Halil BERKTAY
[29 Haziran 2020] Teşbihte hatâ olmaz. Kafamda birileriyle tartışıyor; Avrupa-merkezciliği eleştirmeyi kolay mı sandın diyordum. Sözcüklerin tınısı başka tınıları çağrıştırdı. Nereden dedim. Şu çok sevdiğim türkü aklıma geliverdi.
Günümüz tarihçiliği ve sosyal bilimlerinde Avrupa-merkezcilik (Eurocentrism) çok konuşulur oldu. Konuşulmasına konuşuluyor da, bu, her zaman derinine inildiği anlamına gelmiyor. Avrupa-merkezci veya Batı-merkezci olmama gereği habire tekrarlanıp duruyor.
Ama bunun nasıl başarılacağı meçhul. Uygulamada, en yüzeysel bazı olgulara takılıp, görece basit önlemler getiriliyor. Sadece Batı klasiklerini değil, Doğu ve İslâm klasiklerini de okuyup öğrenelim; evet. Tarihin dönemlendirilmesinde, farklı çağları işaretlemek için kullanılan “büyük olay”ları (Batı Roma’nın İS 476’da çökmesi gibi) sırf Avrupa tarihinden seçmeyelim; evet. Avrupa’nın yükselişini ve Batı/Doğu ayırımının inşasını, özsel bir üstünlüğün tezahürü gibi anlatmayalım; evet (en iyi yazılmış en olumsuz örnek için, bkz William H. McNeill, The Rise of the West). Üniversite birinci sınıfta genel bir uygarlık tarihi okutacaksak, sadece “mucizevi” (?) Batı Medeniyeti’ne (Western Civilization) değil, değişik coğrafyalara ve kültür dairelerine yer verelim; evet. Amerika ve İngiltere’de, George Floyd’un öldürülmesine reaksiyon içinde yükselen ırkçılık karşıtı protestoların “müfredatın dekolonizasyonu”nu gündeme getirmesine de evet. Alkışlayalım bu yönelimi. Kendimize yontalım. Bakın işte görüyorsunuz, Batının itirafları diyelim.
Ne ki, bütün bunlar muazzam bir bilişsel (cognitive) problemin sadece sathını kaşıyabilir. Son örneği eleştirmek çok kolay: “müfredatın dekolonizasyonu”nun Türkiye için; Türk milliyetçiliği ve ulus-devletinin zaferi üzerinden kurgulanmış bir müfredat için; bu sürecin mağlup “öteki”leri için ne anlama geleceğinin sorulması yeterli. ABD’de Yerli Amerikalılar, Afrikalı Amerikalılar, Asyalı Amerikalılar, Hispanik Amerikalılar; İngiltere’de, bir zamanların “üzerinde güneş batmayan” Britanya İmparatorluğu’nun sömürge halkları, yani Karayipliler, Hintliler, Pakistanlılar, Avustralya’nın Aborijinleri, Yeni Zelanda Maorileri… kuşkusuz tarihteki ve tarih kitaplarındaki yerlerini almalı kuşkusuz. Ama çöküş sürecindeki Osmanlı İmparatorluğu’nun ve Erken Cumhuriyetin (hattâ bugünün) Rumları, Ermenileri, Yahudileri, Arapları, Kürtleri için de aynı şey geçerli mi? Biz iğneyi de çuvaldızı da hep başkalarına batırmayı çok sevdiğimizden, doğrusu çok şüpheli.
Edward Said Orientalism’i yazdı (1978). Eric Hobsbawm ile Terence Ranger’in derlediği The Invention of Tradition (Geleneğin İcadı) cildi ile Benedict Anderson’ın Imagined Communities’i (Hayalî Cemaatler) aynı 1983 yılında yayınlandı. Onları Larry Wolff’un Inventing Eastern Europe’u (1994; Doğu Avrupa’nın İcadı) ve Maria Todorova’nın Imagining the Balkans’ı (1997; Balkanlar Tahayyülü) izledi. Aynı yaklaşımla biri oturup Türklüğün İcadı diye bir şey kaleme alsa ve modernite ile birlikte Türk kimliğine yüklenen, kerameti sonradan menkul bütün efsaneleri (Ayşegül Altınay ve Nazan Maksudyan’ın sunduğu örnekleri daha da genişleterek) didik didik etse, acaba resmî ve popüler müfredatımızın böyle bir dekolonizasyona tâbi tutulması bu ülkede ne kadar tolere edilirdi?
Geçtim; Avrupa-merkezciliğin ne kadar çok-katmanlı bir şey olduğunun; insan ve toplum bilimlerinin ne kadar içine işlediğinin; tek tek her disiplindeki tezahürlerini nasıl sabırla inceleyip ayıklamak gerektiğinin… çoğumuz farkında bile değiliz. Çok basit bir örnek vereyim altmış yıl gerilerden. Marx insanlık tarihini belirli üretim tarzlarına göre dönemlendirmeyi denemişti: İlkel komünizm, kölecilik, feodalizm, kapitalizm, sonrasında sosyalizm. Bir dönem bu sıralama hem fazlasıyla doğrusal, hem fazlasıyla Avrupa-merkezci bulundu.
Doğruydu da. Fakat çözüm? Özellikle Fransız ve İtalyan komünist partileri çevresinde kümelenen bazı entellektüeller, Stalinist tek-çizgilikten kaçınmak adına, çözümü gene Marx’ın diğer bazı yazılarında aradılar. Bu aşamalar evrensel değildir, dediler. Avrupa toplumları bu aşamalardan geçti (veya geçiyor), ama başka toplumlar geçmedi (veya geçmiyor). Tarihe çoğulluğu veya çok-çizgililiği ithal etmek adına, Köleci ve Feodal Üretim Tarzlarının (ya da aşamalarının) karşısına Asya Üretim Tarzı diye bir alternatif getirdiler. Yukarıda solda, bu fikrin eski savunucularından Karl Wittfogel (1896-1988). Sağda, 1960 ve 70’lerin ünlü Fransız antropologu Maurice Godelier (doğumu 1934; halen hayatta). O yıllarda bu cereyanı Türkiye’de öncelikle İdris Küçükömer ve Sencer Divitçioğlu temsil etti. Asya Üretim Tarzı kavramını Osmanlı ekonomisi ve toplumuna uygulamaya kalktılar. Böylece hem dogmatizmin, hem Avrupa-merkezciliğin alternatifini bulduklarını sandılar.
Ama doğuya gideyim derken gene batıya geldiler. Başka bir yoldan gene hem dogmatizmin, hem özcülüğün, hem Avrupa-merkezciliğin tuzağına düştüler.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.03.2025
8.03.2025
8.03.2025
6.03.2025
10.02.2025
29.01.2025
25.01.2025
16.01.2025
24.12.2024
20.11.2024