Yüksel TAŞKIN

Yüksel TAŞKIN
Yüksel TAŞKIN
Tüm Yazıları
AK Parti’nin kaybettikleri
12.09.2015
1943

 AK Parti çevreleri ülkenin yönetilemez hâle gelmesi nedeniyle sürekli kendi dışlarındaki aktörleri hedef tahtasına koyuyorlar. Kendi içlerine bakarak partiye çeki düzen verme cesaretini gösteremiyorlar.

Yaşanan bu inanılmaz akıl tutulması sadece AK Parti’ye değil, tüm ülkeye zarar veriyor maalesef.

AK Partililer, neleri kaybettiklerinin farkındalar mı?

Önce liberalleri kaybettiler. Onları ülke içerisinde ve özellikle Batı’da “demokratikleşme sürecinin vazgeçilmez aktörü” olarak lanse edenler liberallerdi.

Daha sonra Gülen Cemaati’ni kaybettiler. Bu kavgada iki tarafın da hataları vardı ama AK Parti, okul basmalara kadar varan özgüvensiz bir kıyıcılığa savruldu. Bütün Cemaat’i topyekûn karşısına alıp savunmaya itti. Oradaki özeleştiri ihtimalini de dinamitlemiş oldu.

AK Parti, ardından Kürtleri kaybetti. Merkez Sağ’ın Kürtlerin önemli bir gövdesiyle kurduğu temsil ilişkisini hoyratça harcadı. Kürtlerle güçlü bağlar kurarak Türkiye partisi olmayı başaran AK Parti, en önemli ve değerli sosyolojik avantajını bir kalemde harcayıverdi. Harcamaya devam ediyor.

AK Partililer, şiddetten uzak durma geleneklerini kaybettiler. Soğuk Savaş’ta ve sonrasında şiddeti bir yöntem olarak benimsemeyen bu hareketin 2002’de iktidar olmasında bu özelliği son derece belirleyici olmuştu. Toplum kavga, hırçınlık değil, barış ve refah istiyordu. Hâlâ istiyor.

Oysa şimdi AK Parti’ye yakın, lümpen faşizan özellikleri olan guruplar türedi. Beğenmedikleri gazeteleri, yazarları sindirmeye çalışıyorlar.

En trajikomiği de Ülkü Ocakları’nın bir açıklama yaparak, “gazete basan güruhla alakamız yoktur” mesajını vermesi.

AK Parti, iş dünyasını kaybetti. Bir zamanlar onlara büyük kredi açan iş çevreleri zamanla partiyi “ehvenişer” görmeye başladılar. Şimdiyse bir “kurtarıcı yok mu” diye etraflarına bakıyorlar.

Onlar AK Parti’ye karşı açıktan muhalefet yürütemezler. Kurtarıcı beklerler. Ama düşene tekmeyi basmaktan da imtina etmezler. AK Parti iktidardan düştüğünde, “Biz uyarmıştık” başlıklı mülakatlar döşenecekler.

AK Parti, İslamcıların demokratik, çoğulcu bir sistemi taşıyabileceklerine dair bir örnek oluşturma şansını kaybetti. Bugün Ortadoğu’da yaşanan şiddet ortamında İslamcıların güven verici bir model sunamamaları, AK Parti’nin yarattığı hayal kırıklığıyla yakından ilişkilidir.

Toplum mühendisliği hırsıyla kendi inanç ve değerlerini tüm topluma dayatma çılgınlığını seçerek kültürcülüğe saplanan AK Partililerin unutmamaları gereken bir örnek var:

CHP de tek parti döneminde benzer bir yolu tercih etmişti. Bugün CHP parti olarak son derece olumlu söylemler geliştirse de bu partiye dair kuşkusu olanların eli oy vermeye bir türlü varmıyor.

Ama unutulmamalı ki CHP, tek parti olarak bu icraatları gerçekleştirdi. AK Parti’yse çok partili bir sistemde kendi tercihlerini topluma dayatmaya kalkıyor. İşte bu çılgınlıktır.

AK Parti, o kadar farklı toplum kesimini karşısına alıp incitti ki, ileride onlardan oy almayı bırakın selam alması dahi çok zor olacak.

Evet, AK Parti olmasa bile onun tabanı siyasette var olmaya devam edecek. Ama giderek eriyecek bu taban. Toplumun ideolojik bir kutbu olacak. Diğer kesimlerle bağ kuramayacak. Belki bugünkü MHP gibi bir partiye indirgenecek.

Bahsettiğimiz akıl tutulmasının bir an önce sona ermesi ve AK Partililerin bu meseleleri etraflıca tartışabilmeleri mümkün müdür?

Bir iç savaşın eşiğindeyken bile AK Partililerin bağımsız iradelerini ortaya koyamamaları karamsarlığımızı derinleştiriyor.

[email protected]

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar