Ahmet TAŞGETİREN
Konu Ak Parti’nin ya da Cumhur İttifakı’nın İstanbul’daki seçim ve propaganda stratejisi. Soru şu: “Acaba hangi güç Ak Parti’nin ya da Cumhur İttifakı’nın seçim-propaganda stratejisini belirledi ve icra ediyor ki, iş bu kadar dökülüyor?”
Dökülmüyor mu?
Herkes kendi aklına sorsun, dökülmüyor mu?
- Bir kere Kürt oylarının en stratejik oy niteliği kazandığı bir ilde Bahçeli’nin “Mitili atma” hamlesi akıl kârı mıydı? Neyse ki ona muhtemelen “Siz fazla görünmeyin İstanbul’da” dendi de mitil falan atılmadı. Ama gene de sıfır görünürlüğün sağlanması da mümkün değil ki. Bahçeli o “beka sorunu” ana teması etrafında görünecek ve yapacağı etkiyi yapacak.
- Ak Parti’nin ana aktörü kim İstanbul seçimlerinde? Bahçeli’yi azalttık, hadi. Cumhurbaşkanı Erdoğan da Enderun Teravihindeki “siyasi hamlesi”nden sonra başat görüntü vermedi. Aday Binali Yıldırım, dolayısıyla ana aktörün o olması, sahneyi onun doldurması lazım değil mi, yooo, Süleyman Soylu Kato dağı bayram namazı ile, “Demirtaş’ın kucağı” söylemi ile, “İmamoğlu’nu VIP’ten geçirmemek”ile başrolde… Hep başrolde… ve hep en sivri söylemlerle… Numan Kurtulmuş“siyasi tevbe” ile başrolde, son olarak Nurettin Canikli Topal Osman’la “Pontus çağrışımı” ile başrolde…
- Ah şu Pontus… Ne işler açtı Ak Parti’nin başına. Çok net bir “Dış güç” olarak bir Yunan gazetesi’nin attığı pası gole çevirme heyecanının, işin sonunda kendi kalesine gol haline geleceğini kimse fark etmedi. Herkes abandı o topa. “Konstantinopolis mi İstanbul mu?”ya kadar vardırıldı iş. Yani bu mantığa göre İstanbul halkı, İmamoğlu kaybetse bile, en az yüzde 49.9’u ona oy vermiş olmakla Konstantinopolis’e-ya da Pontus’a oy vermiş olacaktı. Böyle bir söylemin İstanbul halkını nasıl etkileyeceğini, “Pontus” çağrışımı ile zikredilen Karadeniz kökenlileri hesaba katmama düşüncesi hangi gücün telkini olabilir?
***
- Medya bir başka aktördür seçimlerde her zaman. Şu anın medyası sayısal planda iktidarın etki alanında. “Siyasal ağırlık” noktasında da öyle mi? Herkes biliyor ki ve o cenahın büyük harfle “DEVLET” adına konuşmayı seven köşesi defalarca “Bizim taraf medyası” tanımlamasıyla ilan etti ki “herkes dökülüyor.”Bu dökülme işini hangi güç organize etmiş olabilir ki? O medya diline yalanı dolanı, kesmeyi biçmeyi kim sardırmış olabilir ki? Binali Bey, otursa “Şu bizim medya ne yapıyor?” diye bir sorgulasa, “Men ne direm tamburam ne çaliyr” dese haksız mı? Ama işin içinde o kadar çok aktör var ki, o kime sesini duyuracak?
-Öyle bir medya dünyasında yaşıyoruz ki, en kuytu ortamda söylenen-yapılan şey kısa sürede büyüyüp İstanbul seçimine monte oluveriyor. Bir ilçe başkanının potu, ya da bir Cuma namazı çıkışında Ekrem İmamoğlu’na bir densizin söylediği “Ne işin var burda?” sözü, varıp Binali Bey’e fatura haline gelebiliyor. Türkiye’de bir insanı “camiden kovmak” kadar vicdan yaralayan ve tepki çeken ikinci bir şey daha var mı, bilmiyorum. Şimdi siz düşünmez misiniz “Bir güç bir provokatörü aldı getirdi Çamlıca Camii’ne ve Cuma çıkışında İmamoğlu’na bağırttırdı.” Bir güç mü yoksa sakat iç dolduruşlar mı?
-İmamoğlu’nun seçim kampanyasını hangi güç düzenliyor ise, onlar bayağı akıllı bir güç bulmuş olmalılar?! Orada ana aktör hep ana aktör olarak kalıyor, ana aktörün dışındaki herkes olabildiğince az görünmeye çalışıyor. Kılıçdaroğluneredeyse yok. Buna bir de karşı cenahın aslında İmamoğlu’nun imajını besleyen tavırlarını ekleyin, alın size İmamoğlu hesabına Arınç’ın deyişiyle “Allah verdikçe veriyor” durumu…
- Senkron, diye bir şey var ya. Onu gündeme almak lazım. Adayınızın değer verdiğiniz ve toplumda karşılığı olduğuna inandığınız bir imajı varsa, bütün paydaşlar kendilerine oynamak yerine adayı toplumla buluşturmak için seferber olması lazım.
-Ak Parti’de bir panik var. İlk seçimi kaybetmiş olmanın ve hâlâ bazı şeylerin toparlanamadığı bilgisinin oluşturduğu bir panik. Ve o herkesi telaşla işin içine sokuyor, oradan da Bahçeli’li-Soylu’lu-Kurtulmuş’lu-Canikli’li-Pontus’lu-Topal Osman’lı propaganda kaosu çıkıyor. Binali Yıldırım nerde? İşte o aralarda bir yerde… Binali Bey’e yazık.
-Binali Bey için “huruç imkanı” neredeyse TV karşılaşmasına kaldı. İmamoğlu için de TV karşılaşması hayat memat meselesi. Binali Bey, alandaki kaybolmuşluğu, gölgelenmişliği, senkron yitimini ve bunlardan doğan propaganda savrukluğunu toparlayacak, İmamoğlu da alandaki imajı korumaya, artılar sağlamaya çalışacak. Risk ve şans at başı koşacak her iki aday için. 16 Haziran Pazar büyük düello. Karşılaşmanın yönetimi Uğur Dündar’dan İsmail Küçükkaya’ya geldi. Hem de Binali Bey’in önerisi ile... Binali Bey için stratejik bir tercih.
-Deniyor ki, İmamoğlu halen üç-dört puan önde. TV kapışması herkes için risk herkes için umut. Dileyelim İstanbul için umut olsun.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
9.07.2025
29.06.2025
10.06.2025
5.06.2025
22.05.2025
18.05.2025
13.05.2025