Hüseyin ÇAKIR
Erdoğan, “Cumhurbaşkanı seçildiğimde, cumhurbaşkanı yetkilerinin hepsini kullanırım” diyor. Bunu öteki okuması, Kenan Evren için hazırlanmış “Devlet Başkanlığı” yetkilerini sonuna kadar kullanacağım demektir.
Erdoğan’ın kafasında, yasama, yürütme, yargı güçlerini kendinde toplayan cumhurbaşkanı olmak var. İktidar çevrelerinden söylendiğine göre, 2015 seçimlerine kadar yarı- başkanlık denenecek, 2015 seçimi sonrası yeni anayasayla parlamenter sistem, başkanlık sistemi olarak değiştirilecek.
Erdoğan kendini bu senaryoya kilitlemiş durumda.
Bu yapısal değişikliğinin adı ‘demokratikleşme ve yeni Türkiye’olabilir mi?
Erdoğan’ın izlediği politika, sert, yıkıcı, dışlayıcı ideolojik tutumu (Taksim’de protestoya devletin bütün gücüyle karşı çıkıp, Aya Sofya’da sabah namazı, Eminönü sahilde Anadolu Gençlik gösterisine serbestiyet) aynı hızla devam ederse sistem, ‘tek adam’rejimi olur. İte, kaka gelinen demokratikleşme; İmralı- Kandil görüşmelerine sıkıştırılarak, rejimi otoriterleşmek için, Kürt sorununun araç olarak kullanılmasına dönüşebilir.
AKP ve Erdoğan’a muhaliflik: “Barışa karşı” çıkma, Erdoğan’a nefret, “anti AKP”cilik (sanki AKP’ye karşı olmak günah) gibi “ötekilere” nefret, öfke diliyle, kendini hedef tahtasına koyarak, “ötekileri “ kışkırtıyor, şiddet eylemlerinin artması, tüm muhaliflere saldırı argümanı olarak kullanılıyor. Paralel devletle mücadele, darbe yapmak istiyorlar kokusunun yerini, radikal sol şiddetin kışkırtılarak, polis terörüyle toplumsal taleplerin sindirilmesi aldı.
Olup bitenler demokrasi eğilimini göstermiyor. Siyasal alan “Barış Süreci”yle daraltılıyor.
Bu siyasi ortam, demokrasinin gelişmesinin güvencesi olabilecek ortam mı? Türkiye’nin demokrasi ve özgürlükler mücadelesinde, toplumsal taleplerin elde edilmesinde, karar verici siyasi iradeyi devlet kuşatarak, “devletin uygun gördüğü”, “devlete zeval gelmeyecek” biçimde yönetmiş, yönlendirmiştir. En güçlü ve en zayıf iktidarlar, devletin bu kıskacından kurtulamamıştır.
DEMOKRATİKLEŞMENİN KISA HİKÂYESİ
Son yirmi beş yılda demokratikleşmeye üç eksenden bakılabilir: Birincisi ekonomide liberalleşme(devletin ekonomiden çekilmesi, rekabetçi piyasa) Özal ve ANAP’la başladı, Tansu Çiller başkanlığındaki DYP- CHP hükümeti AB Gümrük Birliği (1996). DSP- MHP- ANAP hükümeti, “Derviş Kanunları” olarak tarihe geçen “istikrar programı”yla, Bankacılık ve Sermaye Piyasası düzenlendi.
Demokratikleşmenin ikinci ekseni: Düşünce, ifade ve inanç özgürlüğü: Ocak 1991’de 141- 142- 163’üncü maddelerin kaldırılmasıdır.
Üçüncüsü, bireysel- kolektif haklar ve kimlik hakları. AB müzakerelerine bağlı olarak ilerleyen! Bu haklar, Demirel’in “Kürt realitesini tanıyoruz”, Mesut Yılmaz’ın “AB yolu Diyarbakır’dan geçer”sözü, devlet zihniyetinde dönüşümünün başlangıcıdır.
2002-2007 arasında bu çizgiye devam eden AKP iktidarı, Ergenekon davaları ve askerî vesayetle son kavgasında, “eski Türkiye, yeni Türkiye” söylemiyle 2010 referandumuna gidildi.
2011 seçimleri sonrasında “devlet ve AKP rota değiştirdi”, “eski Türkiye” ile Silivri’nin boşaltılması mutabakatı sonrasında demokrasi rotası, otoriter rejime dönüşmeye başladı.
Bu tarz demokrasi! Soğuk savaş sonrasında “seçimle iktidara” gelen ve aldığı oy çokluğuna dayanarak toplumu istediği gibi tasarlayıp, devletin olanaklarını istediği gibi dağıtma hakkı- meşruiyetine sahip iktidar modelini ortaya çıkarttı.
AKP’yi yönetenler, Başbakan Erdoğan ve yeni devlet aklını temsil edenler, Soğuk Savaş dönemi öncesi ideoloji ve zihniyetiyle, “lider, önder” model- yöntemiyle, Türkiye’de Sünni-İslam, neo Kemalist,otoriter-muhafazakâr- kapitalist model kurmaya soyundular. Bu rejimi eleştirenler, karşı çıkanlar “Barış Sürecine” karşı çıkıyor denerek, Kürtlerin haklarının verilmesi(!) için otoriter rejime rıza gösterilmesi isteniyor.
GİDİŞ AVRASYA BİRLİĞİ’NE DOĞRU MU
Sonuç olarak, cumhurbaşkanlığı seçimi ve 2015 genel seçimleri sonrası, ‘yeni anayasa’ile rejim niteliği belirlenecek. Bu aynı zamanda, devletin ideolojik ve idari/ kurumsal yeniden yapılanması demektir. Gelişmelerden anlaşılıyor ki:“Devletin yeni aklı”,“yeniden yapılanma!”yı Tayyip Erdoğan’ın siyaset yapma yöntemi ve otoriter lider özelliği altında, “milli çıkarlara” uygun görmüş ve mutabakata varılmış; herhalde bu mutabakatla Türkiye’de rejim, Putin ve Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenkomodeline dönüştürülmek isteniyor.
Zaten, Rusya, Belarus ve Kazakistan 1 Ocak 2015’te hayata geçmesi planlanan Avrasya Birliği’ni kurdular. Avrasya Birleşmesi Enstitüsü Başkanı Zhanargul Kusmangaliyeva “Avrasya ülkeleri, Türkiye, Hindistan, Yeni Zelanda, Vietnam dâhil, 40 ülke bütünleşme projesine katılmaya hazır” açıklamasını yaptı.Avrasya Birliği’nin temeli atılırken Türkiye, Birliğe üyelik isteğini bildiriyor. Türkiye’nin Batı ile kavgası, AB sürecinde frene basmasının arkasında bu gelişmeler var.
Cumhurbaşkanlığı seçimi bu anlamda geleceğin rejiminin seçiminin de başlangıcı olacak.
İki not:
1-Denge ve Denetleme Ağı olarak biraraya gelen 136 sivil toplum kurumu, cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgilişu çağrıyı yaptı: “Ülkemiz, tarihinde ilk defa 10 Ağustos 2014 tarihinde cumhurbaşkanını seçmek için sandık başına gidecek. Halkın seçeceği ilk cumhurbaşkanının seçim kampanyasını ne derece şeffaf yürüteceği, seçilecek kişiye karşı güven duymamız açısından son derece önemli. Denge ve Denetleme Ağı olarak, ülkemizin halk tarafından seçilecek ilk cumhurbaşkanının, yürüteceği seçim kampanyasının finansmanının şeffaf olmasını istiyor, seçim yarışının eşit, çoğulcu ve adil rekabet ilkelerine da yalı olmasını umuyoruz.”
2-“‘BirCumhurbaşkanı Aranıyor.’ En üst düzey görevlendirmeyi bu sefer yurttaş yapıyor” imza kampanyası. http://www.cumhurbaskaniaraniyor.net/cba/
Twitter: @huseyincakir1
Yazarlar
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKimmiş bakalım devlete saldıran? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBüyük eşik atlandı, sıra mayınlı alanda… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasPara vermeden diploma alanlarımız da bunlar 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSistem çürümüş ki nasıl çürümüş 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHayır, bu Türklük Sözleşmesi değil! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.05.2018
13.05.2018
6.02.2018
29.04.2018
22.04.2018
8.02.2018
1.02.2018
25.03.2018
19.03.2018
11.03.2018