Ahmet TAŞGETİREN
Bütün zamanlar için anayasa
30.03.2016
1616
"İhtilalciler 12 Eylül anayasasını hazırlarken Cumhurbaşkanı’nın yetkilerini o makama bundan sonra hep genelkurmay başkanları gelir diye düşündüler ve ona göre yetkiler koydular. Şimdi de sivil bir cumhurbaşkanı aynı yetkileri kullanıyor diye şikayet ediliyor.
“Bugün de yeni anayasa yapılırken, başkanlık sistemi formatı oraya hep müspet insanlar gelir düşüncesiyle düzenlenirse, yarın hiç istenmeyen tiplerin seçilmesi durumunda büyük pişmanlık yaşanabilir.”
Bu sözler Başbakan Davutoğlu’na ait. Bahariye Mevlevihanesinde İnsan ve Medeniyet Hareketi’nin düzenlediği “Toplumsal Değişim” Sempozyumunda konuştuktan sonra gerçekleşen kısa süreli buluşmada yaptığı değerlendirmede söyledi bunları.
Sonra da “başkanlık sistemi”ne göre bir anayasa düşündüklerini, ancak denge ve denetleme boyutlarının bu hassasiyetle dikkate alınacağını ifade etti.
Ben de “temel düzenlemeleri bugün ve kendimizin güçlü olduğu dönemlere göre değil, bütün zamanlara göre ve temel insani zaruretler göz önünde bulundurularak yapmak” şeklinde çerçevelenecek bu ana perspektifin önemli olduğunu düşünüyorum. Bir süredir böyle bir hassasiyetin ifadelendirilmesi zaruretini de hissediyorum.
Mesela “Terörün yeniden tanımlanması” söylemi çerçevesinde gündeme gelen “Silahsız terör örgütü” kavramının çerçevesi nasıl çizilecek ve bugün olmasa bile yarın böyle bir tanım kimleri, hangi yapıları kapsayacak?
MGK’nın “Paralel Yapı” ile bağlantılı olarak belirlediği “Legal görünümlü illegal yapı” tanımlamasının da, başka bir iktidar döneminde kimlere karşı kullanılacağı sorusu, endişelere yol açabilir.
Ülkemizde kemalist devlet refleksinin, masum islami oluşumları suç haline getirdiği durumlara çok şahit olunmuştur..
28 Şubat süreci çok geride değildir. O dönemde “Halkı kin ve düşmanlığa teşvik”i cezalandıran 312’nci maddenin maksadını aşan şekilde kullanıldığını, bizzat dönemin Adalet Bakanı Prof. Dr. Hikmet Sami Türk ifade edecektir. Ben de başörtüsü yasağını protesto için çıktığımız Anadolu turunda Malatya’da yaptığım bir konuşma sebebiyle 312’den yargılanmış birisiyim. Hem merhum Erbakan Hoca’nın, hem Tayyip Bey’in, konuşmaları ve okudukları şiir yüzünden “halkı kin ve düşmanlığa teşvik” kapsamına sokuldukları da bir vakıa. Böyle dönemler, bazı yargıçlarımızın “Vur deyince öldür” psikolojisine girebileceği dönemlerdir.
Yine 28 Şubat sürecinde İslam’ı azaltma operasyonu çerçevesinde “Silahsız terör örgütü” kavramının ceza kanununa girmesi gibi öneriler ortada dolaşmaya başlamış, böyle bir düzenlemenin tüm cemaatleri bu kapsama sokabileceği düşüncesiyle islami muhitler buna tepki göstermişler ve o dönemde bu önlenmiştir.
Aklıma, hiçbir dönemde eline silah almamış olan İhvan-ı Müslimin’in, Sisi darbesinin ardından Mısır’da, onun ardından Suudi Arabistan’da ve Körfez ülkelerinde “terörist örgüt” olarak tanımlanması gibi bir şeytaniyet geliyor.
Bir örnek olarak 9 Ocak 1997 tarihinde yani 28 Şubat 1997’den sadece 48 gün önce başta merhum Erbakan ve diğer bakanların imzasıyla çıkan Başbakanlık Kriz Yönetim Merkezi yönetmeliğinde MGK Genel Sekreteri’ne verilen yetkinin daha sonra nasıl kullanıldığına bakmak yeter. Bu yönetmelik 2011’de kaldırılabilmiştir.
Gülen Hareketi’nin girdiği çarpık yolun şu an devlet sorumluluğunu yürüten Ak Parti iktidarını “suç tanımlaması” noktasında ciddi bir zorlukla karşı karşıya bıraktığı bir vakıadır.
Milli Güvenlik Kurulu “Legal görünümlü illegal yapı” tanımlamasını bunun için getirdi ve şu anda davalar “Fethullahçı Terör Örgütü - FETÖ” tanımlaması ile açılıyor. Yargı, bu kapsama girdiğini düşündüğü alanları dava konusu yapıyor, kayyımlar tayin ediyor, gerekirse el koyuyor. Başka bir dönemde bu tanımlamanın kapsama alanı ne olur acaba?
“İnsanı yaşat ki devlet yaşasın!”
Sanırım bu kadim yaklaşımı yeni anayasanın ruhuna en güzel şekilde içirebildiğimiz ölçüde başarılı olacağız.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
9.07.2025
29.06.2025
10.06.2025
5.06.2025
22.05.2025
18.05.2025
13.05.2025