Kurtuluş TAYİZ
Hasan Cemal, PKK lideri Abdullah Öcalan'ın kendisine yönelik eleştirilerine karşı dikkatli, özenli, diplomatik bir dille, karşı eleştiri yazısı kaleme alarak Sırrı Süreyya'dan, bu görüşlerini "selamlarıyla" birlikte bir dahaki görüşmede Öcalan'a iletmesini istedi. "Erdoğan ve Öcalan'ın eleştiriden arî olmadığını" belirttiği yazısında Hasan Cemal, Sırrı Süreyya'nın da süreçte önemli bir oyuncu olduğunu ve geldiği noktanın önemini hatırlatarak uyarıda bulunmayı ihmal etmedi.
Oysa Abdullah Öcalan, bu çevrelere yönelik birkaç noktada çok kibar eleştiriler dile getirdi. Öcalan'ın eleştirileri kısaca şöyleydi: "İdealizm kişileri tartışır, oysa biz sistemi tartışırız. Kimi dostlarımızın gözden kaçırdığı en önemli ayrıntı, bu meseleyi sistem üzerinden değil kişiler üzerinden tartışması. Hükümet burada bırakın tek belirleyen olmayı, belirleyeni bile değil. Bunun arkasında bir yandan 40 yıllık bir mücadele tarihi, bir yandan da 100 yıllık bir tarihsellik var. Bütün bunları getirip de bir hükümetin ya da Başbakan’ın ağzının içinden çıkan kelimelere indirgemek idealizmin tuzağına düşmektir. Tarih hep bizi haklı çıkarmıştır."
Hasan Cemal ise "Eleştirilemez şeyler daha çok ‘idealizm’e özgüdür" diyerek, eleştirilere yanıt veriyor. Ancak bir KCK bildirisini örnek göstererek Erdoğan ile çözüm sürecinin neden olmayacağını anlatmaya çalışıyor. O bildiri de şöyle: "KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, 30 Mart yerel seçimleri sonrasında Başbakan Erdoğan’a yönelik şöyle bir bildiri yayınlamıştı: 'AKP'nin geleneğinde ve genlerinde demokrasi denilen bir şey yoktur. Her yönüyle üstenci, oligarşik, tekçi, faşizan bir karaktere sahiptir. Son derece ilkesiz ve pragmatiktir.'
Eğer Tayyip Erdoğan, KCK Eşbaşkanlığı’nın belirttiği gibi, ‘geleneğinde ve genlerinde demokrasi olmayan’ bir partinin lideriyse ne yapılacak?..
Böyle bir liderle, böyle bir Başbakan'la çözüm süreci nasıl gidecek, nereye gidecek diye sorulmayacak mı? Elbette sorulacak. Tayyip Erdoğan’ın yanlışları 2011-2013 döneminde, Öcalan’ın aradan çekilmesine ve Öcalan’ın deyişiyle gümbür gümbür gelen savaşta üç bin kişinin daha yaşamını yitirmesine yol açmıştı."
Tabii burada Hasan Cemal'in derdinin ne olduğunu anlamak kolay değil. Kendisini Erdoğan ve Öcalan'dan sonra bu meselenin üçüncü bir aktörü gibi görüyor galiba. Daha önemli nokta Cemal'in Erdoğan'ı rahatlıkla üç bin kişinin ölümünden sorumlu tutması. Tuhaf olan, Cemal'in aslında büyük oranda o ölümlerden sorumlu olan ve KCK operasyonlarıyla süreci sabote eden cemaatin sözcüsü haline gelmesi. Cemaatin arkasında durup barıştan söz etmek gerçekçi değil. Gladyo'nun yeni sürümü olan bu yapıyla el ele, kol kola verip, barıştan ve çözümden bahsetmek saflık değilse, büyük bir sahtekârlık olabilir ancak. Cemaat ile birlikte darbeye kalkıp çözüm sürecinden yana olduğunu savunmak kandırmacadır. Hasan Cemal ne yaparsa yapsın, ne söylerse söylesin, tarihe, çözüm sürecine karşı çıkan, çözüm sürecinin aktörlerine karşı yeni Gladyo ile birlikte darbeye kalkan, derin güçlerle birlikte hareket eden kişi olarak geçecektir. Tarihi değiştirmek için Erdoğan ve Öcalan'ı bertaraf etmek gerekiyor ki Cemaat'in bu yöndeki planlarından da kamuoyu yakın zaman önce haberdar oldu. Hatırlanacak olursa Hasan Cemal'in "Apo, Erdoğan ile anlaşıp Türkleri satıyor" yazısından hemen sonra Öcalan'ın 15 yıl önceki sorgu kasetleri piyasaya sürülmüştü; Öcalan aleyhinde yazı dizileri patlamıştı. Apo'yu bertaraf etmek için çözüm sürecinin başından bu yana alttan alta bir süreç işletiliyor. Bu hesaplarını biraz Kandil'e bağladıkları için şimdilik başarılı olamadılar. Ancak Öcalan'ı devre dışı bırakacak planın üzerinden yürümeye devam ediyorlar. Hasan Cemal'in Apo'ya gönderdiği bu "selam" da pek hayra alamet değil; "selam"dan çok Apo'ya yönelik "tehdit" ve "uyarı" içeriyor. Aynı mesajı, Osman Kavala aracılığıyla daha önce de İmralı'ya iletmişlerdi; Sırrı Süreyya'nın yine elçisi olduğu o mesajda Abdullah Öcalan'ı "İşbirliği yaptığınız Erdoğan, otoriter bir düzen kuruyor. Bundan vazgeçin" diye tehdit etmişlerdi. Öcalan'ın geri adım atmaması üzerine Gezi ve 17 Aralık patlak vermişti! Allah'ın selamı üzerine olsun Hasan Abi.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019