Halil BERKTAY
[6-7 Ağustos 2014] Tâ yedi yıl önce, 2007 Sonbaharında Taraf (tabii o eski, henüz Cemaat tarafından bütünüyle zaptedilmemiş Taraf) çıkmaya ve ben de Okuma Notları’mı yazmaya başlarken de kendimi hep, siyasî açıdan iyimser ama kültürel bakımdan kötümser olarak tanımlamıştım. Zaman zaman, bütün bu siyasal dönüşümleri yaşatacak kültür nerede diye sormuş; kültürel darlıkların demokratikleşmeye ket vurması olasılığından içten içe tedirginlik duymuştum.

İşte buyurun. Önce, Bayram haftası içinde Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç sahne aldı; kadınların iffetli olmak adına kamusal alanda, herkesin içinde kahkaha atmamaları, dikkat çekici (= erkeklerin dikkatini çekici) davranışlardan kaçınmaları gerektiğini iddia etti. Aldığı tepkiler karşısında, kocalarından başka erkeklerle tatile çıkan, ya da “direğe tırmanan” kadınlardan dem vurmak suretiyle, güya durumu düzelteyim derken daha fazla yüzüne gözüne bulaştırdı.
Çünkü kültürü bu. Kadına, erkek-egemen bir toplumda potansiyel fitne ve nifak unsuru olarak bakan, dolayısıyla sürekli tahakküm altında tutmak isteyen bir kültürel arkaplandan geliyor. Erkeklerin kadınlar üzerinde iktidar gütmeleri ve onları hizaya sokmalarının anlamını sorgulamıyor bile. Bu, onun için “doğal.” Demokrasi sürecinde, bir yandan Arınç ve Arınç gibiler de kısmen değişiyor, dönüşüyor, demokratikleşiyor. Ama içinden çıkageldikleri dar kafalı taşra bağnazlığının birden ve toptan değişmesi de olanaksız. Belirli fikri sabitler (Ayasofya’yı cami yapma inadında da olduğu gibi) ikide bir satha çıkıyor.
Aynı şey, Başbakan Erdoğan için de geçerli. Geçmişte “ne Ermeniliğimiz ne çok affedersiniz Rumluğumuz kaldı” sözüyle çok eleştiri toplamıştı. Dün (6 Ağustos) bir televizyonda konuşurken, belki de kendince iyi niyetle “Bırakın Türkiye’de Türk Türk olduğunu, Kürt Kürt olduğunu söylesin” diyor ve ardından, bu özgürlüğü savunmak adına mı diyelim, “Benim için bir ara neler dediler, Gürcü dediler, affedersin daha çirkinini söylediler, Ermeni dediler” (altını ben çizdim) diye devam ettiği anda, kaş yapayım derken göz çıkarıyor; Hacivat’ın “yıktın perdeyi eyledin viran” feryadına hak kazandırıyor.
Çünkü onun da kültürü bu. Bir yandan, kuvvetli âmillerinden biri olduğu demokrasi sürecinde, o da değişiyor ve kendini aşmaya çabalıyor. Başka bir dizi konuşmasında, Türkiye’nin çok-kimlikli çeşitliliğini bir zenginlik olarak övüyor. Ama öte yandan, Müslümanlarla Müslüman olmayanlar arasında (ve İslâmiyet içinde, Sünnîlerle Alevîler arasında) hep bir ayırım güdüyor. Faraza etnik Türk olmayan Müslümanlardan “kardeşlerimiz” ama gayrimüslimlerden sadece “vatandaşlarımız” olarak söz ediyor (buna geçenlerde Raffi Hermon Araks da dikkat çekmişti); yani kardeşlik son tahlilde iman bazında tanımlanıyor ve Rum ya da Ermeniler, en hafifi, asla kardeşimiz olamıyor. Bırakalım kardeşimiz olmayı; onların inanç ve konumunu içten içe bir çirkinlik, ayıp bir şey, bir küfür ve hakaret gibi görüyor. Bu da Erdoğan’ın üstesinden gelemediği fikri sabitlerinden olmalı ki, sahibi olduğu NBA takımındaki siyahlardan ya da siyah seyirci ve taraftarlarından arada sırada nigger diye söze edebilen beyaz kulüp patronlarınınlapsus’ları gibi, ikide bir satha çıkıyor.
Eh, böyle böyle gidiyoruz işte, yeni bir döneme ve yeni bir Türkiye’ye doğru. Bunu sarkastik olarak söylediğimi sanmayın; gerçekten yeni bir dönem ve yeni bir Türkiye söz konusu. Ama bu süreçte belki en önemli mesele, bir yandan muhalefetin devirmeciliği bırakmasıysa diğer yanda da, birkaç gün sonra (belki yüzde 55 veya daha fazla oyla) Çankaya’ya çıkması kesinleşecek olan Erdoğan’ın dürüst ve dobra eleştiriye daha fazla alışması; bunu sindirmesi ve olgunlukla karşılaması. Bugün, yani 7 Ağustos Perşembe günü 13:30’da Agos önünde düzenlenecek kınama ve basın açıklamasının buna küçük bir katkı olmasını diliyorum.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları









































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.03.2025
8.03.2025
8.03.2025
6.03.2025
10.02.2025
29.01.2025
25.01.2025
16.01.2025
24.12.2024
20.11.2024