretinde. Yakın zamanda Netanyahu, ABD Temsilciler Meclisi’nde zehir zemberek bir konuşma yaparak, Demokratları İran’ın oyununa gelmekle itham etti.
Bu dinamikler, İran dış politikasının bir nebze de olsa Batı’ya doğru eksen kayması yaşadığını gösteriyor. Ülkemizdeki sol ve demokrat unsurların bu değişim arzusunu mutlaka desteklemeleri gerekir. Sol ve demokrat çevrelerin avantajı, mezhep ve kimlik üstü duruşlar üretebilmelerinde saklıdır.
İran ve Suudi Arabistan rekabetinde, Suudileri ürkütmeme refleksinde olan bir iktidar, statükocu tavra demirlemiştir. Kendi hareket alanını baştan sınırlamıştır. Oysa sol bir iktidar, aktörleri tarihsel bagajlarına göre değerlendirmek zorunda değildir. Siyaseti tarihin yükünden mümkün olduğunca soyutlama esnekliğine sahiptir.
Başka bir ifadeyle söylersek, İran’ı medeniyetler çatışması zaviyesinden okumaz. İran toplumunun dinamiklerine bakmaya gayret eder.
Yakın ve uzak tarihinizin esiri olursanız, Kürt meselesini de statükocu reflekslerle algılarsınız. AK Parti, bu konuda geleneksel kuşkucu duruşu aşamadığı için Suriye muhalefetinin güdük doğmasına neden oldu. Rojava’daki özyönetim arayışına da aynı kuşkuculukla yaklaştı. IŞİD tehdidiyle karşı karşıya kalan Erbil’den gelen yardım talebi de, tarihî bir hata yapılarak, yanıtsız bırakıldı.
Kobane konusunda AK Parti’nin aldığı tutum da ikircikliydi. Oradan gelen göçe kapılarımızı açtık açmasına ama dışarıdan saldırı altında olan kadim bir topluluğa ihtiyaç duyduğu anda destek sunulmamış oldu.
AK Parti, dış politikanın gerektirdiği rasyonel tavır alışlardan giderek uzaklaşıyor. Bin kilometrelik sınırımızın hemen öte tarafındaki kadim halkların varoluş mücadelesine destek vermemek, büyük bir hatadır. Giderek büyüyen ve doldurulmaması ülkemize hasara verecek olan boşluk budur. Sol bu alanı ciddiye almalı ve somut öneriler geliştirmelidir.
Yazarlar
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.04.2024
15.12.2019
26.07.2019
18.12.2017
27.09.2017
19.09.2017
10.08.2017
27.07.2017
10.07.2017
26.06.2017