Fehmi KORU
Geçtiğimiz günlerde Mısır’da cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldı. O makama askeri darbeyle gelmiş Abdülfettah el-Sisi yüzde 97 oy oranıyla seçimi kazandı. Karşısında doğru dürüst bir aday yoktu; seçmenlerin yüzde 60’ı da sandık başına gitmemeyi tercih etmişti.
Bir önceki seçime dişli adaylar katıldığı halde bu defa neden aynı kişiler Sisi’nin karşısına çıkmamıştı dersiniz?
Türkiye’nin gelenekleri farklı
Türkiye’de durum Mısır’da ve daha önce aynı coğrafyada başkaları tarafından yaşatılanlardan her zaman farklı oldu, umarım bundan sonra da farklı olmaya devam edecek.
Bizde seçmen sandığın önemini biliyor ve bu sebeple katılım hiçbir zaman yüzde 80’in altına düşmüyor.
Siyasete ilgi duyan kişiler de, hangi düzeyde yer almak istiyorlarsa o yer için, kendilerine yakın gördükleri partilerde mücadeleye katılıyorlar.
Cumhurbaşkanlığı seçimi için de her parti bugüne kadar güçlü adaylar çıkardı; Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ilk kez yapılan iki turlu seçimde cumhurbaşkanlığını rakiplerine fark atarak ilk turda kazandı.
Önümüzdeki yılın Kasım ayında yapılması beklenen seçimde de aynı başarının tekrarlanmaması için hiçbir sebep yok. Kamuoyu yoklamaları iki parti (AK Parti ve MHP) tarafından şimdiden aday gösterilen Tayyip Erdoğan’ın yeniden seçilebileceğine işaret ediyor.
Erdoğan’ın partisini çok aşan bir popülerliği var. MetroPoll araştırma kuruluşunun Mart ayı ‘Türkiye’nin Nabzı’ raporunda yer alan kümeleme analizine göre, AK Parti’ye oy verenlerin yüzde 78.6’sı, bunu Tayyip Erdoğan için yapıyorlar. Toplumun yarısı (49.8) Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı görevini yapış tarzını onaylıyor. Onaylayanlar içerisinde oyunu CHP’ye, HDP’ye vermiş olanlar da var.
Durum bu.
Bugün seçim olsa büyük ihtimalle cumhurbaşkanlığına kimin seçileceği, hangi partinin iktidar olmayı başaracağı hemen hemen belli.
Eğer adetleri olduğu üzere her konuyu bahisle değerlendirenler bu konuda da bahis topluyorlarsa diğer adaylara fazla şans tanımıyorlardır. Banko aday belli çünkü.
Diğer siyasi eğilimler, farklı görüşte olanlar, özellikle 16 Nisan 2016 referandumuyla kabul edilen ‘cumhur-başkanlık’ sistemini tasvip etmeyip parlamenter sistemin daha doğru olduğuna inananlar havlu mu atsınlar?
O durumda olan insanlar sandık başına gitmesin, katılım oranı düşük olsun, sadece bir eğilimin tercihi mi sonucu belirlesin?
Mısır’da olduğu gibi?
Bunu isteyenler olduğu iki gün önce yazdığım yazıya verilen tepkilerden belli (Bir örnek tepki için Link). Tepkilerin yaranma amaçlı olduğuna inanmak istemem, ancak yukarıda saydığım sebeplere ve buna rağmen verilen tepkilere baktığımda, başka makul bir açıklama da göremiyorum.
Konu şahıslar değil, sistem
O yazıda da açıkça ifade ettim. Parlamenter sistemin ülke için daha doğru ve tarihimiz açısından da bize yakışanın 150 yılı aşan geleneği sürdürmek olduğuna inanıyorum. Bunu dilim döndüğünce konu ne zaman açılsa savunageldim. Referandum sonrasında yaşanan gelişmeler de bu inancımı azaltmadı, tersine çok daha keskin hale getirdi.
Etrafıma bakıyorum, benim gibi düşünenlerin sayısı hiç de az değil. Bunlar arasında başından beri AK Parti’yi desteklemiş, hala kendilerini ‘AK Partili’ sayan insanlar da bulunuyor. Bu kategoride olanlar, daha önce başkanlık sistemine kesinlikle karşıyken ve bunu özellikle AK Parti ve Tayyip Erdoğan karşıtlığıyla bulamaçlamışken, birdenbire taraftara dönüşen MHP’nin oyununa gelmek olarak görüyorlar.
Yazıma tepki verenler bunu görmez olabilirler mi?
Hiç sanmıyorum.
O halde?
Galiba buna rağmen benim susmamı, görüşlerimi kendime saklamamı bekliyorlar.
Zaten öyle oluyor aslında.
Yazılı medyada epeydir yerim yok, ne yazılarım gazetelerde kendisine yer bulabiliyor, ne de televizyonlarda görüş açıklayabiliyorum. Yazdıklarımı, sayıları aksi düşünceyi savunan gazetelerin ve TV programlarının kitlesiyle asla mukayese edilemeyecek azlıktaki bir kitleyle, görüşlerimi merak edenlerle, ancak burada paylaşabiliyorum.
Söylediğim de şu: Sistemle ilgili farklı düşüncesi olan kitle de seçimde güçlü bir isimle temsil edilsin. Etrafa bakıp ‘‘Bu isim kim olabilir?’’ sorusuna cevap aradığımda gözüme ilk çarpan 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül oluyor. Ondan böyle bir fedakarlığı bekleyen de herhalde tek kişi ben değilim.
Daha güçlü bir temsilci ismi ortaya atılırsa onu da desteklemeye hazırım. Bunu da önceki yazımda açıkça yazdım.
Ne var bunda?
Cumhurbaşkanlığı seçimi iki güçlü aday arasında sistem üzerine tartışılarak geçse ve sonucu da böyle bir tartışma zemini belirlese ülke için de daha hayırlı olmaz mı?
İki farklı görüş seçimde aynı partiden iki adayla temsil edilse bu AK Parti açısından da şık görünmez mi?
En son örneği Mısır’da görülmüş türden, seçimlerin sonucunun çok önceden bilinebildiği bir ülke olmamalı Türkiye.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025
15.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
10.07.2025