Mahmut ÖVÜR
Kürt meselesinin kritik bir sürece girdiği çok açık. Türkiye'nin Kandil'i bombalaması, İran'ın Kandil operasyonu, Irak Kürdistanı Bölgesel Yönetimi'nin İran-Türkiye arasında diplomatik mekik dokuması bölgede "yeni" bir şeyler olduğuna işaret.
Türkiye İsrail ilişkilerindeki kopuşa da bu yeni şeylerin bir parçası olarak bakılıyor. Bir anlamda bölgesel ilişkilerin yeniden dizayn edildiği bir zamanın içindeyiz.
BDP tam da bu zamanın içinde ikinci kongresini yaptı.
Bu yüzden gözler o kongreye çevrilmişti ve iç siyasetin de dış dünyanın da ilgi odağında o kongre vardı.Herkes bu karmaşık süreçte Kürt sivil siyasetinin yükselen şiddet karşısında nasıl bir politika üreteceğini merak ediyordu.
O merakla Ankara Ahmet Taner Kışlalı Spor Salonu'nda yapılan kongreye gittim.
Olağanüstü bir katılım yoktu ama o küçük salonu doldurup sokaklara taşan hatırı sayılır bir kalabalık vardı. Kadın ve gençlerin ağırlıkta olduğu dinamik bir kalabalık... Dışarıda halay çekiliyor, Kürtçe Türkçe şarkılar söyleniyor, sık sık da "Biji Serok Apo" diye slogan atılıyordu. Sanki 70'lerin sol mitingleri 2011'e taşınmış gibiydi. Salonun içi de o günleri hatırlatıyordu. Deniz Gezmiş, Mahir Çayan, İbrahim Kaypakkaya'nın birlikte afişleri hemen göze çarpıyordu.
Tıpkı Kemal Kılıçdaroğlu'lu CHP'nin ikinci kongresi gibi... Muhalefetin ortak referansının 70'ler olması dikkat çekiciydi.
Görüntü böyleydi ama aslolan kürsüden Türkiye toplumuna verilen mesajdı. HemSelahattin Demirtaş'ı hem de BDP'nin "Çözüm Önerileri Protokolü"nü okuyan Gültan Kışanak'ı dikkatle dinledim.Kışanak'ın okuduğu protokol metnindeki özerklik yaklaşımı hiç de ürkütücü değildi:
"Devletin küçültülüp, sivil alanın ve özgürlüklerin genişletildiği, her türlü vesayete son verilerek halk iradesinin tam anlamıyla hayata geçirilmesine olanak tanıyan ademi merkezi yönetim sistemine geçilmelidir..."
Kışanak'ın söylediği mutabakat maddelerinin çoğu tartışılabilir ve uygulanabilir şeylerdi. Ancak bu iyi niyet metinlerine rağmen salona hâkim olan hava ve siyaset dili çok sertti. O salondan Türkiye'ye bakarken, ne askeri vesayete karşı yapılanlar, ne internet andıçları, ne Ergenekon ne de azınlık vakıfları mallarının iadesi gibi şeyler görünmüyordu. Tıpkı laik kesim gibi her şeye "AKP tepkisi" üzerinden bakılıyordu.
Kürsüden "Biz masadan kalkmadık, kalkmayacağız" deniliyor "diyalog" kapısı açık tutuluyordu ama sertlik de elden bırakılmıyordu.
Sanki bile isteye bir kapışmaya doğru gidiş vardı.
Bu havanın yarattığı kaygıyla protokol sıralarında oturanları izledim. Yüzler gergindi. Gözüm o sırada Şerafettin Elçi veAltan Tan'ı aradı. Elçi ordaydı ama Tan'ı göremedim...
'Doğu yakasında yeni bir şey yok'
Bir süre sonra gitmeye hazırlanan Elçi'yi görünce durumu sordum. Tecrübeli siyasetçi konuşmak istemeyen bir ses tonuyla;"Burada yeni bir şey yok. Çıkacağını da sanmıyorum..." demekle yetindi.
Biraz kırgın, biraz üzgün bir şekilde erken saatte kongre salonundan ayrılıp gitti. Daha önce yeni anayasa süreciyle ilgili görüşlerini kongre salonunda açıklayacağını söyleyen Elçi'nin konuşmadan ayrılması ilginçti. Bu gidiş bana seçimlerde oluşan blokun Kürt ayağında çatlama olabileceği işaretini verdi.
Bir süre sonra Altan Tan'a da ulaştım. Tan bir konuşma yapmadı ama o salonda konuşulanları beğendiğini söyledi:
"Demirtaş süreci anlattı, Kışanak ise Kürtlerin taleplerini. Bence makuldü. Sorun AKP'nin bir Kürt politikasının olmamasında. Kürtlere sadece bireysel haklar öneriliyor. Eskiden inkâr ediliyordu şimdi yavaş yavaş asimile ediliyor. Ülkemizde milyonlara ulaşan bir Kürt nüfus var, kimse ayrı devlet istemiyor. Ama bölgesel bir statü olmadan bu iş çözülmez."
'Sivil ses daha güçlü olacak'
Kongreden sivil siyasetin inisiyatifine ilişkin bir işaret gelmediğini iletince Tan şöyle diyor:
"Bu bir protokol kongresiydi. Fazla şey beklemek doğru değil. Siz bundan sonrayı görün. Meclis açıldıktan sonra daha güçlü sivil ses duyulacak. En azından benden duyacaksınız."
Tan, açıkça Meclis'e dönüş yolunun kapanmadığını söylüyordu. Ancak ortaya çıkan o ki, kimse durduğu yerden bir adım geri atmıyordu.
Kongre salonundan ayrılıp Ankara'nın siyaset kulislerine geçince bu gerçeği AK Parti çevresinde de gördüm. Orada da sert rüzgârlar esiyordu ve diyalog değil çatışmacı bir dil hâkimdi. BDP'ye el uzatmanın bir işe yaramayacağı, verdikçe daha çok isteneceği öne sürülüyordu.
Formülü bile bulunmuştu: PKK'ya "demir yumruk", halka "yumuşak el"... Oysa şu gerçeği herkesin görmesi gerekiyor: Kandil sadece Kandil'den ibaret değil. Türkiye sert bir hesaplaşmaya doğru gidiyor. Umarım bedeli ağır olmaz.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2020
28.05.2019
6.05.2019
3.05.2019
2.05.2019
28.04.2019
21.04.2019
19.04.2019
18.04.2019
13.04.2019