Yüksel TAŞKIN
Seçimlerin ardından çıkan tablo, uzlaşma zorunluluğunu dayattı. Toplumun hafife alınmaması gereken bir kesimi, AK Parti’nin anayasa yapacak çoğunluğa erişmesini engellemek için stratejik oy kullandı. Bu oyların bir kısmı AK Parti’den HDP’ye akarken, bir kısmı aynı partiden MHP’ye yöneldi.
İşte MHP’lilerin mutlaka dikkate almaları gereken husus budur. Bu partiye AK Parti’den gelen oyların Çözüm Süreci’ne yönelik tepkilerden kaynaklandığını düşünmüyorum. Bu oylar AK Parti’den uzaklaşan milliyetçi muhafazakâr seçmenin başka adres bulamamalarıyla ilişkilidir.
Etkin bir merkez sağ parti olsaydı, aynı oylar oraya da yönelebilirdi. MHP, AK Parti seçmenine daha fazla güven verebilseydi, daha yüksek bir oy kayması yaşanırdı. Bana göre bu konjonktürde MHP’nin aldığı oy önemli bir başarıya işaret etmiyor. MHP’ye açılan kredi de sonsuz değildir.
MHP tıpkı Baykallı CHP gibi, değişememesinin sancılarını yaşıyor. Parti tek bir konuya odaklanmış konu-temelli partilere benziyor. Çözüm Süreci’ni “ihanet, bölünme senaryosu” olarak gören partinin bunun yerine ne konulacağına dair söylediği bir şey yok.
MHP, mevcut durumun devamını mı istiyor? 2002 öncesi durumu mu tercih ediyor? Tüm bu sorulara MHP’nin net bir yanıtı yok. Böyle olunca parti kendisini sürdürülmesi mümkün olmayan bir pozisyona, bir inada kilitliyor.
7,5 milyon oy alan MHP, 6 milyonun üzerinde oy alan HDP’yi meşru görmemeye devam mı edecek? 81 milletvekili alan bir partinin temsil ettiği iradeyi yok saymayı nereye kadar sürdürebilecek. Üstelik bunun pratik olmadığını MHP üst düzey yetkilileri de biliyor.
Bir önceki Meclis’te Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda aynı masada oturulmadı mı? Bu komisyonda MHP, BDP/HDP’lilerle beraber 70’e yakın maddede uzlaşılmasında rol oynamadı mı? Şimdiki Meclis kompozisyonunda HDP’yi ne kadar yok sayabilirsiniz? 81 kişilik bir gurup her yerde karşınıza çıkacaktır.
Elbette MHP’nin bu yanlışta ısrarı, koalisyon tartışmaları sürecinde partiyi zor durumda bırakıyor, sıkıştırıyor. Seçim sonuçları açıklanırken Bahçeli’nin sert bir çıkışı oldu. Zamanlama oldukça yanlıştı. Ardından MHP, HDP’li formüllerde yer almayacağını vurgulamaya devam etti. Bana göre çok ciddi bir taktik yanlışla CHP’yle koalisyona dair olumsuz bir tavır takındı.
Tüm bu acemilikler, taktik yanlışlar, MHP’nin net bir stratejisinin olup olmadığını da sorgulamayı zorunlu kılıyor. Daha koalisyon pazarlıkları resmen başlamadan, CHP seçeneğine dair olumsuz tavır takınmak, acemiliktir. AK Parti’nin elini güçlendirir.
MHP’nin daha önceki DSP, ANAP koalisyonuyla ilgili travmasını aşamadığı anlaşılıyor. Bahçeli’nin, Derviş’in yapısal reformlarının yarattığı sıkıntılar devam ederken erken seçim ısrarında bulunması, Ecevit tarafından önlenmek istenmişti.
Ecevit, Derviş reformlarının meyvelerini toplamadan seçimlere gidilmesini yanlış buluyordu. Sonuçta haklı çıktı ve MHP baraj altına düştü. AK Parti, Derviş reformlarının açtığı alanda uzun bir süre rahatça at koşturdu.
Geçmiş dönemde çok sayıda MHP seçmeni, AK Parti’nin otoriter yönelimlerine haklı olarak tepki gösterdi. MHP seçmenlerinin bir bölümü, özellikle batı illerindekiler, sosyolojik olarak CHP seçmeniyle benzeşiyor. MHP, milliyetçi muhafazakâr oyları tutayım derken bu seçmenlerini uzaklaştırabilir.
MHP’den beklenen, geçmiş dönemde yaşanılan tahribatın düzeltilmesi için sorumluluk almasıdır. Kiminle koalisyon yaparsa yapsın, toplumu rahatlatacak yasal düzenlemeler için ısrarlı olmalıdır. Aksi takdirde tek bir gündeme sıkışmış reaksiyonerlikle, kendisini tarih dışına itebilir. Zira bu toplum Çözüm Süreci’nin kaçınılmazlığını kavramış durumdadır.
Yazarlar
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.04.2024
15.12.2019
26.07.2019
18.12.2017
27.09.2017
19.09.2017
10.08.2017
27.07.2017
10.07.2017
26.06.2017